“Biz bugün 17 ve 25 Aralık operasyonlarını yapanlar, gözümüzün içine baka baka HSYK’de birtakım ittifaklar oluşturarak kendi kontrollerini sağlamaya çalışıyorlar. Bir grup veya zümrenin yargıyı ele geçirmeye çalışmak için bu örgütlü koordinasyon isterse bu seçimleri kazansın. Bu bizim nezdimizde gayri meşrudur. Çünkü biz kimiz? Biz sandıktan çıkmış, milletin iradesini temsil eden bir hükümetiz.”
Türkçeyi yeni yeni öğrenmeye başlamış birinin ağzından çıktığı izlenimi veren yukarıdaki cümleler AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal’a ait. Düzgün Türkçeye çevirirsek dediği şu;
“Bizim adaylarımızın kazanmayacağı, sonuçta bizim güdümümüzdeki isimlerden oluşmayacak bir HSYK’yi tanımayız. Gayri meşru ilan ederiz.”
Mahir Ünal’ın bu sözlerinin hemen ardından Yargıtay kontenjanından HSYK’ye girecek üç asıl ve üç yedek üye seçimi önceki gün yapıldı. Altı kişilik kontenjandan sadece bir yedek üye hükümetin desteklediği Yargıda Birlik Platformu’ndan seçildi. Bundan sonraki seçimin ilki 29 Eylül’de Danıştay, ikincisi 12 Ekim’de ülke çapındaki hâkim ve savcıların kontenjanı için yapılacak. Hükümetin adayları bu iki seçimden de başarısız çıkarlarsa ne mi olacak? Binlerce yargıç ve savcının verdikleri oylarla oluşmuş yeni HSYK, iktidara göre gayri meşru olacak. Başlayacaklar yargıyla savaşmaya... Şimdiden tehdit ediyorlar ki yargı korkup gerilesin, hükümetin adamlarını seçsin...
Bağımsız yargının ortadan kaldırıldığı bu kadar açık ilan edilebilirdi...
Eyyamcılara soru...
Okullarda serbest kılık kıyafet düzenlemesi ilk olarak Ömer Dinçer’in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde gündeme gelmiş, yapılan yönetmelik değişikliğiyle okullarda üniforma zorunluluğu kalkmıştı. O yönetmeliğe eklenen bir başka maddeyle de imam hatiplerde ve sadece seçmeli din derslerinde sınırlı olmak üzere öğrencilerin türban takabilmelerine olanak sağlanmıştı. Bakan Dinçer, öğrencilerin din dersleri dışında da türban takabileceği yönündeki eleştirilere şu yanıtı vermişti.
“Çocukların aklından öyle şeyler geçmez. Büyük adamların aklından geçer. Öyle bir sorun yaşanmaz, çünkü yönetmelikte açık hükümler var. Eğer okullarda başörtüsünü serbest bırakmak istesek, hükümetimizi bundan alıkoyan şey ne?”
Çocukların aklından geçmeyen şey, oy uğruna din istismarında sınır tanımayan “büyük adamların!” aklından geçti ve türban bugün çocukların da başına geçti, daha doğrusu geçirildi.
***
CHP’den gelen kimi açıklamalara bakın... Başarısızlığın üstü örtülüyormuş... AKP gündemi değiştiriyormuş... Bir türlü, laikliğin ruhuna fatiha okunuyor... Türkiye din devleti olma yolunda ilerliyor, diyemiyorlar. Neden? İnançlı kesimden oy bekliyorlarmış... Hangi inançlı kesimden? 10 yaşında çocuğu örtmeyi onaylayan kesim CHP’ye oy mu verir? Siz din istismarcılarına karşı Laik Cumhuriyet’i ve Anayasa’yı savunamıyorsanız neyi savunacaksanız ki, halk sizi iktidar yapacak da ülkeyi emanet edecek?
YANIK
Uludere’nin Ortaköy köyünde karakol bahçesinde gömülü bulunan
2 PKK’li, oradan çıkarılıp Cizre’ye getiriliyor. Yapılan gösteriler sırasında Cumhuriyet Parkı’nda bulunan Atatürk heykeline saldıran PKK’liler, heykeli benzin dökerek yakıyor. Heykel kısa sürede kül haline geliyor... Okulları da yakmaya devam ediyorlar... Gezi Parkı’ndaki gençlerin üzerine 25 bin polis ve 50 Toma ile giden iktidar ne mi yapıyor? İki lafın biri: “Açılım süreci başarıyla ilerliyor” diyerek uğradığı ve ülkeyi uğrattığı yenilginin üstünü örtmeye çalışıyor.
Her şey yansın ama benim koltuğum yanmasın. Tek kaygıları bu...
AKP’nin eğitimdeki hedefi
”dört + dört
+ dört” değil,
”ört + ört
+ ört”...
Akif Kökçe
İŞÇİ
Van’dan yürüyerek Ankara’ya gelen işçiler Başbakan’la görüşmek istiyor... Ama polis 10 gündür bu görüşmeye izin vermiyor... Başbakan da, “Aralarından bir heyet seçip gelsinler, bakalım ne istiyorlarmış” diye onları davet edip dinlemiyor.
Öte yanda, Zonguldak’ta arkadaşlarının işten çıkarılması üzerine ayaklanan işçiler Ankara’ya yürümek için hazırlık yapıyor.
İşsizlik... Ücret sıkıntıları... İş güvenliği... İşçilerin bin bir türlü sıkıntısı var. Fakat dikkatinizi çekmiştir.. Televizyon kanalları söz birliği etmişçesine... İşçileri ekrana çıkarıp dertlerini anlatmalarına imkân vermiyor... İşçi yok sayılıyor...
LİG
Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu konuşuyor:
- Ben bundan sonra kimseye durun demeyeceğim... Trabzonspor’un bütün sevdalıları bugünden sonra serbesttir. Nasıl hak aramak istiyorlarsa öyle arayabilirler...
Başkan ekliyor:
- Bu sistem devam ettiği sürece de bu ligin biteceğini düşünenler yanılıyorlar. Bu lig bu sene bitmeyecek...
Bu sene kim şampiyon olacak sorusunun önüne başka soru geçiyor: Lig bu sene bitecek mi, bitmeyecek mi?
