Meliha Okur

Meliha Okur

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Meliha OKUR

Bir zamanlar "parlak" ne derse Kapalıçarşı ona göre yönünü çizerdi. Altın ve döviz piyasasının kurduydu. Ne zaman ki Merkez Bankası kendi bünyesinde Türk Lirası, döviz ve repo piyasasını kurdu, "parlak" borsacı oldu. Deha Menkul Kıymetler'in patronu Ceyhan Bektaş'tan söz ediyoruz. Prensip olarak çok fazla konuşmaz. 1990'da borsacı olduğunda şirketinden ve şahsından çok sey beklendi. Ama Bektaş, konuşmadı, ortalıkta dolaşmadı, sessiz kaldı.
İlhami Suaydın. Erciyes Menkul Değerler'in sahibi. Onu borsanın en hızlı spekülatörlerinden biri olarak tanıyorsunuz. 1988 - 1994 yılları arasında borsada her gün seansı izlerdi. İşinin ne olduğunu bilmezdik ama kendisini borsaya gönül vermiş bir insan olarak tanırdık. Nitekim bir aracı kurum aldı, piyasanın en güçlü insanlarından birisi olarak ortaya çıktı. Şimdi her ikisi de Aracı Kurum Yöneticileri Derneği'nin yönetiminde. Piyasanın kurumsallaşması gereğinin altını çiziyorlar. Bilinmesi gereken ikisinin de bilgisi ve becerisiyle farklı platformda değerlendirilmesi gerektiği.
Aracı Kurum Yöneticileri Derneği, artık farklılaşmak istiyor. Basının piyasaya bakışı ne? Piyasanın handikapları ile ilgili düşünceleri neler? Yönetim, öğrenmek, daha doğrusu beyin fırtınası yapmak istiyor. Buna nasıl karşı çıkılır ki?
Derneğin önceki akşamki yemeğinde konu dönüp dolaşıp piyasanın yılın ikinci yarısında nasıl bir trend izleyeceğine geldi. Ceyhan Bektaş her zaman olduğu gibi renkli uslubuyla konuştu:
"Borsanın reklamını kar yapar" dedi. Medyada yatırımcı da aracı kurum da "kar"ın yaptığını yapamayacağına göre ne söylenebilir ki...
Bektaş, "Piyasa sıkıştı. Yükselemiyor, bari insin de yeniden çıkışı yakalayalım" derken bir ölçüde iğneyi aracı kurumlara da batırdı: "Yahu yabancı, yabancı diyoruz. Adamlar ne zaman satmaya başlıyor, biz de alıyoruz. Bile bile... Gırtlağımıza kadar mala boğuluyoruz." Kısacası "açıyoruz kapıyoruz, biz bunu hep yapıyoruz" misali, yabancı giderken yerli yatırımcı gelip yüksek fiyattan piyasaya giriyor diye inceden inceye sektörü de eleştirdi. Çok doğru. Sadece yabancılara bel bağlamak doğru mu?
İlhami Suaydın'a gelince, temmuzdan sonra piyasanın iyi olacağını söylüyor ve "piyasanın yönü aşağı değil" diyor. İyimser. Biz ise kim, hangi hissede, ne kadar malda Ona bakıyoruz. Aracı Kurum Yöneticileri Derneği yönetiminin yeni çizgisi önemli. Biz açıkçası bilgi istiyoruz, araştırma geliştirmeye önem veren değişim sürecinde kendini yenileyen kurumlar bekliyoruz ve diyoruz ki:
"Etik sizin için en önemli göstergedir. Gelin, birleşin. Kazanma hırsını etik uğruna bir süre bir yana bırakın. Önce imajınızı düzeltin. Arkasından güven kendiliğinden gelecek. Sektörün güçlü ve sözü dinlenir kurumları olarak ayakta kalacaksınız."

Günün Yorumu

Piyasa halka arzlara kilitlendi
Piyasa halka arzların yarattığı tedirginliği yaşıyor. İki enerji şirketinin halka arzı bir de önümüzdeki hafta Turkcell’in halka arzını ele alırsak ortaya çıkan tablo çok net. Doğal olarak portföylerdeki hisseler değişiyor. Yön belli, yatay ve dalgalı. Ancak piyasanın beklediği GSM 1800 ihalesi sözleşmesinin durumuyla ilgili gelen haber kısa vadeli bir yukarı doğru düzeltme hareketine neden olabilir. Hepiniz Turkcell’i bekliyorsunuz ama altı aylık bilançoyu görmek zorundasınız. Bilanço analizi yapmadan ve fiyatın pahalı mı ucuz mu olduğunu değerlendirmeden yatırım yapmamanız gerektiğini düşünüyoruz.
Enflasyonla ilgili tahminler bugünden itibaren piyasada fazlasıyla konuşulmaya başlanacak. Genel eğilim düşük çıkacağı yönünde.