Meral Tamer

Meral Tamer

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


İngiltere'de ATM ile para yatıranlar çoğunlukla zarfın içine çek koyuyorlar. Almanya'da ise optik okuyucu zarfın içindeki parayı sayıyor

Şubelerdeki işlem yoğunluğundan kurtulmaya çalışan bankalar, müşterilerini telefon bankacılığının yanısıra ATM'leri de daha fazla kullanmaya teşvik ediyor. Pek çok banka, kredi kartı borcunu ATM'den yatıran müşterisine ek hediye puanı vs. veriyor. Ancak bizde geçerli olan şekliyle zarfın içine para koyup ATM'ye atmak riskli bir yöntem. Türk bankaları, tüketiciyi bu riske karşı koruyacak önlemler almak için bugüne dek ciddi bir adım atmadılar. Batı'daki bankalar ise işlemi daha güvenli kılan yöntemler uyguluyor.
İstanbullu okurlarımızdan Dilek İzgi, ATM aracılığıyla para yatıran her banka müşterisinin başına gelebilecek bir tatsızlıkla karşılaştı. Geçtiğimiz eylülde tatil için gittiği Mersin'de Pamukbank'ın Metropol'deki ATM'sinden Gayrettepe'deki kredili mevduat hesabına vadesi gelen borcu için 444 milyon lira yatırdı. ATM zarflarına en fazla 200 milyon lira konulduğu için de iki zarfa 200'er milyon, bir zarfa 44 milyon lira koydu. Karşılığında ATM'den yatırdığı parayı yazan bir bilgi fişi aldı. (Ancak bu bilgileri kendisi girdiği için belge yerine geçmiyor.)
Bir süre sonra hesabına sadece 244 milyon lira geçtiğini ve bu yüzden borcuna faiz işletildiğini gördü. Hemen şubeyle bağlantı kurdu. Ancak şube yetkilileri bu konuda tavizsizdi. Kendisine zarfların en az 2 kişinin gözetiminde açıldığını ve eksik sayma gibi bir durumun söz konusu olamayacağını kesin bir dille ifade ettiler. Okurumuz Pamukbank Genel Müdürlüğü'nden de sonuç alamayınca Savcılığa ve Mali Şube'ye başvurdu. Bu arada konuyu köşemize iletmeyi de ihmal etmedi.
Arkadaşımız İlkay Özcan'ın sorularını yanıtlayan Pamukbank halkla ilişkiler yetkilisi Nazlı Candan bize de hemen hemen aynı açıklamayı yaptı. Yine de "Biz çalışanlarımıza da müşterilerimize de güveniyoruz. 40 yılda böyle bir aksilik olacağını düşündüğümüz için müşterimizin zararını karşılayacağız" dedi.
Pamukbank bu olayı iyi niyet çerçevesinde çözmeye kararlı. Ancak mesele "o tarafa ya da bu tarafa güvenmek"ten çıkarılmalı. Başta da değindiğimiz gibi daha güvenli bir yol bulunmalı.
Okurumuz, "Bilgi fişi kandırmacadan ibaret. ATM'nin bir bilinmezlik kutusu olduğunu bilseydim, o zarfları atar mıydım? Bankalar bu işlemi teşvik etmeden önce önlemini alsınlar" diyor. Haksız mı?
Örneğin Almanya'da uygulanan optik okuyucu yöntemi oldukça makul görünüyor. Arkadaşımız Sinem Kütük'ün Commerzbank yetkililerinden aldığı bilgiye göre ATM makinelerindeki optik okuyucular, çekilen parayı olduğu kadar yatırılan parayı da sayıp kaydedebiliyor. Bir sorunla karşılaşıldığında makine açılıyor ve optik okuyucudan kimin ne kadar para çektiği ya da yatırdığı öğreniliyor. Deutsche Bank yetkilileri de optik okuyucular sayesinde bu tür sorunların yaşanmadığını söylediler.
İngiltere'deki sistem ise biraz daha farklı. Bu ülkede çekin yaygın olarak kullanılması işleri kolaylaştırıyor. İngilizlerin genelde çek defteri sahibi olduğunu belirten Londra muhabirimiz Zafer Arapkirli, "Burada da ATM'ler 2 kişinin gözetiminde açılıyor. Sistemin Türkiye'dekinden tek farkı, ATM'lerde yapılan ödemelerde nakit para yerine çek kullanılması. Eksik para riski böylece ortadan kalkıyor" diyor.

Toyota'da bir gün beklese 1 milyar karlı çıkacaktı

Bir süredir Toyota Corolla hayalleri kuran Hakan Baksi, fazla hevesli olmayıp da işi biraz ağırdan alsaydı, şimdi 1 milyar lira karda olacaktı.
İstanbullu okurumuz 28 ekimde Toyota'nın düzenlediği indirimli kampanyadan yararlanmak için kaparosunu yatırmış. 1 kasımda banka kredisi işlemlerini tamamlayıp, bayiye 7 milyar 726 bin lira ödemiş. Geriye yalnızca 50 milyon lira borcu kalmış. Onu da otomobilini teslim alacağı 3 kasımda ödeyecekmiş.
3 kasımı iple çeken Hakan Baksi, o sabah gazeteleri açınca başından aşağı kaynar sular dökülmüş. Gazete ilanlarına göre Toyota yeni bir kampanya başlatmış ve Corolla'larda peşin fiyatına tam 1 milyar lira indirime gitmiş. (Bu kampanya halen sürüyor.)
Otomobilini teslim almak üzere evden çıkmaya hazırlanan Baksi'nin hislerini tahmin etmek zor olmasa gerek. 1 milyar lira, Toyota'nın toplam fiyatını göz önünde bulundurunca hiç de az bir indirim değil.
Okurumuz böyle bir durumda ne yapılması gerektiğini kendisi de bilemiyor. Toyota'nın bir önceki kampanyadan alım yapan müşterilere yeni kampanyayı duyurma gibi bir zorunluluğu olmadığının farkında. Ama bütün bunlar kendisini mağdur hissetmesini önleyemiyor yine de. Bize başvurmasının nedeni ise Toyota'nın belki kendisiyle aynı durumda olan taze müşterilere jest mahiyetinde de olsa bazı kolaylıklar tanıması.
Arkadaşımız İlkay Özcan'ın sorularını yanıtlayan ToyotaSa yetkilileri, yapılan fiyat değişikliğinin geriye dönük olarak işletilmesinin mümkün olmadığını belirttiler. Zaten okurumuzun böyle bir talebi yok. Aslında biraz gönlünün alınmasını istiyor. Toyata yetkilileri ise bu önerinin ilgili birimlere iletileceğini söylemekle yetindiler.

Escort'ta para peşin, bilgisayar taksitle!

Süleyman Demirel Üniversitesi araştırma görevlilerinden Ayla Uysal, parasını peşin ödemesine karşın bilgisayarını ancak 3 ay sonra teslim alabildi.
Uysal, Escort bayii Eterno Bilgisayar'a temmuzda 1278 dolar yatırdı. O sıralar taksitli bir kampanya da vardı, ama o seçenekte bir ay beklemek gerekiyordu. Okurumuz, tezini bir an önce bitirmek zorunda olduğundan ve İnternet'ten de yararlanmak istediği için peşin ödeme - hemen teslim seçeneğini tercih etti. Ancak taksitli kampanyaya katılanlar bile bilgisayarlarına kavuştukları halde okurumuza bir türlü teslimat yapılmadı.
Ayla hanım son çare olarak köşemize başvurdu. Bu arada tezini de arkadaş ve tanıdıklarının bilgisayarlarında yazmaya çalışıyordu. Bu sinir bozucu durum çalışmalarını hayli aksatmıştı.
Arkadaşımız İlkay Özcan'ın sorularını yanıtlayan Eterno Bilgisayar'ın yetkilileri, sorunun Escort'un dağıtım şirketi Deniz Bilgisayar'daki bir isim karışıklığından kaynaklandığını söylediler. Deniz Bilgisayar'ın kampanya yetkilisi Gürdal Selen ise aynı fikirde değil. "Bayi taksitle kampanyaya katılanlara verilen hesap numarasını vermiş. Dolayısıyla para bizim hesabımıza değil, Escort Tüketici Finansman'ın hesabına yatırılmış" diyen Selen, yanlışlığın daha yeni anlaşıldığını belirtti.
Uysal bilgisayarını ancak bu ayın başında alabildi.

Kurtlu parkeye bahçıvanlı çözüm!

İş Bankası Emekli Sandığı Vakfı'nın Acıbadem'de yaptırdığı konutlardan bir daire alan Şencan Özdemir'in başı kurtçuklarla dertte.
Özdemir, müteahhitliğini Tepe İnşaat'ın üstlendiği daireyi 37.5 milyar liraya aldı ve geçtiğimiz mayısta yeni evine taşındı. Davetsiz misafirlerle tanışması için fazla beklemesi gerekmedi. Dairenin parke kaplı tek bölümü olan salonunu mesken tutan kurtçuklar keyif kaçırıyordu.
Okurumuz kurtlu parkeleri Vakıf'ta çalışan mühendislere defalarca bildirmesine karşın sorununa herhangi bir çözüm getirilmemiş. Bu arada parkedeki delikler de giderek büyümeye devam etmiş. En sonunda elinde tarım ilacıyla bir bahçıvan çıkagelmiş. "Bahçıvanın aklı da zaten bu işe yatmamıştı" diyen okurumuz, son çare olarak konuyu köşemize iletti.
Arkadaşımız İlkay Özcan'ın devreye girmesinden sonra hem İş Bankası Emekli Sandığı Vakfı'ndan, hem de Tepe İnşaat'tan yetkililer inceleme yapmak üzere okurumuzun evine gittiler.
Daha sonra İlkay'a bilgi veren Vakıf yönetimi, parkede kurtlanan parçaların değiştirileceğini, ayrıca salonun uygun bir maddeyle ilaçlanacağını söylediler. Başka bir daireden aynı yönde bir şikayet gelmediği için sorunun fırınlamadan değil, büyük olasılıkla depolanmadan kaynaklandığı düşünülüyor.
Yapılacak işlemler kurtçuklara çare olmazsa, salon parkesini tamamen yenileyecekler.



Yazara E-Posta: mtamer@milliyet.com.tr