Avrupa Araştırma Konseyi (European Research Council ERC): 2007 yılında Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı kapsamında oluşturulmuş bir kurum. Gerek AB üyesi, gerekse AB’ye aday ülkelerde bilimin sınırlarını zorlayan öncü araştırmaları desteklemek üzere kurulmuş.
Bilimsel mükemmeliyete dayalı fonlama sistemiyle, dünyanın en prestijli araştırma programları arasında sayılan ERC’nin özelliği, bireysel araştırma projelerini büyük bir bütçeyle uzun süreli desteklemek...
Genç araştırmacılar kategorisinde Türkiye’den ERC’ye şimdiye kadar 285 başvuru yapıldığı halde kazanan olmamıştı. Koç Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Kerem Pekkan, “ölümcül kalp hastalıklarının, anne karnında daha cenin 1 aylıkken, damar bozukluklarının önlenmesi suretiyle bir gün tamamen ortadan kaldırılmasını” hedefleyen projesiyle Türkiye adına bir ilki gerçekleştirdi ve Avrupa Araştırma Konseyi’nden 5 yıl için 2 milyon euro destek fonu almaya hak kazandı.
Yrd. Doç. Dr. Kerem Pekkan
Araştırma üniversitesi
Rektör Prof. Dr. Umran İnan ve Pekkan’la biraraya geldiğimizde öğrendim ki Koç Üniversitesi’nde Araştırma ve Geliştirme’den sorumlu bir Rektör Yardımcısı var: Prof. Dr. İrşadi Aksun. Rektör İnan, 2009 eylülünde Stanford’dan Koç’a gelirken, Koç Üniversitesi’ni bir araştırma üniversitesine dönüştürmekte kararlıymış; nitekim son 2.5 yılda o yönde peşpeşe pek çok adım atılmış.
Bayrampaşa’da 80 dönümlük arazi üzerinde kurulu Tıp Fakültesi de aynı yıl faaliyete geçmiş ve ilk 2 binden öğrenci alıyorlarmış. Prof. İnan, bir üniversitenin teknolojiye daha hızlı çevrilebilen projelere imza atabilmesi için hem tıp, hem de mühendislik fakültesinin bulunması gereğinin altını çiziyor; ama bu da yeterli değilmiş. Rektör İnan, “Ancak 2 fakültenin de çok iyi olduğu hallerde ortak çalışmalarda birbirleriyle öpüşebiliyorlar” diyor. Üniversite eğitimini nesiller arası randevu ve öğretim üyeleriyle öğrenciler arasındaki diyalog olarak gördüklerini belirten Prof. İnan, rektörlük olarak öncelikli görevlerini “en iyi araştırmacı kadrolarla en başarılı öğrencileri buluşturmak ve hiçbir kural getirmeden, işlerine hiç karışmadan onları alabildiğine özgür bırakmak” olarak görüyor.
Carnegie Mellon’dan geldi
ODTÜ mezunu olan
Pekkan, bu yılın başında Koç Üniversitesi’ne gelmeden
önce, mühendislikte dünyada ilk 10 üniversitesinden biri olan ABD’deki Carnegie Mellon’da 4 yıl doçent olarak görev yapmış. 2 patenti olan Pekkan’ın
ERC projesi, 2003 yılından beri önce ODTÜ, ardından Carnegie Mellon’daki araştırma grubunda geliştirdiği biyomühendislik ve biyomekanik akışkanlar ve katıhal mekaniği alt yapısını kullanarak, embriyo damarlarının cenin gelişirken şekil almasının ve büyümesinin bilgisayar ortamında simülasyonlarını gerçekleştirecek araçlar geliştirecek. Bu öncü araştırmanın çıkış noktası, dünyada yeni doğan her 100 bebekten 1’inin, doğuştan gelen yapısal kalp ya da damar bozukluğuyla hayata gözlerini açıyor olması.
Koç’ta yeni kurulan Biyomedikal Fen ve Mühendislik yüksek lisans programının koordinatörü olan Pekkan, ERC’den 2 milyon euro ile desteklenen bu projenin takımını, Koç’un lisans ve lisansüstü öğrencilerden oluşturacak.
ERC, Türkiye’den daha önce farklı bir kategoride (kıdemli araştırmacı) Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Dr. Halil Mete Soner 880 bin euro’luk destek sağlamıştı.