Meral Tamer

Meral Tamer

Tüm Yazıları

Meral tamer

TÜPRAŞ diyor ki: "Bizden hileli mal ya da katilesiz üretim çıkmaz!"
Buna karşılık Toyota ve Ankara'nın 50 yıllık Mobil benzin istasyonunun sahibi Alanya Petrol diyor ki: "Kalitesiz benzin, kesinlikle Orta Anadolu Rafinerisi'nden geliyor!"
Aşağıdaki sütunlarda 2 tarafın görüşleri de geniş olarak yer alıyor.
Pekiyi kim haklı?
Galiba bu sorunun yanıtı, Orta Anadolu Rafinerisi'nin sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiğinde düğümleniyor. Rafinerinin hemen yanına üslenmiş olan dolum tesisleriyle ilgili kuşkular da dile getiriliyor. Yani bir anlamda topu, üçüncü bir tarafa dağıtım şirketlerine atanlar da var.
Söz konusu rafineride yıllar boyu çalıştıktan sonra DSP'den millitvekili olan Hasan Gülay, Mobil ve Shell gibi tüm petrol şirketlerinin kendi tankerlerini rafineriden içeri sokarak üretilmiş benzini doğrudan üretim hattından ve fiş mukabilinde aldıklarını belirtince, Alanya Petrol'ün isyanı haklı görünüyor. Yani Mobil, malını herhangi bir üçüncü kişiden değil de bizzat rafinerinin içinden alıp Alanya Petrol'ün kapısına kadar ulaştırdığına göre "arada kaçak" olması pek mümkün değil.
DSP milletvekili Hasan Gülay, bugün sadece Tuta ve Turkuaz adlı 2 dağıtım şirketine ait dolum tesisleri ile rafineri arasında pipe - line döşendiğini, ancak benzin akıtılmasına henüz başlanmadığını belirtirken, Mobil - Shell ve Türk Petrol gibi dağıtıcılarla rafineri arasında LPG dışında bir pipe - line sisteminin bile döşenmediğine dikkat çekiyor.
Bu durumda bu bilmeceyi çözmek ya da gayet iyi bilinen gerçeği telaffuz etmek için gaiba bıçağın kemiğe iyice dayanması gerekiyor.


Alanya Petrol'e göre Orta Anadolu Rafinerisi'nin hatalı üretimi, tüketicileri de bayileri de mağdur ediyor. Özellikle Toyota'lar ve diğer Japon arabalarının benzin pompaları bu nedenle bozuluyor.

"Yıllarca Mersin'de özel sektöre ait Ataş Rafineri'sinden mal alıyorduk ve hiçbir sorun yaşamamıştık. Ataş üretimi durdurunca mecburen Orta Anadolu Rafinerisi'ne yöneldik ve problemler başladı."
Ankaralı okurumuz Şükrü Kocaacar'ın Toyota otomobilinin benzin pompası, Balgat'taki Mobil'den benzin aldıktan kısa bir süre sonra arızalanmış, otomobilin yeniden çalışır hale getirilmesi, okurumuza 40 milyon liraya malolmuştu.
Toyota sahibi bir başka Ankaralı okurumuz Metin Köse ise aynı günlerde Türk Petrol'den satın aldığı benzinden dolayı arabasını kullanamaz hale gelmiş, üstelik sürekli benzin pompası talebi nedeniyle Toyota'nın stoklarında pompa kalmadığı için 40 milyon lirayı gözden çıkarttığı halde otomobilini tamir ettirmesi mümkün olmamıştı.
Konuyu köşemizde "Ankara'daki hileli benzin, Toyota'ları vurdu" başlığıyla gündeme getirmemizin ardından taraflar eteklerindeki taşları bir bir ortaya dökmeye başladılar.
Balgat'taki Mobil istasyonunun sahibi Alanya Petrol adına köşemizi arayan avukat Ömer Lütfü Avşar, "Meral hanım, öncelikle sizi, sorunun bizden kaynaklanmadığına ikna etmek istiyorum," diyerek söze girdi. 50 yıllık güvenilir büyük bir firma olduklarını ve müşterilerinde yıllar içinde oluşturdukları güveni üç kuruşluk kar için feda etmelerinin söz konusu olamayacağını kaydettikten sonra, o da tıpkı Toyota yetkilileri gibi sorunun Orta Anadolu Rafineri'sinden kaynaklandığını ifade etti.
Gerekçelerini ise şöyle anlattı:
"Orta Anadolu Rafinerisi'nin ürettiği akaryakıtla ilgili olarak bir yıl öncesine kadar yoğun bir şikayet söz konusu değildi. Ancak yazınızda da belirttiğiniz gibi 1996 ekim ayında Ankara civarında ve Orta Anadolu Rafinerisi'nin akaryakıtını satan benzin istasyonlarından çok sayıda benzin pompası arızası şikayeti yaygın bir hale geldi. Bu arızalar özellikle Toyota ve diğer Japon otomobillerinde görüldü. O dönemde biz, Mersin'deki Ataş Rafinerisi'nin akaryakıtını sattığımız için herhangi bir şikayetle karşılaşmamıştık.
Ancak özel sektör kuruluşu olan Ataş Rafinerisi, üretimi bir süre durdurduğundan ve daha sonra düşük kapasiteyle üretim yaptığından, üretilen akaryakıt sadece Güney bölgelerinde kullanılabildi ve İç Anadolu Bölgesi'ne yetmedi. Bu yüzden de firmamız, Orta Anadolu Rafinerisi'nin akaryakıtını satmaya başladı.
Bahse konu şikayetler de bu zamanda ortaya çıkmaya başladığına göre, sorunun Orta Anadolu Rafinerisi'nden kaynaklandığı aşikardır.. Kaldı ki, Orta Anadolu Rafinerisi yazınız tarihinden bir hafta öncesini kapsayan sürede kurşunsuz benzin oktanını dahi tutturamadığından dolayı bir süre akaryakıt dağıtım şirketlerinin kurşunsuz benzin taleplerini karşılayamamış ve stoktaki eski üretimle taleplerin çok cüzi miktarına yanıt verebilmiştir.
Bunun yanında dağıtım şirketleri, özellikle de Mobil Oil T.A.Ş., akaryakıt bayilerini kalite ve hizmet yönünden çok sıkı bir denetim altında tuttuğundan, Mobil akaryakıt istasyonlarında yazınıza konu olduğu gibi hileli akaryakıt satılması mümkün değildir.
Ne var ki Ankara civarında akaryakıt tüketiminin kaynağı Orta Anadolu Rafinerisi olduğundan, bu rafinerinin hatalı üretimi, tüketiciyi ve bayileri mağdur etmektedir.
Şirketimiz Balgat Mobil istasyonu, 1956 yılında kurulmuş olup, kuruluşundan bugüne kadar hiçbir şikayete muhatap olmamışken, son bir aydır Orta Anadolu Rafinerisi'nin hatalı üretimi sonucu, bu tip şikayetlere bütün istasyonlarla beraber muhatap olmak durumunda kalmıştır.
Yazınızdakı şikayetin söz konusu olduğu tarihte ve yazınızın yayınlandığı tarihte yapılan resmi tespitlerde, istasyonumuzdaki akaryakıtın Orta Anadolu Rafinerisi'nin yakıtı olduğu belirlenmiştir. Bu tespit de, sorunun Orta Anadolu Rafinerisi'ne ait olduğunun ispatıdır."


"Birileri, kendi araçlarındaki hata ve kusurları kamufle etmek üzere, haksız ve kanun dışı kazanç sağlamak amacıyla, akaryakıt ürünlerine değişik kimyasal maddeler katanları kullanarak, bizim itibarımızla oynuyorlar."
Önümde bir mektup var. Altındaki imza, Kırıkkale'deki Orta Anadolu Rafinerisi'nin de bağlı bulunduğu TÜPRAŞ'ın yeni genel müdürü Hüsamettin Danış'a ait.
TÜPRAŞ'a bağlı 4 rafineriden biri olan ve 1986 ekiminden bu yana üretimini sürdüren Orta Anadolu Rafinerisi'nde dünya standartlarında petrol ürünleri üretildiğini belirten Danış, süper benzin dahil tüm ürünlerin satışa verilmeden önce kontrollerden geçirildiğini ve kontrol edilmek üzere alınan numunelerin de saklandığını belirttikten sonra Toyota'yı ve benzin istasyonlarını açıkça suçlayarak şöyle diyor:
(...)"Bütün bu bilgilerin ışığında rafinerimizden standartlara uygun olmayan, araçlara dolayısıyla milli servetimize zarar verecek hiç bir ürün satışının yapılması mümkün değildir.
Kırıkkale rafinerimizden mevsimsel koşullara bağlı olarak 2500 - 3500 ton/gün benzin satışı yapılmakta (normal, süper, kurşunsuz) Ankara ve İç Anadolu Bölgesi'ndeki diğer illerimiz de Kırıkkale Rafinerisi'nden beslenmektedir. Bu rafinerimizden 1996 yılında 230 bin ton, 1997 yılı ilk beş ayında 99 bin ton süper benzin satışı yapılmıştır.
Size yapılan şikayetler doğru olsaydı, son 17 ayda satışını yapmış olduğumuz 329 bin ton süper benzini kullanan tüketicilerin tamamının arabalarından şikayetçi olması gerekirdi. Oysa bu konuda tarafımıza hiçbir şikayet ulaşmamıştır ve esasen olması mümkün de değildir.
Bazı münferit şikayetler üzerine rafinerimiz konuyu büyük bir hassasiyetle eğilmiş, elde edilen numunelerin analizleri yapılmış ve şu sonuç elde edilmiştir:
Bazı benzin istasyonlarının aşırı kar hırsıyla benzine değişik kimyasal maddeler (benzen, toluen, solvent gibi) katması sonucu yakıtın, özelliğini tamamen yitirerek, motorlarda büyük tahribatlara yol açabilecek ürünlere dönüştüğü tespit edilmiştir.
Bu sebeple birilerinin, kendi araçlarındaki hata ve kusurları kamufle etmek üzere, haksız ve kanun dışı kazanç sağlamak amacıyla, akaryakıt ürünlerine değişik kimyasal maddeler katanları kullanarak, milli kuruluşumuzun itibarıyla oynamaları son derece teessür ve teessüfe şayandır."
Sayın Danış'a özellikle bir noktada itirazım var. Gereğinden fazla genelleme yaparak "eğer şikayetler doğru olsaydı, son 17 ayda satışını yapmış olduğumuz 329 bin ton süper benzin kullanan tüketicilerin tamamının arabalarından şikayetçi olmaları gerekirdi" diyor. Oysa kimse Orta Anadolu'dan çıkan tüm süper benzinlerin hatalı üretim olduğunu iddia etmiyor. Zaman zaman bu tür sorunların yaşandığını, uyarılar sıklaşınca da üretimin yeniden normale döndüğünden söz ediyorlar.


Yazara EmailM.Tamer@milliyet.com.tr