Kent şekerlerinin TV kanallarındaki meşhur reklamı, giderek unuttuğumuz, önemsemediğimiz ya da bize unutturulan değerlere özlemi depreştirmekte ne kadar başarılı oldu değil mi? Pek de iyi oldu. Reklama emeği geçenleri hem kutlamak, hem de teşekkür etmek gerek.
Genelde reklamlar pek dikkatimi çekmez. Ancak bu reklamla ilgili gözyaşları, daha gazete sayfalarına bile yansımadan bizim evde aktı. Ve kızımın sayesinde ben, her kapı çalışında oğlu bayram ziyaretine geldi zanneden zarif yaşlı hanımın da, gözyaşlarını gizlemeye çalışan eşinin de, beklendiği halde bir türlü gelmeyen oğul Levent'in de, reklamın mesajını pekiştiren Harmandalı'nın da, bütün bunlar olup biterken ön planda duran bir kase Kent şekerinin de farkına vardım.
O yaşlı çift, artık hepimizin gözbebeği. Adresleri bilinse eminim bu bayram tanıdık - tanımadık pek çok kişinin (başta TV izleyicileri) akınına uğrarlardı. Zira gazetelerde onların da eski bayramları özledikleri yazıldı.
Neyse ki bu arada reklamın sonu "umumi istek üzerine" biraz değiştirildi. Başlangıçta "Siz bu bayram neredeseniz bilemeyiz. Biz buradayız bu bayram ve her bayram" diye altyazı geçerken, şimdi "Bu filmin mutlu sonla bitmesi sizin elinizde" denerek umut ışığı yakılıyor.
Ama yetmez... Bu reklam mutlu sona bitmeli. Levent bayram günü annesinin - babasının elini öpmeye gitmeli. Hiç değilse davulcudan sonra biri daha kapıyı çalsın. Biz onun Levent olduğunu anlarız. İçimiz rahat eder.
Ağırlığınca Altın ve Aslan Payı adlı yarışma programlarında para ödülü kazandıkları halde ödüllerini alamayan yarışmacılar için herhangi bir çözüm var mı?
Konuyu Radyo Televizyon Üst Kurulu RTÜK'ün Başkanı Nuri Kayış'a danıştık. İşte yanıtı:
"Bugüne kadar bize bu yönde bir başvuru olmadı. Belki de yarışmacılar RTÜK'ü başvurulacak merci olarak düşünmemişlerdir.
Eğer televizyon kuruluşları, yarışmalara katılanlara ödül verileceğini vaad etmişlerse, gereğini yerine getirmek zorundadırlar. Getirmiyorlarsa yarışmacılar bize başvurdukları takdirde konu değerlendirilir ve kuruluşlar hakkında müeyyide uygulanabilir."
Yarışma programlarıyla ilgili olarak ödülünü alamayan RTÜK'ün kapısını çalmıyor da, başkaları çalıyor mu?
Kayış bu sorum üzerine benden 1 saat süre istedi ve tam dökümü alıp beni aradı. TV'deki yarışma programlarıyla ilgili olarak bugüne kadar RTÜK'e 400 başvuru gelmiş. Bu başvurulardan 200'ü Kanal D'de yayınlanan Çarkıfelek, 130'u Show TV'de yayınlanan Kim 500 milyar ister? 30 tanesi Ağırlınca Altın, 40 tanesi de yine Show TV'de yayınlanan Şans Kapıyı Çalınca hakkındaymış. Şikayetler genelde sunucuların tavır ve kişilikleriyle hatalı sorular üzerinde yoğunlaşırken, Kayış'ın verdiği bilgiye göre Kim 500 milyar ister? programı, "sunucunun cevap süresini çok uzatması" nedeniyle de şikayetlere konu oluyormuş.
Şans Kapıyı Çalınca ile ilgili şikayetler ise "Kişilerin duygularıyla oynandığı, duygu sömürüsü yapıldığı" noktasında yoğunlaşıyormuş.
Bir kısım izleyiciler de yarışmalarda kazanılan para ödülünden kesilen vergiyi fazla yüksek bulduğu için RTÜK'e başvurmuş.
Fazilet Partisi İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Şahin, TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmaları ve verdiği soru önergelerini Milletin Meclisi'nden adını verdiği kitapta toplamış. Kitap yatay formatta olduğu için hemen diğerlerinden ayırt ediliyor.
Son 2 dönem milletvekili olan Şahin'in TBMM çatısı altında gündeme getirdiği konular ise minibüsçülerin sorunlarından Cumhurbaşkanlığı bütçesine, deprem vergilerinden domuz yağı ithalatına kadar epey geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Sıkıcı gibi görünebilir, ama değil.
Konuşmalar tutanaklardan aktarıldığı için sataşmalar - tartışmalar da aynen kitaba geçirilmiş. Dolayısıyla eğlenceli bile olmuş. Örneğin Şahin'in Susurluk hakkında grup adına yaptığı konuşmaya hangi partiden hangi milletvekili ne diye itiraz etmiş ya da kim alkışlamış? Hepsi var kitapta.
Şahin'in Meclis'e verdiği tüm soru önergeleri de kitapta yer alıyor. Bakın sayın milletvekili millet adına, hangi bakana hangi soruları yöneltmiş:
* Yılda kaç ton domuz yağı ithal ediyoruz? Bizim ürettiğimiz domuz yağları yetersiz mi? Bu yağlar hangi sektörlerde kullanılıyor? (Tarım Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'e)
* Camilerden çalınan "Alem"lerin akibeti (Vakıflardan sorumlu Devlet Bakanı Yüksel Yalova'ya)
* Laik - anti laik gibi ayrımlarla deprem bölgesinde yemek dağıtan bazı vakıfların kapatılması doğru mu? (İçişleri Bakanı Saadettin Tantan'a)
* Tuğgeneral Işımer'in Mehmet Akif'le ilgili sözleri hakkında (Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu'na)
Özay Şendir
Özel’den Sosyalist Enternasyonel mesajları ve İsrail
23 Mayıs 2025
Cem Kılıç
Üretken yapay zekâ dört işten birini tehdit ediyor!
23 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Hayal bile kuramıyoruz!
23 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Rakamlar yalan söylemez
23 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Suriye, İsrail ve karıştırıcılar
23 Mayıs 2025