OMV’nin Petrol Ofisi’nin çoğunluk hissesini Doğan grubundan almak istemesinin mantığını anlamak mümkün.
Avusturya şirketi 2008’de 26 milyara yaklaşan cirosu ve 41.000 çalışanıyla, Avrupa’nın en büyük petrol ve gaz oyuncularından biridir.
Türkiye’nin doğusundan Avrupa Birliği’ne gaz götürmesi planlanan Nabucco’nun öncü ortağıdır. Türkiye’nin kendisi büyük ve büyüyen bir pazardır. Bu nedenlerle, OMV, Türkiye’de sağlam bir üs istiyor.
Doğan’ın, Petrol Ofisi’ndeki yüzde 54 hissesini satmak istemesinin mantığını anlamak ise mümkün değil. Değil, çünkü bu satışın arkasında mantık değil, baskı var.
Doğan grubu uzun zamandan beri sistematik siyasi baskı altındadır. Eğer bu baskı olmasaydı kârlı bir alan olan petrol dağıtımı işinden gönüllü olarak çekilmezdi.
Putin örneği
Başbakan, Aydın Doğan’ı sevmiyor. Onu iş hayatından ihraç etmek istiyor çünkü Milliyet, Hürriyet, Posta, Kanal D gibi Doğan yayın organları, birkaç küçük istisna hariç, medyada hükümeti özgürce eleştiren tek grup kaldı.
Başbakan, önümüzdeki seçimlere girerken Türkiye’nin en etkili yayın organları Doğan grubunun elinde olmasını istiyor. Ara seçimler ona eleştiri hakkından feragat etmeyen özgür basının neye mal olabileceğini gösterdi.
Aydın Doğan bu baskılar karşısında ne yapacak?
Bu sorunun cevabını bilmek isterdim. Ama bilmiyorum. Çünkü bunları yazmadan önce ne onunla ne de bizim grupta başka bir yetkiliyle konuştum.
Ama tahmin ediyorum ki birileri Aydın Doğan’a “Sen bu işi yapamıyorsun, sat, çekil, alıcı var, para da hazır” dedi.
Aydın Doğan da Rusya’da Putin’e karşı çıkan işadamlarının başına ne geldiğini biliyor.
Dün, Doğan Medya Grubu’na kesilen 3.8 milyar liralık vergi cezası bunu Başbakan’ın da bildiğini gösteriyor.
Herkes için ot var
Cezaya uğrayan şirketlerin piyasa değeri 3.3 milyar dolar civarındadır. Kesilen vergi cezası ise 2.5 milyar dolardan fazla. Bu ceza mı? Trafik polisinin 30 bin lira değerinde bir arabayı durdurup sürücüsüne 25 bin lira ceza kesmesi ne kadar trafik cezası ise bu da o kadar vergi cezasıdır.
Başbakan’ın politikası, medyadan muhalefeti temizlemek, tamamı kendini destekleyen bir medya yaratmaktır.
Meclis’teki muhalefetin ciddi bir tehdit olmadığını biliyor. Esas baş belası, din kisvesi altında rant elde etmek için bin bir numara çevirenleri ortaya çıkaran özgür medyadır.
Başbakan, muhalefetin sıfırlandığı bir Türkiye’de istediği gibi at koşturmak istiyor. Bu proje Başbakan için Kürt açılımından önemlidir.
Hazırlanan otun sadece bizim çanımız için olmadığını umarım anlıyorsunuz. AKP’de çanı olan herkes için ot var.
