Muhittin Akbel

Muhittin Akbel

muhittin.akbel@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İzmir Tabip Odası, sandık başına gidiyor. Doktorların her seçimi, çok çekişmeli geçer.
Bu yılki de öyle olacak gibi. Sonuçta Tabip Odası da bir sivil toplum kuruluşu.
Günümüzde pek çok STK, siyasetin kıyısında falan değil, tam orta yerinde.
Fakat siyaset, özellikle tabip odalarına hiç yakışmıyor.
İzmir Tabip Odası gibi tüm tabip odaları, hekimlerin sorunlarına çözüm aramalı her şeyden önce.
Sonuçta tabip odası da yasalarla sınırları çizilmiş bir meslek odası.

Gelelim doktorların çözüm bekleyen sorunlarına...
- Beş yılda bir yıl yıpranma hakkı verilecekti hekimlere... Hala böyle bir uygulama yok.
- Maaşları iyileştirilecekti, o konu da rafa kaldırıldı.
- Döner sermayeden aldıkları pay, kuşa döndü. Bu sorun da çözülmedi.
- Hekimlerin emeklilik maaşları yerlerde sürünüyor.
- Performans uygulaması, hekimleri yarışır hale getirdi. Sayısal olarak daha çok hastaya bakan hekim, kalp ameliyatı yapan hekimden daha üstün performans göstermiş kabul ediliyor.

Geçen seçimde olduğu gibi İzmir Tabip Odası seçimlerinde yine iki grup yarışacak.
Hekim Güçbirliği ve Demokratik Katılımcı Hekimler grupları...
Bugün yönetimde olan Hekim Güçbirliği grubunun başkan adayı, yine Prof. Fehmi Akçiçek.
Hekim Güçbirliği’nin listesinde Prof. Çimen Olguner, Dr. Ceyhun Balcı, Dr. Mehmet Akça, Dr. İlgül Bilgin, Dr. Ertan Can, Dr. Ruşen Aydın gibi isimler var.
Onur kurulunda, TTB Büyük Kongre delege aday listesinde, denetleme kurulunda çok saygın hekimler var.
Demokratik Katılımcı Hekimler Grubu’nun listelerinde de çok kıymetli doktorlar var.
Yönetim Kurulu başkan adayı, Prof. Funda Barlık Obuz. Listesinde Dr. Hakan Köse, Dr. M. Lütfi Çamlı, Dr. Firdevs Çetin Uysal, Doç. Nergül Çördük, Dr. Nuri Seha Yüksel ve Dr. Fatih Sürenkök bulunuyor.

Hekim Güçbirliği Grubu diyor ki:
“Bizi seçmek demek...
Hekimlerin haklarına sahip çıkmak, öncelikli görev olsun, demektir.
Hekimlerin gücüne, birliğine güvenmek...
Her zaman hekimlerin yanında olan bir oda istemektir.
Sağlık sisteminin yanlışlıklarına karşı çıkmak...
Hekimliğe ve hekimlere odaklanmış bir TTB oluşturmak, demektir.
TTB’de etnik siyasete son verilsin demektir.
Ulusal değerlerden asla vazgeçmemek; Mustafa Kemal Atatürk’e, Cumhuriyet’e, vatanın bütünlüğüne, ulusumuzun bölünmezliğine sahip çıkmak demektir.”

Sağduyulu bir hekimin, bağlı bulunduğu odadan beklentisi, hekimlerin odasının nasıl olması gerektiği, bundan açık nasıl ifade edilebilir ki?
Hekim Güçbirliği’nden Dr. Ceyhun Balcı, grubu adına şu açıklamayı yaptı:
“Hekimler ve toplum sağlığı, öncelikliğimizdir. Biz bir meslek örgütüyüz, siyasetle işimiz olmaz.
Atatürk ve ilkelerine bağlılık, siyaset değildir. Bu bağlılık, hepimizi birleştiren çimentodur.
Türk Tabipler Birliği’nden, hekimin yüzüne dönmesini istiyoruz, sırtını dönmesini değil. Siyaset dışı çalışmalarımızla tüm illerin tabipler birliklerine örnek olmak istiyoruz.
İzmir Tabip Odası yönetimi, siyasetle değil, üyesi olan hekimlerin sorunlarıyla ilgilenecek.”

14 Nisan’da konuşmalar, ertesi gün seçim yapılacak.
Kimin kazanacağına elbette doktorlar karar verecek.
Fakat İzmirli hekimler, 2006’dan bu yana 6 dönem görev verdiği Hekim Güçbirliği’ni seçecek gibi görünüyor.
Çünkü İzmir’in Atatürkçü hekimleri, Demokratik Katılım Grubu’nun siyaset kokan anlayışından rahatsız.
“Aman doktor, derdime bir çare” türküsünü söylerker, bu kez “Aman doktorun derdine bir çare” diyoruz.
Eminim ki İzmir’in Atatürkçü doktorları, dertlerine bir derman bulacaktır.