Tavuk etini AB düzeyinde (kişi başına ortalama 26 kilo) tüketmesek de, 20 kilo civarında tüketim, Türkiye’nin beyaz et üreticilerini mutlu etmeye yetiyor.
Bu artışı tetikleyen, arkadan iteleyen unsur olarak, kırmızı et üretiminin azalması, kırmızı et fiyatlarının ışık hızıyla yükselmesi gösteriliyor.
Beyaz et üreticileri neredeyse zil takıp oynayacaklar.
Ya kırmızı et üreticileri?
Onların halleri öyle perişan ki, teslim bayrağını çekmek üzereler.
Diyelim ki maliyet düşürüldü.
Et fiyatları geri çekilir mi?
İşte bu mümkün değil.
Türkiye’de bugüne kadar ne ucuzladı ki et ucuzlasın.
En fazla et reyonundaki rakamlar yerinde kalır, o kadar.
Angus ithal edildiğinde ucuz et gördük mü?
Maliyetin düşürülmesi, üreticiyi iflastan kurtarır, cebine üç beş kuruş harçlık girmesini sağlar.
Et ve süt hayvancılığı sektörü, son 10 yılda dibe vurdu.
10 yıl önce 40 kuruş olan sütün litresi, bugün en fazla 74 kuruş.
10 yıl önce 50 kiloluk bir bir çuval yem 13 lirayken, bugün 48 lira.
O zaman 32 litre süt karşılığında bir çuval yem alınabilirken, bugün aynı miktarda yem için 65 litre, yani iki katı süt satmak gerekiyor.
İşin acı tarafı, saman ithal eder hale geldik.
Süt hayvanları, çaresizlikten yarı fiyatına kesime gönderiliyor.
CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler de kırmızı etin ucuzlamasını beklemiyor, hükümetin hayvancılık politikasıyla hiçbir şeyin düzelmeyeceğini biliyor ama en azından üreticinin iflas etmemesi için bir çaba harcanması gerektiğini vurguluyor.
Birgül Hanım, hayvancılık sektörünün soluklanmasını sağlayacak ne gibi önlemler alındığını ya da alınacağını merak etmiş, bir soru önergesi verdi.
İşte o kazık sorulardan bazıları:
1- Hayvancılık kredisi kullanan üretici, işletmeci sayısı ve kullandıkları toplam kredi tutarı, 2008-2012 arasında yıllar itibariyle ne kadardır?
2- Son beş yılda hayvancılık alanında üreticilerin kredi ödemelerinde yapılandırma yoluna giden kaç üretici işletmeci vardır?
3- Aynı dönemde ve aynı alanda kredi geri ödemede sıkıntı çektiği için icra takibine düşen kaç üretici vardır?
4- Ülkemizde başta yem olmak üzere hayvancılıkta uygulanan yüksek girdi fiyatlarının nedeni nedir? Bu girdileri düşürme konusunda çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?
5- Canlı hayvan ve et ithal edilmesi karşısında üreticiyi koruyacak herhangi bir çalışmanız var mıdır?
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Birgül Ayman Güler’in bu sorularına bakalım cevap verebilecek mi, bu kazık soruların altından kalkabilecek mi?
Bu soruların gerçekçi yanıtları, acıdır.
Dolayısıyla söylenmesi zordur.
Sanırım Bakan Bey, Kenan Işık’ın ‘Kim milyoner olmak ister?’ programındaki gibi joker hakkını kullanmak isteyecektir.
Seyirciye soramaz, çünkü soruyu soran onlar.
“Yüzde 50” jokeri kullansa, cevap şıkları birbirinden beter; o da olmaz.
En iyisi, telefonla bir bilene bağlanıp, “Efendim, ben şimdi ne diyeyim?” diye sormak herhalde.