Mustafa Yılmaz

Mustafa Yılmaz

ege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Geçen hafta cumartesi günü yayınlanan “CHP Genel Merkezi’nde İzmir tedirginliği” başlıklı yazım hakkında çok sayıda yorum aldım.
Kimileri yazdıklarımı onaylarken, bazıları da ne yazık ki yanlış anlamış.
Yanlış yorumlayanlar arasında gazetemiz yazarlarından Engin Önen de var.
Mahalle delegesi seçimleri sonrası İzmir’de üstünlük sağlayan yapının Deniz Baykal-Önder Sav yapısı olduğunu kastettiğimi düşünmüş.
Yaptığımız görüşmede hangi yapıyı anlattığımı kendisine izah edince o da ikna oldu.
Zaten ertesi gün(19 Şubat Pazar) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’daki toplantıda İzmir örgütüne yönelik sözleri de yayınlanınca bana verilen bilgilerin ne kadar doğru olduğu bir kez daha kanıtlandı.
Bizzat Kılıçdaroğlu’nun İzmir örgütü temsilcilerine söylediği sert sözler durumun ne olduğunu, genel merkezin tedirginliğini ortaya koydu.
* * *
Gerçekten de konu CHP olunca özellikle de İzmir’de yazdıklarınız çok büyük bir kitle tarafından dikkatle izleniyor.
Bu da tüm kavga ve gürültüler bir yana bu partide ne kadar dinamik ve heyecanlı bir yapının olduğunu gösteriyor aslında.
Bu yüzden geçen hafta söz konusu bilgileri aldığım Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanın belediye başkan adaylarının belirleme yöntemi konusunda anlattıklarını da aktarmam şart oldu.
CHP Genel Merkezi merakla beklenen aday belirleme kriterlerini aşağı yukarı belirlemiş.
Partinin belediye başkan adayları şöyle belirlenecek:
Öncelikle bir önseçim mutlaka yapılacak. Gerçi buna önseçim demek ne kadar doğru olur bilemem.
Parti üyelerinin önüne bir sandık konacak. Fakat bu tek belirleyici olmayacak. Yani, aslında buna eğilim yoklaması demek bence daha doğru olur.
İkincisi mutlaka üniversiteler ve kanaat önderlerinin görüşleri alınacak.
Üçüncü olarak da ilçe ve il örgütü ile sivil toplum kuruluşları arasında bir anket yapılacak.
Fakat bana en ilginç gelen dördüncüsü oldu.
Belirli yerlere sandıklar konup halkın eğilimleri belirlenecek. Onlara ‘kimi istersiniz’ diye sorulacak.
Partili partisiz isteyen herkes gelip burada oy kullanabilecek.
* * *
Bu yöntemlerin tamamı her yerde uygulanmayabilir. Ancak en az ikisinin mutlaka bölgenin niteliğine göre hayata geçirileceği kesin.
Özellikle İzmir, Aydın ve Balıkesir gibi liberal eğilimlerin yüksek olduğu bölgelerde sandıklar mutlaka konacak.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu, ekibine yukarıda anlattığım yöntemlerin alt yapısının oluşturması için talimat vermiş.
Sizi bilmem ama benim anladığım şu:
Adaylar, öncelikle sivil toplum kuruluşları tarafından tanınan, bilenen, projeleri desteklenen kişiler olacak.
Halka hizmeti, kamuya hizmeti hiçbir siyasi çıkar gözetmeden yapacak.
Ve elbette parti örgütü tarafından benimsenen, örgütle ters düşmeyecek isimler seçilecek.
Danışmanın bana verdiği ilk haber, hemen ertesi gün Kılıçdaroğlu’nun İzmir örgütüne söylediklerinin ortaya çıkması ile kanıtlandı.
Ama aday belirleme konusunda anlattıklarını test etmek için sanırım en azından bir yıl daha beklememiz gerekecek.