Mustafa Yılmaz

Mustafa Yılmaz

ege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Önceki gün, 17 bin canımızı kaybettiğimiz, büyük acılar yaşadığımız Marmara depreminin 18. yıldönümüydü.

Peki bu kadar zamanda ne değişti? Birkaç örnekle bakalım...

Örneğin, İnşaat Mühendisleri Odası’nın raporuna göre, İzmir’deki depreme dayanıksız okulların sadece yüzde 15’i güçlendirildi.

Bir başka çarpıcı örnek de, devleti yönetecek kadroların yetiştiği üniversitelerden verelim.Üniversite-lerimizin Kamu Yönetimi bölümlerinin hiçbirinde ‘Afet Yönetimi’ dersi yok.

Dokuz Eylül Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’ne 2006 yılında konmuş ama 2010 yılında kaldırılmış.

Haberin Devamı

En çok vali ve kaymakamlar, kamu yönetimi bölümlerinden çıkıyor. Göreve başladıklarında devlet yönetimiyle ilgili pek çok şeyi öğrenmiş oluyorlar. Afet yönetimi hariç...

***

En vahim örnek ise planlama konusunda yaşanıyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Ankara’daki bürokratlarının İzmir ve Manisa için hazırladığı 1/1000 binlik planları yürürlüğe girdi.

İzmir’deki yerel yönetimleri dinlemeden, bilimsel meslek odalarının itirazlarını dikkate almadan yapılan planlar, orman, sit ve tarım alanlarının imara açıldığı, çok büyük yeşil alanların ortadan kaldırıldığı bir durum ortaya çıkardı.

Çok daha sakıncalı bir durum daha vardı.

Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi’nin açtığı davanın dilekçesinde, bakanlığın İzmir ve Manisa için hazırladığı 1/100 binlik temel planlarda jeolojik ve jeoteknik etütlerin yapılmadığı belirlendi.

Dava dilekçesinde bu durum şöyle ifade ediliyor:

“Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nün, planlamaya esas jeolojik, jeoteknik ve mikro bölgeleme genelgesine göre, planlamaya esas jeolojik ve jeoteknik etüt raporları mecburi olarak hazırlanmalıdır.

İlgili genelgede belirtildiği gibi, bölge planlarından uygulama imar planlarına kadar tüm imar planlarının ölçekleri gereği belirlenmiş formatlarına göre, farklı jeolojik, joteknik etüt raporları hazırlanması gerekmektedir.

Plan hükümlerinin ilgili maddelerinde belirtilen alt ölçekli planlar için hazırlanması gereken jeoloji-jeoteknik etüt raporları, esasen hazırlanması gereken İzmir-Manisa Çevre Düzeni Planı’nın jeolojik-jeoteknik raporlarının yerine kullanılamaz.

Haberin Devamı

Ayrıca, 1. Derece Deprem Bölgesi olan İzmir ve Manisa’ya ilişkin olarak hazırlanan Çevre Düzeni planında genelgede belirtilen ve zorunlu olarak yapılması gereken jeolojik-jeoteknik etüt raporlarının hazırlanmaması ve dolayısıyla genelgede belirtilen Yapısal Jeoloji’nin (Bölgede etkin jeodinamik süreçleri; kıvrımlar, fay ve kırık sistemleri, genel kütle hareketlerini belirtir) planlar üzerinde de yer almaması dolayısı ile planda fay hatlarının gösterilmemesine neden olmuştur.

Zira, Çevre Düzeni Planı’nda birçok yerde meskûn haricinde belirlenen “Gelişme Alanları, Sanayi Alanları”nın altında fay hattı bulunup bulunmadığı bilinmemekte ve bu şekilde belirlenmiş yerleşmeye açılacak alanlarda telafisi mümkün olmayacak sonuçlara gidilmesine olanak veren bir durum söz konusudur.”

***

Bu planlar şu anda yürürlükte. İzmir ve Manisa’da söz konusu planlara dayanarak imar ve yapılaşma izinleri veriliyor.

Haberin Devamı

Ama yerleşim izni verilen yerlerde fay hattı var mı yok mu, o bile bilinmiyor.

Vahim bir durum, ama fay hatları üzerinde imar verilme ihtimali yüksek.

Yaşadığımız coğrafyanın jeolojik yapısını değiştirmek elimizde değil. Ama bu jeolojiye uygun planlar ve yapılaşma mümkün.

Ama galiba zihniyeti değiştirmek de jeolojiyi değiştirmek kadar zor.