Mustafa Yılmaz

Mustafa Yılmaz

ege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

“Şu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim.”
Bu söz, İkinci Meşrutiyet’in ilanından sonra Maarif Nazırı (Milli Eğitim Bakanı) olan Emrullah Efendi’ye ait.
Dönemin Milli Eğitim Bakanı’nın şakayla karışık gündeme getirdiği bu konu, yaklaşık 100 yıl sonra gerçek oluyor.
Türkiye’de haftalardır eğitim sisteminde 4+4+4 formülü tartışıldı ve sonunda da kavga ve gürültü arasında yasallaştı.
Bu arada eğitim sisteminde devrim niteliğinde bir başka değişiklik de sessiz sedasız uygulamaya başladı.
Milli Eğitim Bakanlığı okulların tüm fiziki sorumluluğunu belediyelere devrediyor.
Hem de öyle sözle falan da değil. Bu iş için bakanlıkla yerel yönetimler arasında resmi protokoller imzalanıyor.
* * *
Projenin adı “Okullar hayat olsun.” Pilot illerden biri de eğitim konusunda duyarlılığın en yüksek olduğu illerin başında gelen İzmir.
Bakanlık, Milli Eğitim Müdürlükleri vasıtasıyla belediyelere söz konusu protokolleri gönderdi.
Yeni sistemle, yerel yönetimlere dört önemli yükümlülük getiriliyor. Bu maddeler şöyle:
1-Protokol yapılan birimlerde sunulacak hizmetler için yeterli insan kaynağı ve bütçeyi sağlamak.
2-Okulda mevcut bulunmaması halinde işbirliği içinde kullanılacak alanların tesisi veya eksiklerinin giderilmesine yönelik yatırım harcamalarını yapmak.
3-Hizmet verilen alanların güvenliğini sağlamak.
4-Okul saatleri dışında hizmet verilen birimleri okullar/öğrenciler için örgün eğitime hazır halde bırakmak (temizlik ve bakımının sağlanması).
Yani bundan sonra İzmir’deki devlet okullarının tüm fiziki eksiklikleri belediyelerce karşılanacak.
Ayrıca eğitim kurumlarının iç temizlik hizmetleri de yine yerel yönetimler tarafından görülecek.
Bunun yanında güvenliği de yine belediyelerden sorulacak. Her okula yeterli sayıda güvenlik görevlisi belediyelerce sağlanmak zorunda.
* * *
Aslında uzun süredir zaten bütün bunlarla belediye başkanları ilgileniyor.
Merhum eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina 12 yıl önce bu iş için 10 trilyon lira harcamıştı.
Şu anda tüm belediye başkanları her yıl yatırım bütçelerinin önemli bir bölümünü ilçelerindeki okulların fiziki bakımı için ayırıyor.
Şimdi yapılan protokollerle iş daha da bir resmi hale geldi.
Emrullah Efendi’nin isteği bir asır sonra gerçekleşti. Milli Eğitim Bakanları okulların sorumluluğundan kurtuluyor.
Devlete ait eğitim kurumlarının, cam, kapı, bahçesi, duvarı gibi netameli konularla ilgilenmelerine hiç gerek kalmadı.
Okulların kırık camları ya da dökülen sıvaları ile hiç ilgilenmeyen, bu iş için para göndermeyen Milli Eğitim Bakanı ve bürokratları son 15 yılda eğitim sistemini 7-8 kez değiştirerek hem öğrencilerin hem de velilerin başını döndürme konusunda son derece başarılı oldu.
Şimdi sistemle oynama konusuna daha da fazla zaman harcayabilirler.
E artık ilgilenmek ve yapmak zorunda oldukları başka bir iş kalmadı.