Çok tartışıldı, çok konuşuldu. Sonunda da orman niteliğini kaybetmiş arazilerin satışını öngören yasa çıktı.
İzmir’de yaklaşık 65 bin dönüm 2B olarak adlandırılan arazi olduğu hesaplanıyor.
Yani yaklaşık 145 fuar alanı (Kültürpark) büyüklüğündeki ormanlık alan satılığa çıkarıldı. Yaklaşık 1.5 ay önce de başvuru süresi başladı. Ancak yasanın uygulanış biçiminde gerçekten ciddi tuhaflıklar var.
Köylüler hem şaşkın hem de kızgın. Çünkü uygulama sanki onları devre dışı bırakmak için planlanmış.
İzmir ile Manisa arasında kalan ormanlık bölgedeki Karaçam, Beşyol, Çiçekli ve Yakaköy sakinlerinin de ciddi endişeleri var. Kendilerine Yakaköy Muhtarlık Azası Savaş Yücel Ekim’i sözcü olarak seçmişler.
Seslerini kamuoyuna duyurmak istediklerini belirten Ekim, yaşanan sıkıntıları şu şekilde anlattı: “Yasa yaklaşık 1.5 ay önce çıktı. Son başvuru tarihi de 30 Ekim. Fakat başvuran köylülere arazilerinin bedelinin ne kadar olduğunu asla bildirmiyorlar. İki bin lira teminat alıp beklemelerini söylüyorlar. Ne zaman açıklama yapacakları da belli değil.
Köylünün ekonomik durumu zaten ortada. Çoğu köylü bir bardak çayı bile veresiye içiyor. İki bin lira köylüler için büyük para.
Bu parayı bir şekilde denkleştirenler için de durum net değil. Arazilerin bedeli son birkaç günde açıklanacak.
Gariban köylünün bir ya da iki gün içinde bu kadar parayı bulması mümkün değil.
Böyle olunca da meydan rantçılara kalıyor. Zaten tüm köylerde elinde bond çantayla dolaşanlar var.
Muhtarları teker teker ziyaret ediyorlar. Peşin parayla arazileri hemen almaya talipler.
Beni bile kaç kişi aradı. Böyle giderse arazilerin büyük bölümü köylüler yerine bu insanların eline geçecek. Zaten duyduğumuza göre geçmeye başladı bile.
Tüm yetkililerin, milletvekillerimizin bize yardımcı olmasını istiyoruz.”
Söz konusu durum konunun bir yönü. Vahim bir tablo daha var. Gerçekten de insanın içini sızlatan bir tablo.
Dört orman köyünün sözcüsü Savaş Yücel Ekim, satılacak 2B alanlarında 300 yıllık ağaçların olduğunu söyledi.
Bu alanlardan biri de Yakaköy’ün Çiftlik denen bölümünde. Görünce gerçekten gözlerime inanamadım.
Her biri biri 300-400 yıllık olan onlarca ağacın bulunduğu alan 2 B kapsamında, yani orman vasfını yitirdi diye satılıyor.
Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri de bu ağaçların en az 300 yıllık olduğunu tescillemiş.
Şimdi burası birkaç ay sonra şahıs mülkiyetine geçecek. Yani ağaçlar satın alanın insafına kalacak.
Arazinin sahibi bu ağaçları keserse kimse itiraz bile edemeyecek.
Konuyla ilgili olarak Orman Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Kenan Öztan’ın da görüşlerini aldım.
Kendilerinin bu yasaya karşı olduklarını ifade eden Öztan şöyle konuştu: “Bu araziler köylülerin bedelsiz olarak kullanımına tahsis edilmeliydi. Ama şimdi ticarete konu edildi. Yoksul köylünün çoğu yerde satın alacak gücü yok. Birileri ortalıkta dolaşıp arazileri alıyor.
Böyle olacağı zaten belliydi. Biz gerekli uyarıları yapmıştık. Yanlış uygulamanın bir an önce durdurulması gerekiyor.” Bir yanda yıllardır arazileri ekip biçen yoksul köylüler, diğer yanda aportta bekleyen rantçılar.
Daha da önemlisi satılan ve yok edilme tehlikesi ile karşı karşıya bırakılan birkaç asırlık ağaçlar.
Ama tuhaf olan bugün bütün bu yaşananları teşvik edenler, destekleyenler yarın yeşilin ve ağacın azlığından şikayet ederek ahkam kesecek.
Hem de hiç sıkılmadan...