Maliye Bakanlığı geçen yıl hangi kentte ne kadar vergi toplandığını açıkladı.
İstanbul ve Kocaeli’nin ardından üçüncü sırada yer alan İzmir, vergi tahsilatı bakımından Ankara’yı geçti.
İzmir Vergi Dairesi Başkanı Mustafa Gürhan Acar’ın verdiği rakamlar gerçekten ilginç.
2010 yılına göre 2011 yılı vergi tahsilatında İzmir’de 5 milyar TL’lik artış olmuş.
Tahsil edilen vergi miktarı 28 milyar 514 milyon liraya yükselmiş.
Türkiye’de toplanan tüm vergi gelirlerinin yüzde 10,86’sı İzmir’den gelmiş.
En önemlisi de bu rakamın Ankara’da toplanan vergiden daha fazla olması.
Hal böyle olunca doğal olarak İzmir’in verdiğinin ne kadarını geri aldığı konusu gündeme geliyor.
Mustafa Gürhan Acar yeterince aldığını savunuyor. Kendisine İzmir’in vergide merkezi bütçeye katkısının karşılığını yatırım olarak alamadığı yönündeki görüşler hatırlatılmış.
‘Buna katılmadığı’ yanıtını vermiş.
Ben de Acar’ın bu görüşüne katılmıyorum. Çünkü rakamlar ortada.
Geçen yıl 7 milyar 46 milyon liralık yatırım yapılmış bu kentte.
Yani İzmir Ankara’ya gönderdiği her dört liranın ancak bir lirasını geri almış.
Bu durum en azından 20 yıldır böyle.
* * *
Gelelim başlıkta anlattığımız asıl konumuza. Ankara’ya 30 milyar liraya (eski parayla 30 katrilyon lira) yakın para gönderen İzmir’e DPT’nin (Devlet Planlama Teşkilatı) reva gördüğü muameleye.
Olay şu: Ege Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsü dünya çapında bir merkez kurmak için bir süredir çalışma yürütüyor.
Projenin adı YETMER (Yenilenebilir Enerji Teknolojileri Merkezi).
İzmir gibi yılın 10 ayı güneş gören, önemli ölçüde jeotermal kaynağın yanı sıra rüzgar yönünden de büyük şansa sahip bir kentte herhalde hayata geçirilecek en verimli projedir bu.
Japonlar da böyle düşünmüş. Desteklerini sözle de bırakmayıp bu projeye tam 7.5 milyon dolarlık destek vermeyi garanti etmiş.
Zaten projenin toplam maliyeti de yaklaşık 22 milyon lira.
Geriye bir tek DPT’nin İzmir’in bu önemli projesine onay vermesi kalıyor. Aylardır DPT’den yanıt bekleniyordu.
Hatta İzmir Valisi Cahit Kıraç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den süreci hızlandırması için yardım bile istedi.
Sonunda DPT’nin cevabı geldi ama olumsuzdu. Yani gerekli onayı vermedi.
Japonlar 12 bin kilometre öteden İzmir’e inanıp milyonlarca dolar vermeyi kabul etti.
Fakat, 500 kilometre ötedeki bu ülkenin DPT bürokratları inanmayıp projenin altına bir mühür vurmayı reddetti.
* * *
Şayet DPT’deki arkadaşlar onay verseydi Evka-3’te 6 bin 500 metrekare arazide dünyanın en büyük 10 alternatif enerji merkezinden biri kurulacaktı.
Dünya çapında yüzlerce bilim adamı bu merkezi ziyarete gelecekti. Yüzlerce uluslararası makalede İzmir’in adı geçecekti.
Burada güneş, rüzgar, biyokütle ve jeotermal konularında uluslararası standartta test ve analizler yapılacaktı.
Sektöre nitelikli işgücü ve ara eleman yetiştirilecekti. Binlerce İzmirliye yeni iş imkanları oluşacaktı.
Ayrıca çocukları yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi konusunda bilinçlendirecek bir bilim alanı da kurulacaktı.
Merkezin vereceği destek sayesinde, Ege Bölgesi’ndeki yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yatırımların önü açılacaktı.
Şimdi DPT onay vermediği için bütün bunlar olmayacak.
Türkiye bütçesine en çok katkı sağlayan üçüncü ile hem de böyle verimli bir proje için 3-5 milyon lira çok görüldü.
* * *
İzmir’in iki bakanı, 26 milletvekili var. Çok ciddi şekilde üretim yapıp, Ankara’ya milyarlarca lira vergi gönderen iş ve ticaret adamları var.
Etkin sivil toplum kuruluşları var.
Ama galiba sahibi yok.