İzmir’deki ilk büyük uluslararası organizasyon 1971 yılında yapılmış olan Akdeniz Olimpiyatları olmuş.
“Yapılmış” diyorum çünkü ben bu dünyaya ancak ertesi yıl “merhaba” diyebildim.
Bir daha benzer bir organizasyon için İzmir’in tam 34 yıl beklemesi gerekti. 2005’de yapılan ÜNİVERSİADE (Üniversiteler Arası Spor Oyunları) bu kentin dünya arenasına yeniden çıkışı oldu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin merhum eski Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina’nın bu organizasyonu neredeyse tek başına İzmir’e kazandırdığının şahitlerinden biriyim.
O günlerde pek çok kişi ÜNİVERSİADE’nin adını bile duymamıştı. İzmir’in böyle bir organizasyon yapabileceği de kimsenin aklına gelmezdi.
Hatta dönemin belediye bürokratları arasında da İzmir’in bu organizasyonun altından kalkamayacağını düşünenler vardı.
Piriştina’ın ömrü yetmedi ama İzmir bu organizasyonu aslanlar gibi yaptı.
Kim ne derse desin, bu organizasyon sayesinde İzmir pek çok tesis kazandı. Ama bu tesislerin bugünkü içler acısı durumu başka bir yazı konusu elbette.
Bana göre ÜNİVERSİADE’nin İzmir’e en büyük kazancı ise özgüven oldu.
O özgüven sayesinde İzmir daha büyük bir organizasyon olan EXPO’ya ev sahipliği için iki kez aday oldu.
2015’de bu organizasyona ev sahipliği yapma şansı kıl payı kaçtı.Uluslararası Sergiler Bürosu’nun (BIE) Noel Baba’ya benzeyen tonton Genel Sekreteri Vicente Gonzales Loscertales’in mavi boncukları kar etmedi.
Şimdi 2020 adaylığı için de yine bu amcanın mavi boncukları havalarda uçuşuyor. Ama o mavi boncukların bir işe yaramadığını gördük. Üstelik bu kez rakip sayısı da iki değil dört.
Aslında EXPO’nun İzmir’de ya da Türkiye’de kazanılmayacağını herkes biliyor. Ama kendi kendimize yaptığımız propagandaya bakarsanız sanki oylama İzmir’de yapılacak.
Eleştirilecek çok konu var. Mesela İzmir’in adaylığının sloganı “Herkes için sağlık” iken EXPO yönlendirme kurulunda Tabip Odası temsilcinin olmaması gibi.
Fakat fikirlerine büyük önem verdiğim uluslararası tecrübesi bulunan bir dostumun anlattıkları “bu kadar da olmaz” dedirtecek cinsten.
Bu ulusalarası organizasyonun 2020 yılında ev sahipliği alabilmek için Fransa’nın başkenti Paris’te İzmir ve EXPO tanıtım ofisi açılmıştı. Hem de dünyaca ünlü Champs Elysee (şanzelize) Bulvarı üzerinde.
Gerçekten de bugüne kadar yapılan çalışmalar arasında belki de en iyi hamleydi.
Paris’te bu ofisin önünden geçen arkadaşım önce kendisini daha sonra da anlattığında beni şaşırtan şu bilgileri verdi:
“Bu büro, Paris’in en meşhur caddesi olan “Champs Elysee” (şanzelize) Bulvarı üzerinde kurulmuş.
Büronun önünde bayrağın alt tarafında bir led ekranda İzmir ve EXPO 2020 tanıtım filmi dönüyor. Tabii ki gurur verici.
Zemin üstü 1.kat tamamen EXPO 2020 İzmir tanıtım bürosu olarak kullanılıyor. Ayrıca zemin katta da büyükçe bir büro ayaküstü geçenler için düzenlenmiş.
Ben gündüz vakti ve caddenin de en hareketli olduğu bir saatte oradan geçerken gördüğümde büyük bir sevinçle bu fotoğrafları çektim.
Hemen içeriye girip orada çalışan arkadaşlara bir ‘merhaba’ demek istedim.
Fakat maalesef o saatte büroların her iki katı da (zemin ve 1.kat) kapalıydı.
Binadaki güvenlik görevlisi kimsenin olmadığını söyleyince biraz üzüldüm doğrusu.”
Arkadaşımın çektiği fotoğrafları inceledim. Kapalı olan büromuzun altında pek çok insanın alışveriş ya da gezinti yaptığı görülüyor.
Yani caddenin hareketli olduğu saatlerinde çekildiği belli oluyor.
Böyle giderse galiba işimiz Loscertales’in mavi boncuklarına kalacak.
