Mustafa Yılmaz

Mustafa Yılmaz

ege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Başlığa bakıp, yazının cinsel içerikli olacağını zannetmeyin.
Mike Figgis’in yönetmenliğini üstlendiği 1998 yılı yapımı Tek gecelik aşk filmi uzun süre tartışmalara neden olmuştu.
Geçen hafta Cumartesi günü yayınlanan yazımda, Bornova’da yapılacak Tohum Takas Şenliği’nin önemini vurgulamıştım.
O şenlikte EÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Tayfun Özkaya’nın anlattıklarını dinleyince aklıma Figgis’in bu filmi geldi.
Uluslararası şirketlerin baskısıyla çıkarılan Tohum Yasası’nın yerli üreticiyi dışa bağımlı hale getirdiğini hatırlatan Özkaya şu bilgileri verdi:
“Türk Köylüsü’nün kendi tohumunu satması yasak. İsrail ve ABD gibi ülkelerin dev şirketlerinin sattığı tohumlar da hibrit dediğimiz cinsten. Yani bunlar sadece bir kez kullanılıyor. Üretici her yıl yeniden tohum almak zorunda.”
Yani tıpkı Figgis’in anlattığı gibi bir durum söz konusu.
Hem tek seferlik hem de yabancı şirketlerin tohumu. Tek gecelik olmasa bile tek mevsimlik.
* * *
Vahim bir durum daha var. Bu tohumlar ilaçsız yetişemiyor.
Kimyasal ilaçların satıcısı da aynı uluslararası tohum firmaları.
Prof. Özkaya ithal tohumların zararlarını şu cümlelerle anlatıyor:
Şirket tohumlarından üretilen sebze ve meyvelerin besin değerleri düşük. Tatları yok. İlaçlar nedeniyle vücudumuzda zehir birikiyor. Bu nedenle anne sütünden bile ilaç artığı çıkıyor. Anne farkında bile olmadan bebeğini zehirliyor.
Bu tohumlarda antioksidan maddeler de hiç yok.
Bu kadar da değil.
Kimyasal ilaçlar nedeniyle hastalanan, örneğin kanser olan insanlar için gerekli ilaçların üreticisi de yine aynı firmalar.
Özkaya’nın verdiği bir başka bilgi ise gerçekten üzerinde çok ilginç.
Irak’ı işgal eden ABD Ordusu’nun komutanı tohum konusunda bir telif yasası hazırlamış.
Yasanın hemen uygulamalarını istemiş. Türkiye Irak gibi işgal edilmiş değil ama o yasa neredeyse kelimesi kelimesine şimdi Türkiye’de uygulanıyor. Bu nedenle de Atatürk’ün “halkın efendisidir” dediği Anadolu köylüsünün ürününün tohumunu satması yasak.
* * *
Tek gecelik aşk ne kadar insan ruhuna aykırı bir olaysa tek mevsimlik hibrid tohumlar da doğanın ruhuna o kadar aykırı.
İnsanlar sadece 10 bin yıldır tarım yapıyor. Oysa doğada bu tohumlar en az bir milyon yıldır her yıl kendi kendine çoğalıyor.
Doğanın bu dengesini bozmaya kalkanların yaptıkları garabete Mezapotamya ile birlikte tarımın başladığı yer olan Anadolu’yu da alet etmeleri ironik bir durum.
Ama daha da acı olanı ben dahil bu ülkede yaşayanların çok büyük çoğunluğunun Irak’ta işgal kuvvetlerinin yaptığını kendi yurdumuzda da faaliyete geçirmelerinden haberdar bile olmamasıdır.