Nil Kural

Nil Kural

nil.kural@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

71. Berlin Film Festivali ana yarışmasında bulunan Radu Jude imzalı ‘Bad Luck Banging or Loony Porn’ filmi, Kovid sonrası dünyada gündelik hayata yer veren bir Romanya portresi sunarken Ferit Karahan’ın ‘Okul Tıraşı’ da yatılı okulda yaşananlar üzerinden bir Türkiye resmi

Jude’dan Kovid sonrası dünya



Sokaklarda maskeli gezen insanlar, sosyal mesafe, kalabalık toplantı yapmama uyarıları, absürd maskeler… 71. Berlin Film Festivali’nin ana yarışmasında yer alan Rumen yönetmen Radu Jude’un yeni filmi “Bad Luck Banging or Loony Porn”, bir tarih öğretmeninin seks kasetinin ortaya çıkması üzerinden ilerlese de Kovid sonrası dünyada gündelik hayata yer veren ilk filmlerden biri olarak anılacak. Daha önce “Aferim!”, “Scarred Hearts”ın da aralarında olduğu filmlere imza atan Jude, Rumen Yeni Dalgası’nın gerçekçi ve minimalist anlatımından uzak bir Rumen yönetmen. Kariyerinde alıntılara, arşiv görüntülerine yer verip klasik anlatımı kolaja benzeyen yapılarla bozmayı ihmal etmeyen Jude, “Uppercase Print” gibi filmlere de imza attı. Ancak Romanya’nın tarihiyle bugününü bağlayan, toplumda faşizmin izlerini arayan temalarına sadık kaldı.

Pandemi şartları


“Bad Luck Banging or Loony Porn” da tarih öğretmeninin seks kasetinin işini tehlikeye atması üzerinden günümüz Romanyası portresine dönüşüyor. Jude’un gündelik hayatta ironiyi yakalamada usta gözü, pandemi şartlarında geçen filme bir ironi katmanı daha ekliyor. Filmin ilk bölümünde tarih öğretmeni Emi’nin peşine takılıp Budapeşte’nin sokaklarında geziyor. Kamera Emi’yi takip ediyor ve pandemi sonrası gündelik hayatın parçası haline gelen detaylara yer veriyor. Finaldeki Eli’nin işini kaybedip kaybetmeyeceğinin oylanacağı veli toplantısında ise Jude’un faşizm, cinsiyetçilik ve şovenizm gibi konuları ironiyle ele aldığı bir sahne kuruyor ve yönetmenin filmografisinde sıklıkla işlediği konular yeniden tartışmaya açılıyor.

Yatılı okuldan Türkiye resmine

Bu yıl Berlinale’de yer alan Türkiye yapımı tek film Ferit Karahan’ın “Okul Tıraşı” ise bir Türkiye portresi. Ancak Jude’un ironik bir bakışla çizdiği Romanya portresinin tersine “Okul Tıraşı”nda serinkanlı ve ciddi bir bakış söz konusu.

Jude’dan Kovid sonrası dünya



“Cennetten Kovulmak”ı 2014’te yöneten Karahan’ın Panorama bölümünde gösterilen filmi “Okul Tıraşı”, Doğu’da parasız yatılı bir okulda geçiyor. 11 yaşındaki Yusuf’un aynı odayı paylaştığı arkadaşı Mehmet bir sabah hastalanıyor. Yusuf, okuldaki öğretmenleri onu hastaneye kaldırmaları için harekete geçirmeye çalışıyor. Sert eğitmenlerin sorumluluğu birbirlerine attığı bu süreç, baskı rejiminin resmini çiziyor. Karahan, “Okul Tıraşı”nda klasik bir anlatımla etkileyici bir filme imza atarken karakterlerine adil davranıyor. Bu dengeli yaklaşım, karakterlerini karikatürden uzak tutup baskı, disiplin rejimlerinin güç ilişkileri ve bunların trajik sonuçlarına dair hatırlanacak bir portre sunuyor.