Nil Kural

Nil Kural

nil.kural@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Berlinale, jüri başkanı Irons’ın hakkındaki eleştirilere verdiği yanıtla başladı: “Eşcinsel evlilik, kürtaj ve kadınların eşitliği medeni toplumlar için gerekli insan haklarıdır. Umarım izleyeceğimiz filmler de bu konuları ele alır...”


Berlin Film Festivali’nde ilk sabah geleneksel olarak ana yarışma jürisi basınla buluştu ve önümüzdeki 10 günde yarışma filmlerine yaklaşımları üzerine ipuçları verdi. İngiliz aktör Jeremy Irons’ın başkanlık ettiği jüride bu yıl ayrıca oyuncu Bérénice Bejo, yapımcı Bettina Brokemper, yönetmen Annemarie Jacir, tiyatro yazarı ve yönetmen Kenneth Lonergan, aktör Luca Marinelli ve yönetmen Kleber Mendonça Filho görev yapıyorlar.

18 yarışma filmini değerlendirecek jürinin başkanı Irons toplantının başında eski konuşmalarından dolayı kendisine yöneltilen eleştirilere yanıt verdi. Kendisine karşı çıkan haberlerde, kürtaj ve eşcinsel evlilik karşıtlığı ile taciz iddiaları olmak üzere üç başlık olduğunu belirten Irons, bu konuları açıklığa kavuşturmak istediğini belirtti: “Kadın eşitliğini destekliyorum, tacizi kınıyorum. Eşcinsel evliliği destekliyorum ve umarım bu hak birçok topluma yayılır. Kürtaj konusunda ise karar kadınlara aittir.”

Bunların medeni bir toplum için gerekli insan hakları olduğunu söyleyen Irons, “Umarım önümüzdeki günlerde izleyeceğimiz bazı filmler de bu konuları ele alır. 10 gün boyunca sinemayı kutlarız” dedi. Irons kendisini etkileyen eski filmlerden bahsederken kalbi olan filmler vurgusu yaptı: “Çocukken izlediğim Charlie Chaplin filmlerinin duygularını çok sevdim. 6 yaşındayken oğlumu “City Lights”ı izlemeye götürmemi unutamam.”

Taciz ve ayrımcılık eleştirilerine yanıt



‘Sanata sorumluluk’

Oyuncuların politik sorumluluğu üzerine bir soruya ise Irons, “Politik sorumluluğumuz yok, sanatımıza karşı bir sorumluluğumuz var. Ama görünürlüğümüzü bazı amaçlar ve bazı alanlara dikkati çekmek için kullanmak bence yararlı. Çevre, iklim insan hakları vs. Bence insanlar olarak sorumluluklarımız var oyuncu olarak değil. Değişimi ve adaletsizliğin son bulmasını savunmak gibi...”

Ardından festivalin açılış filmi “My Salinger Year”, festival takipçilerini edebiyat dünyasında içinde geçen genç bir kadının kendisini bulma öyküsünde buldu. Philippe Falardeau’nun Joanna Rakoff’un anı kitabından uyarladığı filmde Rakoff’u Margaret Qualley canlandırıyor. Ona oyuncu kadrosunda Sigourney Weaver ve Douglas Booth’un aralarında olduğu isimler eşlik ediyor. Film, bir edebiyat ajansında iş bulan ve gizemli yazar J.D. Salinger’ı temsil eden ajanın asistanı Joanna Rakoff’u merkeze alıyor. Rakoff’un şiir yazan genç bir kadın olarak bu dünyada empati ve sevgisini kullanarak kendi hayat yolunu çizmesini sıcak ve sempatik bir Amerikan bağımsızı havasında anlatan film, Berlinale’de yarışma dışı olarak gösterildi. Film, Berlinale’ye yürek ısıtan ve izleyiciye kendisini iyi hissettiren bir yapım olarak uygun bir başlangıç sundu.

Taciz ve ayrımcılık eleştirilerine yanıt