Afrika’nın ucundaki Cape Town
Nükhet Everi-nukheteveri@yahoo.com / Instagram: nukheteveri
Bir yerlere gitmek istiyor ama soğuk, kar, kış olmasın diyorsanız size oldukça uzak bir yer tavsiye edeceğim: Güney Afrika’nın üç başkentinden olan ve Avrupa’dan en uzak noktada bulunan Cape Town
Okyanus, şehir ve dağların birleşerek ortaya çıkardığı olağanüstü güzellikteki görüntüsüyle Cape Town herhalde dünyanın en ilginç coğrafyasına sahip şehirdir. Burası okyanus kıyısında bitmek bilmeyen sahil şeridi, güzel plajları, bölgeye has endemik bitkiler, hayvan çeşitleri, botanik bahçeleri, milli parkları ve çeşitli outdoor aktiviteleri imkânlarıyla daha çok macera ve doğa sevenlere hitap ediyor olsa da kültür ve tarihe meraklı gezginleri de mutlu etmeye yetecek müzeleri ve tarihi yapılarıyla
3-4 gününüzü ayırmanız gereken bir yerdir.
Cape Town denince ilk akla gelen Masa Dağı’dır (Table Mountain). Tepesinin dümdüz olması nedeniyle bu adı almış olan ve teleferikle ulaşılan 1.085 m yüksekliğindeki bu dağ, sunduğu 360 derecelik Cape Town manzarasıyla nefesinizi kesecek.
Dünya Mirası Listesi’nde
Bir başka yüksek nokta da Signal Hill denen tepedir. Masa Dağı, okyanus ve şehir manzaralı bu tepeden şehri daha yakından göreceğiniz için de çok güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Bu tepeye mutlaka öğle saatlerine doğru gidin çünkü burada her gün öğlen, geçmişten gelen bir âdet olan yaklaşan gemileri haber veren top atışları yapılır. Cape Town manzarası izlemek için eşsiz bir başka nokta da bir fenerin bulunduğu ve Doğal Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Cape Point tepesidir. Koruma altında olan ve endemik bitkileri, ender hayvan türleriyle meşhur Ümit Burnu Milli Parkı Afrika kıtasının güney batıdaki en uç noktasıdır. Sahilde bulunan ve üzerinde hangi eylem ve boylamda bulunduğunuzu belirten o meşhur tabelanın önünde fotoğraf çekmeden ve çektirmeden dönmek olmaz.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve dünyanın ilk botanik bahçesi unvanına sahip Kirstenbosch Botanik Bahçeleri’nin kapladığı büyük alanda binlerce bitki yer alıyor.
Cape Town’da UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bir başka önemli nokta da Robben Adası. 17. yüzyıldan 20. yüzyıla çeşitli dönemlerde özellikle politik suçlular için hapishane olarak kullanılmıştır. Nelson Mandela’nın da uzun yıllar hapis yattığı bu adayı gezip ülkenin tarihinin acılarla dolu bir kesitini tur rehberinizden dinleyebilirsiniz.
Fotoğraf tutkunları için
Yüzmek, sörf yapmak istiyorsanız çok sayıda ve güzel plaj seçeneği var. Hout Bay harika denizi ve manzarasıyla en başta önereceğim, masalsı ve pek çok aktiviteyi yapabileceğiniz bir yer. Vaktiniz varsa daha sayısız ilginç plaja ev sahipliği yaptığını göreceksiniz Cape Town’ın. Bunların içinde en ilginçlerinden biri de nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan Afrika penguenlerinin bulunduğu Boulders Plajı’dır. Fok balıkları ilginizi çekiyorsa False Bay Adası’nı mutlaka görün derim. Macera sevenler Cape Town’da safari yapabilir, kafes içinde köpekbalığı dalışı gerçekleştirebilir, balina gözlem gezilerine katılabilir.
Bir dönemler Malay bölgesi diye de anılan Bo-Kaap rengârenk evleriyle son derece ilgi çekici bir mahalle. Fotoğraf tutkunları için inanılmaz güzellikte detaylar yakalama imkânı var bu Uzakdoğu kökenli Müslümanların yaşadığı mahallede.
Güney Afrika kültürünü tanımak için İziko Müzeleri’ni görülmesi gerekenler listenize eklemeyi unutmayın.
Şehrin limanı, alışveriş ve eğlence merkezi Waterfront’u da görmeyi ihmal etmeyin.
