Nükhet Everi

Nükhet Everi

nukheteveri@yahoo.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Can Yücel’in mekânı Datça, Badem Çiçeği Festivali ile erken bahara hoş geldin diyor


Muğla’nın bademleriyle ünlü ilçesi Datça, bu hafta sonu üçüncüsü düzenlenen Badem Çiçeği Festivali’ne sahne oluyor. Bizler önümüz bir müddet daha kış diye düşünürken, doğanın cevabı, baharın erken müjdecisi badem çiçeklerinin sayısız tonlardaki pembe beyaz renk şöleniyle gelir. Datça’nın yerel kültürünü ve tarihini tanıtmak ve paylaşmak amacıyla kutlanan bu festivalde çok sayıda etkinlik Datça merkez, Reşadiye, Hızırşah, Palamutbükü ve Eski Datça’da yapılıyor üç gün boyunca.

Ege’de ya da yakınlardaysanız hemen gidin; neresinden olursa olsun bu festivale katılın derim. Nefes almak, baharı karşılamak için gidin. Bugün ve yarın festivalin programı çok yoğun.

Türkiye’nin badem üretiminin yüzde 10’unu karşılayan Datça bademinin 85 çeşidi var ve susuz tarımla yetişiyor. Dünyamızda giderek daha büyük bir sorun haline gelen su sıkıntısına karşı bu özellik o kadar önemli ki!

Panayır alanlarında el emeği ürünler, hediyelik eşyalar, badem ürünleri ve yöresel yemek satışları yapılıyor. Çocuklara ve yetişkinlere yönelik çok çeşitli yaratıcı atölyeler var. Datça’ya özgü dans gösterileri, sahne performansları, film gösterileri ve konserler ön çıkan etkinliklerden.

Badem Çiçeği Festivali için çeşitli acenteler Datça’ya turlar düzenliyor, ancak kendiniz giderseniz orada da tercihinize göre katılabileceğiniz turlar ve doğa yürüyüşleri ile yarımadanın dört bir yanını keşfetme, tarihini ve kültürünü deneyimleme şansınız var. Festivalin hoş etkinliklerinden biri de badem çiçeği temalı fotoğraf yarışması. Belki siz de güzel karelerinizle katılmak istersiniz.

Can Yücel’in mekânı

Datça denince benim aklıma Ege ile Akdeniz’in kucaklaşması, Knidos Antik Kenti ve tabii Can Yücel gelir. Eski Datça sokakları Can Yücel’in şiirleriyle donatılacak. Bir de Can Yücel şiirleri sergisi olacak. Reşadiye’deki keşkek dövme gösterilerini kaçırmayın. Eski bir Rum köyü olan Hızırşah’ta Kültür Evi’ni ve arkeoloji sergisini gezin. Datçalı yazarların imza ve söyleşileri var.

Buraya kadar gelmişken muhteşem tiyatrosu, agorası, tapınak kalıntıları ile Knidos Antik Kenti’ni mutlaka görmek gerek. Ege ile Akdeniz’in kucaklaştığı noktada zamanının mimarlık şaheserleriyle dolu eşsiz bir bilim ve sanat kentiydi Knidos. Aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’e adanmış olan Afrodit Tapınağı’nda bugün sadece kaidesi duran, Antik Çağ’ın en önemli heykeltıraşlarından Praksiteles’in yaptığı 17 metre yüksekliğindeki eşsiz Afrodit heykeli ile dünyaca meşhurdu. Antik liman bölgesinden denizi görmenin keyfini yaşayın ve sonra da mutlaka badem ağaçlarının en yoğun olduğu, Datça’nın en bakir ve güzel koylarından Palamutbükü’ne gidin. Eski Datça’da taş evleri ve dar sokakları görün. Burada “Mekânım Datça olsun…” diyen Can Yücel’in evini dışarıdan görebilir ve onun hatıralarıyla dolu kahveyi ziyaret edebilirsiniz. Datça’ya gelmişseniz yapılacak çok şey var. Festivalin programının tüm detaylarını görmek için www.datcafestival.com sayfasına bakabilirsiniz. Badem Çiçeği Festivali’nin resmî sayfasında buralara kadar gelmişken yapmayı unutmayın diye bazı hoş öneriler de var:

Cumhuriyet Meydanı’nda ahşap basamaklara oturup denizi izleyin,
Günbatımının renklerini fotoğraflayın,
Köyleri ziyaret edip Datçalılar ile söyleşin,
Kendinize ve sevdiklerinize bal, badem, zeytinyağı, keçiboynuzu ve Datça’nın otlarından alın,
Kedi ve köpekleri sevin,
Gülümseyin,
Yemek yiyin, bir şeyler için,
Konaklayın…

Bir de ricaları var: Badem çiçeklerini kırmayın, suyu idareli kullanın ve yerlere çöp atmayın… Bahar sevinciyle dolu güzel bir hafta sonu dilerim hepinize…