Bir doğa harikası

Gerçek gezginler ve outdoor tutkunları için seyahatin, gezmenin zamanı yoktur ama nereye ne zaman gidilir diye bir takvim yapar herkes kafasında. Ama zaman zaman o takvimdeki rotadan da çıkmak inanılmaz bir maceraya dönüşebilir.

Örneğin Karadeniz, hele hele Doğu Karadeniz dendi mi, hemen hemen herkesin aklına oldukça kısa süren bir mevsim gelir. Oysa gerçek öyle değildir, özellikle de Türkiye’de her yere her zaman gidilebilir. Yeter ki siz ne için gidebileceğinizi iyi bilin. Karadeniz deyince belki aklına yaylalar gelenlere de hemen hatırlatalım, aman, yaylalardan haziran ayına kadar uzak durun. Bazılarına gidilebilse de, unutmamalı ki, şimdilerde karlar erirken, olduğundan da zorlu yerlere dönüşür yaylalar. Güneşi beklemek lazım. Yılın 12 ayı sizi sürprizlerle karşılayacak bir yer biliyorum Karadeniz’de. Dünyada koruma öncelikli 200 ekolojik bölgeden biri olan Fırtına Vadisi.

Baharda renk şöleni

Şimdilerde her yer yeni yeni canlanırken, tabiat uyanmaya, Karadeniz’in o meşhur sayısız tondaki yeşilliği yavaş yavaş ortalığı kaplamaya başlar. Sarı, mor renkli orman gülleri açar.

Sevgili meslektaşım Alp Demirkaya’dan çiçeklerle ilgili öğrendiğim bilgiler belki sizin de ilginizi çeker. Rhododendrum Luteum denen sarı renkli orman gülü mayıs döneminde her yeri süsler. Trabzon’da bu sarı orman güllerine zifin derler, içinde dendrin denen madde bulunur, yani zehirlidir. Arılar bunu bildiğinden kolay kolay yanaşmazlar bu sarı güllere. Çok uzun koklarsanız bayıltabilirler bile.

Bunlardan Rhododendrum Ponticum adıyla anılan mor renkli orman gülünün ismindeki Ponticum ibaresi bölgenin coğrafi isminden ama öte yandan Pontus Rum Krallığı ve Bizans dönemini düşününce bu rengin yalnızca imparator ve ailesinin kullanabildiği renk olduğu aklıma geliyor ve bu güllerin doğadaki vakur ve haşmetli duruşları. Mor güllerin dönemi nisan ve mayıs, yani şu sıralar her yerin nasıl mora boyandığını izlemeye doyamayacaksınız.

Rhododendrum Caucasium denen beyaz renkli orman gülü ise temmuz itibarıyla 1500 metre rakımdan sonra yetişir. Bir de Rhododendrum Indicum denen pembe renkli orman gülü var ki, ona özellikle Batum’da rastlarsınız.

Komar ağacı denir yörede, küçük ağaç gibidir, çok dallıdır, dayanıklıdır, çok büyümez, kolay kolay kırılmaz. Batum’daki Botanik Bahçesi’nde bu güllerin hepsini görmek mümkündür.

Kaçkarlar’dan gelen Fırtına ve Hala derelerinin oluşturduğu yani Çamlıhemşin’den yukarıya doğru olan kısımdır Fırtına Vadisi. Karadeniz’in bozulmamış ender yerlerindendir. Fırtına deresi pek çok suyun birleşe birleşe oluşturduğu bir doğa harikasıdır.

Hüzünlü derenin hikayesi

Hala Deresi de adını babanın kız kardeşi haladan almaz. Bu bir kadın ismidir. Sevdiğine kavuşamayınca kendisini dereye attığı söylenen bir kızın adıdır. Böyle bir hüznü taşır yatağı boyunca bu dere.

Çamlıhemşin’de Fırtına’yla Hala’nın kavuştukları noktada aşkın gücünü hisseder insan. Birbirinden ayrı düşmüş, tüm zorluklara göğüs germiş, dağlar tepeler aşmış âşıkların kavuşmasının mutluluğuyla coşa coşa akar, bir müddet sonra da yaşadıklarının yorgunluğuyla sakince Karadeniz’e ulaşırlar birlikte.

Karadeniz’in evleri de her bölgede farklılık gösterir. Vadideki Fırtına Konakları diye adlandırılan evler 19. yüzyılın başında Almanya, Rusya ve Polonya gibi ülkelere gidip pastacılık ve fırıncılık öğrenip memlekete dönen Çamlıhemşinlilerin yaptırdıkları, orada gördükleri evlerin benzerleridir.

Çinçiva köyünü de görüp mutlaka yürüyerek gezin. Köprülerin en güzellerinden biri olan Fırtına Deresi üzerindeki meşhur Çinçiva Köprüsü’nün kitabesi yoktur ve 17. yüzyılın sonuna ait olduğu düşünülür.

Fırtına Vadisi’nde mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri de Ortaçağ’dan günümüze gelen ve kervansaray olarak da kullanılan Zir Kale’dir. Anadolu’da kalelerin tarihlerini belirlemek zordur, dönem dönem ihtiyaç, savaş stratejileri vs. nedeniyle değişimlere uğramış olsalar da, tüm Anadolu’yu bir ağ gibi kaplarlar. Hepsi koruma ve gözlem amaçlıdır ve kuş uçuşu mesafededirler. Kaleden kaleye haber uçurarak korumuşlar çevreyi ve yerleşimleri. “Kaleden kaleye şahin uçurdum” türküsü daha bir anlam kazanmadı mı şimdi?

Nerede kalınır?

Aslında bölgede pek çok konak, pansiyon olarak kullanılıyor. Eğer civar şehirlerdeki otellerde kalmıyorsanız bu çok iyi bir seçenek olabilir. Ada Bungalov da Çamlıhemşin’de önerilebilecek en iyi seçeneklerden.

Nerede yenir?

Çinçiva Köprüsü’nün hemen yakınında bulunan Çinçiva Cafe herkese hitap eden, çok memnun kalacağınız bir yer. Anne, baba ve kızlar müthiş güzellikler yaratıyorlar. Karadeniz mutfağının en güzel tatlarını denemek istiyorsanız, hepsi burada.