Son yıllarda rengarenk stilleriyle moda tutkunlarının radarına giren Coachella değişik sergiler, heykeller ve enstalasyonlarla farklı sanat dallarına da ev sahipliği yapıyor.
Nisan ayı dünyanın dört bir yanında yaz sonuna kadar sürecek festivallerin başlama zamanı. Şu sıralar dünyanın gündeminde festivaller arasında ilk sıralarda anılan Coachella müzik ve sanat festivali var. Bu festivali elbette duymuşsunuzdur. Her ne kadar Türkiye’de birkaç yıldan beri oldukça popüler olmuş, herkesin mutlaka gitmek istediği bir festival olsa da aslında dünyada yirmi yıldır tanınan ve çok popüler olan, çölün orta yerinde bulunan bir vadide yapılan geleneksel bir festival.
Kaliforniya’da Palm Springs’in doğusunda bulunan Indio’da adını aldığı Coachella Vadisi’nde her yıl nisan ayında iki hafta sonu yani toplam altı gün süren süren bu festival bu hafta sonu ve 19-21 Nisan tarihlerinde yapılıyor. Her türden müziğin temsilcisi bu festivalde sahne alıyor. Yıllardır efsane isimlerin yanı sıra pek çok yeni isim de bu festivalde. Bu yılki festivalin ünlü isimleri Childish Gambino, Ariana Grande ve Tame Impala. Coachella aslında bir müzik ve sanat festivali. Bu nedenle bu festival süresince değişik sanat dallarına da ev sahipliği yapıyor, değişik sergiler, heykeller ve enstalasyonlardan geçilmiyor ortalık. Coachella’nın bir başka özelliği de katılan ünlü isimlerin, abartılı ilginç kıyafet ve makyajları. Aslında ünlü isimler sadece sahnelerde yerlerini almıyor. Festival esnasında hiç ummadığınız bir anda, ummadığınız bir köşede dünyaca ünlü biri karşınıza çıkabilir.
Açık hava sergileri
Ama olur da buralara kadar giderseniz festivalin son gününe kadar sürecek olan çağdaş sanat sergisi Desert X’in açık arazide sergilenen eserlerini mutlaka görün. İrlandalı John Gerrard, Jakob Fenger, Rasmus Nielsen ve Bjørnstjerne Christiansen’den oluşan Superflex sanatçı kolektifi, Kolombiyalı Ivan Argote, Chemehuevi kabilesi vatandaşı Cara Romero, Los Angeles’tan Nancy Baker Cahill ve Julian Hoeber, Kathleen Ryan, Sterling Ruby, Steve Badgett, Chris Taylor, Pia Camil bu seneki sergide eserleriyle yer alan sanatçılardan bazıları. Coachella’ya bu tarihlerde yolunuz düşecekse, festivale katılıyor olun ya da olmayın, nerede kalırsanız kalın festivalin her yere yansıyan enerjisinden uzak kalmanız mümkün değil. Bir zamanlar Frank Sinatra ve Elvis Presley’in de tatil için tercih ettiği yer olan bu bölge şimdilerde harika bir tatil geçirmenize olanak sağlayan yeni restoranlar, lüks konaklama mekanları ve çok güzel alışveriş imkanları sunuyor.
Konaklama seçenekleri
Konaklamak için tercihiniz festival alanına sorunsuz ve trafiğe takılmadan ulaşabileceğiniz 30 dakikalık mesafedeki Rancho Mirage olursa, lüks oteller, çeşitli spa imkanları, yemyeşil bahçelerle çevrili golf sahaları, harika alışveriş, yemek ve eğlence imkânları sizi bekliyor. Eğer tüm zamanınızı festivale ayırmak niyetindeyseniz benim önerim mutlaka Indio’da kalmanız olacaktır, yani festivalin doğduğu yerde. Coachella’ya en yakın havalimanının bulunduğu Palm Springs de lüks otel, restoran, mağaza ve butiklerle dolu. Burada havalimanına yakın ama festivale uzaksınız o nedenle mutlaka araç kiralamak gerekiyor. Akşamları kafa dinlemek ve kendi evinin konforunda hissetmek isteyenler için Cathedral City’deki kiralık evler tavsiyemdir. Tercihiniz bisiklet, dağ manzarası, golf, tenis, kaplıca ise La Quinta sizin için ideal. Özel havuzlu ve spalı villalar, golf imkânlarıyla Bermuda Dunes’u da düşünebilirsiniz. Benim bütçem bunlara yetmez derseniz Palm Desert sizin için uygun seçenekler sunuyor. Festivale gelenlere de Coachella’da her türlü imkânı sunan ve çok rahat edeceğiniz kamp alanları var.