Her zevke hitap eden ada

Yunanistan’ın en büyük adası olan Rodos yüzme, dalış ve sörf tutkunları için bir cennet. Ada restoranları, tavernaları, barları, diskoları, müthiş mutfağı ve zarif sunumlarıyla da ünlü

Adı ve kuruluşuyla ilgili çok sayıda efsane bulunan, Pers döneminde Halikarnassoslu (Bodrum) satrap Mausolos’un ölümünden sonra tüm Karya’nın hükümdarlığını üstlenen karısı Kraliçe II. Artemisia’nın akıllara durgunluk veren taktiğiyle alınan, Dünyanın 7 Harikası arasına giren ve ömrü çok kısa süren, Güneş Tanrı Helios’un heykelinin ev sahibi, 14. yüzyılda Sen Jan şövalyeleri ile birlikte şehircilik anlamında yeniden kurgulanan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan, Osmanlı döneminde Kanuni Sultan Süleyman’ın Pargalı İbrahim Paşa ile sefere çıkıp zorlu bir süreç sonucunda aldığı Yunanistan’ın 12 adasının en büyüğü Rodos’tayız bu hafta.7

Muhteşem bir cami

Yanınızda pasaportunuz varsa ve Schengen vizeniz yoksa Rodos’a kapıda vize uygulamasından faydalanarak girebilirsiniz. Marmaris’ten her gün, Bodrum’dan da haftanın belli günleri feribot seferleri bulunduğu için tatilinize tatil ekleyebilirsiniz kolaylıkla.

Yüzme, dalış ve sörf tutkunları için bir cennet olan Rodos adası çok sayıdaki plajlarıyla da ünlüdür. Batı sahilleri nispeten daha sakin sulara sahipken, sert rüzgar alan doğu sahilleri dalgalıdır. Batı plajları kumlu, doğu plajları da çakıllıdır. Benim en sevdiklerim, doğallığı nedeniyle “Navaron’un Topları” filminin bazı sahnelerinin çekildiği Anthony Quinn Koyu ve sakinliği nedeniyle de en uzun sahil şeridi olan Affandou.

Aynı şeyi yeme içme konusunda da söylemek mümkün. Restoranları, tavernaları, barları, diskoları, casino ve kulüpleri ile her zevke göre her türlü imkanı sunan ender

Yine çok zarif ve her türlü zevke ve keseye hitap eden konaklama imkanları da bulunur. Özellikle dünyaca ünlü bazı otellerinden birinde konaklamak gibi bir hedefiniz varsa bazı dönemlerde mutlaka rezervasyon yaptırıp gitmenizi tavsiye ederim. Rodos’ta Osmanlı döneminden de epey eser vardır. Kanuni Sultan Süleyman Camii pembe duvarlarıyla hemen gözünüze çarpar. Rodos seferinden sonra yapılmış olan bu cami adanın en muhteşem camiidir.

Sırlarını fısıldayacak

Şehrin kalbi diyebileceğimiz meydanlardan biri ve hep kalabalık olan Hipokrat Meydanı’ndan ulaşabileceğiniz, Pargalı İbrahim Paşa’nın ölümünden sonra Sultan Süleyman adına yaptırılmış olan ibadete açık İbrahim Paşa Camii’ni, imkanınız varsa Fethi Paşa Kütüphanesi’ni görün. Saat Kulesi’nin tepesine çıkıp şehrin nefes kesen manzarasını izleyin, fotoğraf çekin. Sultan III. Mustafa’nın camii, Mustafa Paşa Hamamı, Rodos’un antik çağlardan günümüze gelen belki de en önemli noktası olan ana limanı Mandraki ve güzel yel değirmenleri de görülmesi gerekenler listenizde olmalı. Apollon Tapınağı da mutlaka görülmeye değer.

Lindos’a da araba kiralayarak ya da tekneyle mutlaka gidin. Kalesine çıkın, Athena Tapınağı’nı, Panagia Kilisesi’ni ziyaret edin.

Adadan dönmek istemeyeceksiniz. Benden size tavsiye. Rodos’a zaman ayırın ve her köşesini keşfe çıkın. Bu ada çok sırlar fısıldayacak size.

Surları çok etkileyici

Eski Şehir ve Yeni Şehir diye ikiye ayrılan Rodos şehrinin eski olan kısmını çevreleyen ve Sen Jan şövalyelerinden kalan muhteşem surları çok etkileyicidir. Ortaçağ’dan günümüze gelen en mükemmel şekilde korunmuş olan yegane şehirdir Rodos. Şehrin sokaklarında yürürken her an bir yerlerden bir şövalye karşınıza çıkacak gibi hissedersiniz, o kadar tarih kokar. Bu duyguyu tam anlamıyla yaşamak isterseniz mutlaka Şövalyeler Caddesi’ne gidin, hanları görün, binaların üzerindeki armaları inceleyin. Çok şey anlatacak size bu binalar. Günümüzde müze olarak kullanılan Castelo, Grand Masters adıyla anılan şövalyeler döneminden kalma bir saraydır. Şövalyelerin hastane binası da günümüzde arkeoloji müzesi olarak kullanılmaktadır.