Her zevke hitap ediyor

Fethiye ile Antalya arasındaki Teke Yarımadası’nın güney kısmında sahil şeridi boyunca uzanan bölge, gizemli ve farklı bir dile sahip, büyük ihtimalle Anadolulu Luwilerle akraba olan Likyalıların yaşadığı, antik çağlarda “Işık Ülkesi” denen Likya’dır. O dönemlerde tüm yerleşim yerleri bu sahil şeridinin üzerinde doğayla iç içeydi.

Biz de bugün Teke Yarımadası’nın batı ucundaki körfeze, Fethiye Körfezi’ne uzanalım. Aslında tam olarak antik çağda Likya - Karya sınırında bulunan ve eski adı Telmessos olan günümüzün Fethiye’si, tarihte her zaman Likya kentlerinden sayılmasa da Likya sınırlarının başladığı yerdedir.

Likya Yolu’nda yürüyün

Fethiye çok güzel ve her türlü tatil olanağını sunan, her zevke ve keseye hitap eden bir yer. Buralara kadar gelmişken mutlaka görülmesi gereken de Telmessos antik kenti kalıntıları ve özellikle de doğal kayalara oyulmuş olan Likya dönemi kral mezarları. Cephesi bütünüyle İon düzeni bir tapınağa benzeyen ve üzerindeki yazıt nedeniyle Amintas Mezarı olarak anılan mezar ise en ilgincidir bu kaya mezarlarının içinde. Kaya mezarlarından başka günümüze ulaşan tiyatrosu ve birkaç lahit mezar dışında fazlaca bir kalıntıya rastlamayacaksınız ama antik tiyatro da oldukça hoştur.

1987’den bu yana şimdiki yerinde bulunan, Tlos ve Kaunos antik kentlerinin ve civar buluntularının sergilendiği Fethiye Arkeoloji Müzesi’ni de gezmenizi öneririm. Nereye giderseniz gidin arkeoloji müzeleri keşif gezilerinizin bilgilerini tamamlayacağından, mutlaka görülmesi gerekenler listenizin en başında olmalılar istisnasız hepsi.

Şayet vaktiniz kalırsa Tlos ve Pinara gibi antik kentleri de mutlaka görmelisiniz.

Son yıllarda tüm dünyanın dikkatini üzerine toplayan Likya Yürüyüş Yolu da Fethiye’den başlar. 1999’da çalışmaları bitirilip turizme açılan, dünyanın en iyi 10 uzun mesafe yürüyüş rotasından biri olarak kabul gören 535 kilometrelik yol, her türlü yürüyüş meraklısı için çok uygun. Son derece güvenli bir rota ve her türlü servisin en iyisi veriliyor yol üzerinde. Hazırlıksız gitmeyin. Eğer deneyimli doğa sporcusu değilseniz önceden araştırıp kendinize uygun etapları belirleyip öyle yola çıkın. Kısa etapları programınıza alabilirsiniz. Tüm rotayı baştan sona yürümek gibi bir niyetiniz varsa ve profesyonel doğa sporcusu değilseniz, organize turları tercih etmenizi öneririm.

Nefes kesen Kayaköy

Güzel plaj arayanlara ilk sıradaki önerim Ölüdeniz. Orayı görmeden olmaz. Konaklama, yeme - içme, değişik aktiviteler adına her şeyin en iyisini bulacağınız yer burası. Daha sakin bir yer arıyorsanız Fethiye’ye 5 kilometre mesafedeki Çalış Plajı’nı tercih edin derim. Pek çok başka plaj daha var ama burası hem sakin hem de her türlü imkanı sunuyor.

Eski bir Rum yerleşimi ve bir tepe yamacına kurulu olan ve mübadele zamanında terk edilmiş, şimdilerde yavaş yavaş canlanmaya başlayan Kayaköy güzelliği ile nefesinizi kesecek. Hele hele fotoğraf sevdalısıysanız burası tam size göre.

Ada turuna çıkılmalı

Fethiye Körfezi’ndeki irili ufaklı adalara mutlaka gidin. Bunun için Fethiye’de “12 Adalar Turu” diye bir tur var. Bu turda birbirinden ilginç ve güzel adalara uğrayıp denize girebilirsiniz. Benim favorim Şövalye Adası ve orijinal adı Aya Nikola olan Gemiler Adası. Bakalım sizinki hangisi olacak?

Sizi yöreye aşık edecek yerlerden biri de kesinlikle eşsiz doğal güzellikleriyle Saklıkent Kanyonu. Tekneyle yollardaysanız ya da Mavi Tur yapıyorsanız Fethiye’nin en güzel koylarını görmek açısından çok şanslısınız demektir. Ne yapıp edip mutlaka görülmesi gerekenler Cennet, Katrancı ve Günlüklü koyları.