NASA’nın araştırmasına konu olan Salda Gölü, NASA’nın dikkatleri çektiği özelliklerinin dışında nesli tükenmekte olan balıklara, sayısız kuş türüne ve onlarca endemik bitkiye ev sahipliği yapıyor; o yüzden bu eşsiz güzelliğin korunması için çok duyarlı olmalıyız.
Kızıl gezegen Mars’a yapılacak 7 aylık keşif yolculuğunu heyecan içinde takip ederken, ABD’nin uzay programı çalışmalarından sorumlu olan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA’nın Twitter Türkiye hesabında geçtiğimiz günlerde şöyle bir tweet dikkatleri çekti: “Bir dünya uzakta olmasına rağmen, Türkiye’deki Salda Gölü, Mars’taki Jezero Krateri ile jeolojik benzerliklere sahiptir. Mars gezgini Presevere, Jezero Krateri ile Salda Gölü’ndeki benzerlikleri araştıracak.”
Bildiğimiz kadarıyla Mars’ta yapılacak araştırmalar aslında bir yaşam alternatifi araştırması. Dünya ile benzerlikleri arayıp bulmaya çalışıyorlar. Salda Gölü’nde biyolojik yolla üretilen karbonat bulunduğunu açıklayan uzmanlar, Mars’tan alınacak numunelerle orada hangi tür minerallerin olduğunu araştıracaklar. Uzmanlar, Jezero ile Salda arasında, morfolojik açıdan ve uzaktan algılama yöntemiyle mineralleri arasında benzerlikler kurmuşlar. Salda Gölü’ndeki ilkel bir canlı türü olan algler, manyezit bir tür karbonat oluşturuyormuş. Algler hayat ve atmosferi oluşturma açısından çok önemli. Bunları iyi anlar ve düşünürsek, Salda Gölü’nün her açıdan korunması gereken bir saha olduğunu daha iyi algılarız. Geleceğe bırakılması gereken ve devlet tarafından Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen Salda’yı koruma konusunda bireylerin de üstüne düşen önemli görevler var.
Güzel olmayan görüntüler
NASA’nın paylaşımının ardından bayram yoğunluğu yaşanan gölde, hiç de güzel olmayan görüntüler çıktı ortaya. Beyaz kumu, berrak ve turkuaz rengi sularıyla dikkati çeken, Burdur’un Yeşilova ilçesi sınırlarında kalan Salda, Türkiye’nin en derin, dünyanınsa en derin üçüncü gölü. NASA’nın ve tüm uzmanların dikkatleri çektiği özelliklerinin dışında nesli tükenmekte olan balıklara, sayısız kuş türüne ve onlarca endemik bitkiye ev sahipliği eden bu bölge için çok duyarlı olmak ve davranmaktan başka çaremiz yok.
Gözümüz gibi korumalıyız
Isparta, Denizli, Antalya gibi civar gezileriyle birleştirmek ve buraya da mutlaka uğramak isterseniz özel kamp alanlarında kamp yapabilir, gölün çevresinde yürüyebilir, bisiklete binebilir, eşsiz fotoğraflar çekebilirsiniz. Salda Gölü’nü korumak için aslında mümkün olduğunca göle girmemek de önemli. Yüzmek isterseniz, uyarmalıyım ki gölde yüzmek denizde yüzmeye benzemez ve çok daha tehlikelidir. Fazla açılmayın! Gölün suyu çok çabuk derinleşiyor ve ayağınızın altından kayıp giden çamur gibi bir toprak tabakasına sahip.
Geleceğe bırakmamız gereken bir doğa mirasımızı gözünüz gibi koruyarak yapacağınız bir ziyaret ve iyi tatiller dilerim.