Nükhet Everi

Nükhet Everi

nukheteveri@yahoo.com

Tüm Yazıları

2000’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Brugge, Noel ve yeni yıl telaşı başlarken görmeniz gereken şehirlerden biri. Her yere yürüyerek ulaşabileceğiniz bu küçük şehir, Ortaçağ masallarından fırlamış gibi

Yavaş yavaş Noel ve yeni yıl telaşı başlarken, henüz şiddetli soğuklar da bastırmadan Avrupa’da bir yerlerde, Ortaçağ masallarından fırlamış küçük bir şehre gitmenin tam da zamanı. Benim size önerim 2000 senesinde UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Belçika’nın Flaman bölgesindeki romantik Brugge şehri olacak. Bazı küçük şehirler büyük şehirlere göre içlerinde çok daha fazla detay barındırabilir, çok daha ilginç şeyler sunabilir. Ayrıca küçük şehirlerin bir başka avantajı da genelde her yerini yürüyerek keşfedebilecek olmanızdır. İlginç müzeleri, kiliseleri, meydanları, parkları ile Brugge de böyle bir yer.

Haberin Devamı
Ortaçağ masalı gibi

20. yüzyılda büyük restorasyonlar geçirmiş bu kentin Ortaçağ’dan kalan dokusu da her şeye rağmen da çok akıllıca korunmuş. Şehrin tam merkezinde bulunan ana meydandan (Markt Meydanı) başlayabilirsiniz gezmeye... Bu meydan; saat kulesi, çeşitli önemli yapılar ve heykelleriyle ve tabii çeşitli restoran ve dükkanlarıyla şehrin en önemli bölgesi. Burada bulunan Bira Müzesi de çok ilginç. 13. yüzyıldan günümüze gelen tam 47 farklı çanı olan Belfry Saat Kulesi’nin de mutlaka tepesine çıkıp, şehri seyredip fotoğraflayın. Kulenin 83 metre yüksekliğinde ve çıkmanız gereken basamak sayısının 366 olduğunu belirteyim ama çıktığınıza değecek emin olun.

Sevgi Köprüsü’nden geçin

Aziz Salvator Katedrali’ni mutlaka gezmenizi ve gece ışıklandırılmış halini de görmenizi tavsiye ederim. Tarih meraklıları ve özellikle de Ortaçağ hayranları için bu seyahatin olmazsa olmazı şehirdeki Tarih Müzesi’dir. Çok ilginç ve asla unutamayacağınız bir deneyim olacak. 2018’den önce Brugge’e gidecek olursanız, Ortaçağ’ın en zenginlerinden Gruuthuse ailesinin mülkü olan bugünkü Gruuthuse Müzesi’ni kapalı bulacaksınız. Çünkü müze 2018’e kadar restorasyonda. Ama bu muhteşem binayı dışarıdan görmek bile yeterince keyif verici bir şey. Katolikler için büyük önem taşıyan ve Hz. İsa’nın kanının bir parçasının muhafaza edildiği rivayet edilen Kutsal Kan Bazilikası mimari tarzı ve içindeki eserlerle çok ilginç bir 13. yüzyıl yapısı. Bugün müze olarak kullanılan ve Avrupa’nın en eski hastanelerinden sayılan eski Aziz John Hastanesi, 11. yüzyıldan kalma bir yapı. Değişik pek çok eserin ve tıbbi aletlerin yanı sıra hasta kayıtlarına yani arşivlere bayılacaksınız.

Haberin Devamı

Şehrin yönetim merkezi olan Burg Meydanı da Ortaçağ’ın büyüsünü taşıyor. En

Ortaçağ masalı gibi
görkemli binası da Belediye Binası. Şehrin her yerinden kendini gösteren, yapımı 200 yıl süren Onze-Lieve-Vrouwekerk (Church of Our Lady) kilisesi de mutlaka gezilmeli. Michaelangelo’nun eşsiz güzellikteki eseri “Madonna ve Çocuk” içeride sizi bekliyor. Brugge’ün kanallarını keşfedip muhteşem güzellikteki eski evlerin bol bol fotoğrafını çekmek için sandal turu yapmak gerekir. Fakat zor kış şartlarında bu tur yapılmıyor. Diğer dönemlerde mutlaka yapmalısınız!

Şehrin dışına çıkmak; biraz yalnız kalmak, kafanızı dinlemek ve huzur bulmak isterseniz Minnewater Parkı’na gidin derim. Şehrin dışında dediğim için gözünüz korkmasın, merkezden yürüyerek ulaşabileceğiniz mesafede bu park. Parkın tam ortasında yer alan, kuğularıyla ünlü gölün çevresinde gezin ve gölün üzerindeki “Sevgi Köprüsü”nden de mutlaka geçin.

NE ALINIR?

Brugge’ün çikolataları, dantel işlemeleri ve birası dünyaca meşhurdur.

BİLİYOR MUYDUNUZ?

Tek taş geleneğinin Brugge’de başladığını biliyor muydunuz?

Haberin Devamı

AKLINIZDA BULUNSUN:

- Pek çok yerin girişi paralı, bazı yerler ise bedava. Fakat bedava olan bazı mekanların belirli kısımlarını görmek için de bir ücret ödemeniz gerekiyor.

- Yemek konusunda çok sıra dışı ve özel şeyler sunan bir şehir değil ve hatta biraz kısır bile denebilir.

- Belçika için Schengen vizesi gerekiyor.

Ortaçağ masalı gibi