Nükhet Everi

Nükhet Everi

nukheteveri@yahoo.com

Tüm Yazıları

Uzun yıllar turizmde Batı Anadolu turlarının yıldızlarından olan Denizli ve çevresi sakinliğiyle, sonbahar ve kışın en güzel haliyle yaşandığı yerlerden biri olarak gönlünüzü fethedecek


Denizli denince öncelikle elbette UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Pamukkale, sonra Anadolu’nun önemli antik kentlerinden Laodikea, Buldan bezlerinin kaynağı Buldan ilçesi, Tripolis antik kenti, Denizli’nin horozları gibi bölgeyi öne çıkaran özellik ve güzellikler akla gelir. Türkiye’nin her yerinden kolaylıkla ulaşılabilen Denizli, İzmir-Aydın karayolundan Antalya yönüne gidenler için mecburi bir geçiş noktasıdır. Eğer bu yollar üzerindeyseniz, öylesine geçip gitmeyin. Durun ve şehirde biraz vakit geçirin.


Tarihi ve doğasıyla Denizli


Haberin Devamı

Modern ve keyifli bir şehirdir. Denizli’nin sembolü meşhur Denizli horozunun şehrin farklı köşelerinde değişik heykellerini göreceksiniz yapacağınız keşif yürüyüşünde. Mola vermek için pek çok güzel kafe ve lokantayla karşılaşacaksınız. Yıllarca tekstil endüstrisinin en önemli şehirlerinden biri olan Denizli’de ünlü Buldan bezlerinin ve yörede işlenen başka kumaşların da satıldığı pek çok yer var.

Bağbaşı Kent Ormanı

Şehrin içinde nefes alma mekânı Bağbaşı Kent Ormanı’nı da mutlaka görün ama buraya araçla ulaşmak daha kolaydır. Buradaki teleferikle Bağbaşı Yaylası’na çıkabilir, ayrıca Şahin Tepesi ve Cankurtaran’dan şehrin manzarasını izleyebilirsiniz.

Ama elbette buralara gelmişken mutlaka görülmesi, hatta vaktiniz varsa kalınması gereken yer Pamukkale’dir. Pamukkale ve antik dönemdeki Hierapolis Antik Kenti bembeyaz travertenleriyle İç Ege’de doğanın en cömert davrandığı Lykos/Çürüksu Vadisi diye anılan tektonik arazide yer alır. Tektonik araziler termal su kaynaklarının ortaya çıkmasına neden olurlar. Bu vadi Afyon-Aydın arasında uzanan fay hattına bağlı olan çok sayıda termal su kaynaklarına sahiptir.

Tarihi ve doğasıyla Denizli


Unutulmayacak bir deneyim

Bölgenin tarihi aslında çok eski çağlara kadar geri gider ancak biz Hierapolis antik kentini M.Ö. 2. yüzyıl başlarında Bergama Kralı II. Eumenes’in kurduğunu, M.S. I. yüzyılda pek çok depremle özgün Helenistik yapısını yitirip bir Roma kenti olarak yeniden ayağa kaldırıldığını ve M.S. 4. yüzyıldan itibaren bir Bizans şehri olduğunu biliyoruz.

Haberin Devamı

Tarihte muhteşem hamam yapılarıyla bir şifa merkezi olarak kullanılan Pamukkale yöresinde günümüzde çeşitli termal oteller konaklama ve şifa merkezi olarak hizmet veriyor.

Antik kenti gezerken büyük bir alana yayılan ve Anadolu’daki pek çok ölü gömme geleneğinin örneklerini bir arada görebileceğiniz mezarlık alanı ile şehrin muhteşem caddeleri, değişik dönemlerden günümüze kadar gelen şehrin görkemli giriş kapıları, hamamlar, çeşmeler, Roma tiyatro yapılarının en güzel örneklerinden biri olan Hierapolis Antik Tiyatrosu, kazılardan çıkan eserlerin sergilendiği müzesi ve bembeyaz travertenleri ile unutamayacağınız bir deneyim yaşayacaksınız.

Pamukkale’nin şifalı suları

Çok özel bir kimyasal reaksiyon sonucu oluşan travertenlere beyaz kalmaları için kontrollü şekilde su verilir. Bu sular, bölgede bulunan 35-100 derece arasında değişen sıcak su kaynaklarından gelir. Pek çok hastalığa şifa olduğu bilinen bu sular, Pamukkale’deki termal otellerde doktor kontrolünde kullanılır. Pamukkale’nin yakınında bulunan Laodikea Antik Kenti de mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Hristiyanlığın yayılmasında büyük rol oynayan, Küçük Asya’nın 7 kilisesinden birinin bulunduğu Laodikea, M.S. 60 yılında depremle yerle bir olana kadar Anadolu’nun en önemli kentlerindendi. Vaktiniz varsa Buldan ilçesi ve Antik Çağ’ın önemli sınır, tarım ve ticaret kenti Tripolis de ziyaret listenizde yer alsın.