Bahar alerjinizi hafifletmek için bunları yapın!

13 Nisan 2015

Bahar aylarında milyonlarca insanın nezle benzeri belirtileri olur. Burun akıntısı, gözlerde damak-geniz ve burunda kaşıntı, burun tıkanıklığı ve hapşırma bunlardan bazılarıdır. Ayrıca yüz bölgesinde doluluk hissi, sinüs ağrısı, gözaltlarında şişme, morluk ve koku ile tat duyularında azalma gibi yakınmalar da olabilir. Bu belirtiler halk arasında “saman nezlesi”, tıpta da “alerjik nezle” olarak bilinen hastalığa işaret ediyor olabilir. Bu hastalığın basit nezleden farkı, ateş olmaması ve nezle genelde 7-10 günde iyileşirken, alerjik nezlenin alerjenle temas süresi boyunca devam etmesidir. Bu hastalık iltihaplı bir koşul değildir; “alerjen” denilen çiçek tozları (polen), akar böcekleri, küf mantarları ve hayvan tüylerine karşı vücudumuzun verdiği yanıttır. Ev ortamında bulunan alerjenler bütün bir yıl boyunca belirtilere yol açarken, dış ortamda dönemsel olarak yaygınlaşan ağaç, çimen ve çeşitli otların polenlerine bağlı gelişen alerjiler ise genelde bahar aylarında hastaya sıkıntı verirler.

Alerjik nezlenin şiddeti kişiden kişiye değişen alerji yanıtına, alerjen miktarına, temas süresine, hastanın çalışma-yaşama ortamına, solunum yollarının genel sağlığına ve daha pek çok koşula

Yazının Devamı

Sinüzit Hastalığı Ameliyattan Sonra Tekrarlar mı?

7 Nisan 2015

Bu soru bizlere ameliyatlık hale gelmiş kronik sinüzitli hastaların ortak endişesini yansıtır. Zira çevrelerinde sinüzit ameliyatının faydasız olduğunu, kendilerinin bu konudan muzdarip olduğunu dile getiren tanıdıkları vardır. Oysa bazı özel durumlar dışında, bu konuya yoğunlaşmış uzmanlar tarafından gerçekleştirilen sinüzit ameliyatlarının başarısı oldukça yüksektir.

Sinüzit hastalığında ameliyat kararı hastanın yakınmalarının şiddetine ve takip sürecindeki endoskopik muayene bulgularına göre alınır. Sinüs kanallarının durumunu günümüzde ince endoskoplarımızla ayrıntılı olarak görebiliyoruz ve bu sayede verilen ilaç tedavilerinin etkisini, düzelme sağlayıp sağlamadığını doğrudan görebiliyoruz. Bu tedaviler ile bir düzelme sağlanamıyorsa ve hastanın yakınmaları devam ediyorsa bu durumda anatomik bozuklukları endoskopik sinüzit ameliyatı ile düzeltmek gerekebiliyor.

Aslında sinüs boşluklarının kendilerini nasıl temizledikleri, kanal sistemlerinin nasıl çalıştıkları uzun süredir biliniyor. Sinüs içi salgılar belirli akım yollarını izleyerek boşaldıkları için, bu yolları koruyarak yapılan ameliyatların başarısı yüksek oluyor. Bu dar kanallarda istenilen düzenlemeleri

Yazının Devamı

BURUN ESTETİĞİ SONRASI BURUN NEDEN TIKANIR?

23 Mart 2015

Burun estetiği sonrası burun tıkanıklığı nedeniyle başvuran çok hastamız oluyor. Her hastanın burnu birbirinden farklıdır ve bunlara uygulanmış olan estetik müdahaleler de aynı şekilde farklı olabilir. Ama sıklıkla gördüğümüz temel sorun, kemeri alınarak alçaltılmış ve daraltılmış burunlarda, hava kanallarının da daralmış olmasıdır. Bazen burun delikleri de küçültülmüş olabilir. Tüm bu koşullar önceki anatomisi tamamen normal olan kişilerde çoğu kez sorun yaratmaz. Fakat hafif bir eğrilik ya da burun eti şişmesi, bir estetik ameliyat sonrasında tıkanıklığın nedeni olabiliyor. Benzer şekilde alerjik nezle ya da sinüzit gibi hastalıkları olanlarda ise, tıkanıklık veya hastalık belirtileri burun estetiği sonrasında artabiliyor.

Bu nedenle bir estetik burun ameliyatı planlamadan önce burun içerisinin ayrıntılı olarak ele alınması gerekir. Rutin burun içi endoskopik muayenemiz sırasında, burun girişinden geniz boşluğuna kadar tüm yapıları değerlendirebiliyoruz. Eğriliğin yerini, şiddetini ya da burun etinin boyutlarını, sinüs kanallarının durumunu ve genizdeki bir oluşumu bu muayene sırasında görebiliyoruz. Buradan elde ettiğimiz bulgulara dayanarak sinüslerin içlerini de

Yazının Devamı

Çocuğunuzun geniz eti tekrarlar mı?

9 Mart 2015

Geniz eti, çocuk kulak burun boğaz hastalıklarının pek çoğuyla ilişkili olması nedeniyle, ailelerin duymaktan hoşlanmadığı bir durumdur. Tıbbi adıyla adenoid olarak adlandırdığımız geniz eti dokusu, burun boşluğumuzun arka bölümünde, geniz bölgesinde yer alır. Aynı bademciklerde olduğu gibi, mikroplara karşı birincil yanıtın verildiği bir bağışıklık sistemi elemanıdır. Ancak geniz eti büyüdüğünde ve geniz boşluğunu doldurduğunda başlıca burun tıkanıklığı, uyku apne (uykuda soluk durması), tekrarlayan kulak sorunları ve iştah kaybı ile büyüme gelişme geriliği gibi durumlara neden olabilir. Bunları ortadan kaldırmak amacıyla yapılan geniz eti ameliyatlarından bir süre sonra, bazı çocuklarda sorunların geri döndüğü veya düzelmediği gözlenir.
Bu aşamada ebeveynler, “acaba geniz eti tekrarladı mı?” ya da “geniz eti yeterli ölçüde alınmadı mı?” şeklinde endişelere kapılırlar. Oysa geniz etinin tekrarlaması nadirdir ve burun-geniz bölgesindeki tıkanıklığın devam ettiği çocuklarda aslında geniz etine eşlik eden, örneğin alerjik nezle gibi diğer bir hastalık bu durumun sebebi olabilir. Geniz eti ameliyatına ek olarak bunların da gerekli tedavileri yapıldığında, çocuğun

Yazının Devamı

Koku Kaybı Pek Çok Hastalığın Habercisidir!

2 Mart 2015

Koklayabilmek, kokuları algılayabilmek sağlıklı bireyler için sıradan bir olaydır, fakat koku kaybı olan hastaların mutsuzluğu çok büyüktür. Koku duyusunu sonradan kaybetmiş hastalar güzel bir yemeğin ya da çiçeğin kokusuna hasrettirler. Ayrıca solunan havanın kalitesi, duman, zehirli gazlar, yangın ya da bozulmuş bir yiyecek çoğu kez koku duyumuz sayesinde anlaşılır. Yani koku alabilmenin bizleri koruyan yönü de vardır. Aslında koku duyumuzun hayatımızdaki yeri diğer duyularımızdaki gibidir.

Koklamanın nasıl olduğunu öğrenmek, koku kaybına yol açabilecek hastalıkların nereyi nasıl etkilediğini kavramamızı kolaylaştırır. Burun solunumu yoluyla alınan koku molekülleri burun boşluğunun en üst bölümünde bulunan mukozada eriyerek burada bulunan koku sinirlerini uyarırlar. Bu bölgeden ana koku sinirleri (n. olfactorius) gönderilen koku sinyalleri beyinde bulunan her iki koku merkezine iletilir ve bu şekilde koku alınmış olur. Bu yüzden koku bozukluğu tek taraflı ise bunu fark edemeyebiliriz.

Koku kaybı neden olur?

Halk arasında bilinen adıyla “koku körlüğü”, tıptaki adıyla “anosmi” yani hiç koku alamama durumu, nedenine bağlı olarak geçici veya kalıcı olabilir. Nezle, grip, sinüzit ve

Yazının Devamı

Burun Eğriliklerinde Tek Çözüm Ameliyat mıdır?

23 Şubat 2015

Halk arasında kemik ya da kıkırdak eğrilikleri veya tıbbi adıyla septum deviasyonu olarak adlandırdığımız durum, burun tıkanıklığı şikayetine yol açan nedenler arasındadır. Septum Deviasyonu” burun orta bölümünün eğri olması anlamındadır, ameliyatının adı da “Deviasyon Ameliyatı”, "SMR" ya da “Septoplasti” olarak bilinir. Hastalar burunlarının içindeki eğrilikleri çoğu kez bir gribal durum için başvurdukları hekimin muayenesi sırasında öğrenir. Bu andan itibaren çoğu hasta gelecekte bir burun ameliyatının gerekli olup olmayacağı endişesine sahip olmuş olur. Hastaların bazıları ameliyat veya narkoz konusundaki korkuları nedeniyle bu konuyu anında kapatırken, bazıları da ikinci hatta üçüncü görüşler için doktor doktor gezerler.

Hastanın burun tıkanıklığının şiddeti, burnundaki eğriliğinin derecesi ve yeri çok önemlidir. Örneğin deviasyonu olduğu halde burun tıkanıklığı olmayan bireyler de olabilir. Burun içerisini bir labirent gibi düşünmek bu konuyu anlamanıza yardımcı olabilir; yani burun içinde hava akımının sapabileceği alternatif yollar-pasajlar vardır. Bu yolların dar olduğu yerlerdeki hafif eğrilikler ciddi tıkanıklığa yol açarlarken, geniş yollardaki şiddetli eğrilikler

Yazının Devamı

Deviasyon Ne Zaman Ameliyat Edilmelidir?

16 Şubat 2015

“Septum Deviasyonu” burun orta bölümünün eğri olması anlamındadır, ameliyatının adı da “Deviasyon Ameliyatı” ya da “Septoplasti” olarak bilinir. Septoplasti ameliyatı aslında eğri kısımların çıkartılmak yerine düzeltilmesi ve düzenlenmesini ifade eder. Bu teknik biraz daha fazla süre, incelik ve deneyim gerektirir. Her burun eğriliği yani deviasyon ameliyat gerektirmeyebilir.

Deviasyonun yeri ve boyutu çok önemlidir, zira burun girişine yakın çok hafif bir eğrilik, nefes almayı çok fazla engellerken, gerideki belirgin bir eğrilik belirti dahi vermeyebilir. Deviasyon ameliyatı burun içerisinden yapılır, eğriliğin yerine göre kullanılan teknikler ve araçlar farklıdır.

Bu ameliyatın başarısı, iyi yapılmasının yanında, hemen her zaman burun içerisindeki olası diğer bozuklukların ve işlev sorunlarının beraber ele alınması ile sağlanabilir.

Her burun eğriliği ameliyat gerektirmiyor, ne zaman ameliyat yapılır?

Yazının Devamı

Bademcikler hangi durumlarda alınmalıdır? En iyi yöntem hangisidir?

9 Şubat 2015

Bademcikler aslında vücudumuzun bağışıklık sisteminin elemanlarıdır. Boğaz bölgesinde yer alırlar ve buradan giren mikropları, vücudun tanımasını sağlarlar. Bu nedenle aslında vücuda gerekli olan bu dokular, mecbur kalınmadığı sürece ameliyat edilmezler. Bademciklerin hangi durumlarda alınması gerektiği, asırlardan beri yapılmış ve halen yapılmakta olan tıbbi araştırmalar ve gözlemlerin sonuçlarına dayanır.

Bademcik ameliyatı kararı tüm dünyada aynı şekilde, listelenmiş indikasyonlara göre verilmektedir. Bademcik ameliyatı indikasyonlarını yerli ve yabancı tıbbi kitaplar ile literatürlerde bulmak olanaklıdır ve bunlar sık sık güncellenmektedir.

Bademcik ameliyatı kararı verebilmek için çocuğun bademcik infeksiyonlarının birkaç kez görülmesi gerekebilir. Boğaz ağrısı ve ateşi olan her çocukta bademcik infeksiyonu olmayabilir,

çünkü farenjit denilen diğer boğaz infeksiyonu da aynı belirtileri verir.

Bunun dışında tek bir bademcik infeksiyonu geçirmiş bir çocuğun da bademciklerinin hemen

alınması söz konusu değildir. Tekrarlayan bademcik infeksiyonları, tıbbi tedaviye rağmen, senede 3–4 kezin üzerine çıkmadıkça bademcikleri ameliyat önerilmez.

Bademcikler sadece büyümüş olmaları nedeniyle

Yazının Devamı