Geçen sezon oynanan futbol, yapılan transferlerin başarısızlığı, Türkiye Kupası’nda Denizlispor’a elenilmesi ve bilhassa orta sahadati futbolcuların çok başarısız olması, Galatasaray taraftarında epey bir yara açtı. Bu sezon ise Başkan Dursun Özbek ve ekibinin camiadaki kavgaları bitirip, kulübe pozitif bir enerji getirmesi, Okan Buruk’un özellikle Fiorentina karşısında takıma 60 dakika oynattığı o müthiş ilerde basan, rakibe nefes aldırmayan baskılı oyunu, taraftarı şu an ayrı bir dünyaya getirdi. 30 milyon taraftar hocasına, yapılan transferlere ve başkanına güveniyor.
Takıma kazandırılan isimlere baktığımız zaman; Seferovic müthiş bir istasyon santrfor görevi yapıyor.
Gol atıyor, attırıyor; biraz daha ileri gideyim gol attırmayı atmaktan daha çok seviyor. Tam bir takım oyuncusu...
Orta sahaya yardıma gidiyor, defansa geliyor, tam nokta transfer.
Oliveira orta sahanın beyni olacak kapasitede bir futbolcu. Gol pası veriyor aynı zamanda orta sahada organizatörlük yapıyor. Midtsjö için bir sürü şey söyleniyor. Çok iyi araştırdım bu futbolcuyu. 6
Galatasaray’da güzel şeyler oluyor... Başta Allah rahmet eylesin Mustafa Cengiz’in büyük gayretlerini Burak Elmas ve yeni Başkan Dursun Özbek devam ettirdi ve sonunda bütün izinler alınarak, Galatasaray Adası daha güzel bir hale getirildi.
Kulübün kongre üyeleri şimdi çok mutlu. Gurur duydukları adaya kavuştular. İşin en güzel tarafı da buraya yapılan masrafı Başkan Özbek ve üç arkadaşı cebinden karşıladı. Kulübün kasasından tek kuruş para çıkmadı. Şimdi başkanın ikinci en önemli görevi taraftarı mutlu etmek. Okan Buruk canla başla çalışıyor. Takım içindeki birlik beraberliği sağladı. Ama ne yaparsa yapsın taraftarın çok keyif alacağı bir takımın oluşması için Fernando tipinde tekniği çok iyi, savaşan bir 6 numarayı mutlaka alması lazım.
Bakın hazırlık maçlarında seyrediyoruz, Okan Buruk ne yaparsa yapsın geride oyun kuracak tek futbolcu yok. Bu oyuncu olmayınca da defans olsun, Taylan ile Berkan olsun hiçbiri topu oyuna sokamıyorlar. Hatta top kayıpları ile geçen sezonki sıkıntıları tekrarlayıp kalesinde
Geçen sezon yapılan transferlerden verim alınamadığı için 30 milyon taraftar bu sezon da ister istemez tedirginlik yaşıyor. Yeni transferlere baktığınız zaman Seferovic, Oliveira, Dubois ve Abdülkerim, bunların hepsi iyi, karakterli ve rüştünü ispat etmiş savaşçı futbolcular.
Bir tek Seferovic için kafamda sakatlıkla ilgili sorular vardı. Bunu da kulüp doktoru Yener İnce, Seferovic’i yurt dışında üç kere teste sokarak giderdi. Demek ki hiç kimsenin endişelenmesine gerek yok. Savaşçı, iyi mücadele eden, son vuruşlarında çok başarılı, iyi bir golcü aldı sarı-kırmızılılar.
Diagne’nin gidişine üzülmedim. Çok sorunları olan, arkadaşları ile kötü diyaloğu bulunan, takımın ahengini bozan bir futbolcuydu. Bu sene Karagümrük’te gol kralı da olsa kesinlikle yönetimi eleştirmeyeceğim. Ama Mustafa Muhammed’e üzüldüm, hem de çok üzüldüm. Ağlayarak gitmesi beni gerçekten duygulandırdı. Kalsa başarılı olur muydu? Bu tartışmayı ben yapmayacağım, yönetim kararını vermiş, Seferovic’in
Galatasaray’ın iki hazırlık maçında aldığı mağlubiyetlerin hiç önemi yok. Adı üstünde, hazırlık maçı. Burada önemli olan ortaya koyduğu futbol, mücadele, kalite... Takım geçen sezon bu futbolcularla kırmızı çizgiden bir türlü kurtulamadı. Bakıyoruz kadro aynı. Galatasaray’ın futbol kalitesini yukarıya çekecek futbolcu yok gibi veya çok az.Her şeyden önemlisi defanstaki temel direğin Marcao da gitti, yerine Abdülkerim geldi. İyi bir futbolcu ama onun da partneriyle bir alışma dönemi olacak. Bu dönem uzun mu yoksa kısa mı sürer orasını bilmiyorum. Abdülkerim geride kalan sezon yıldızlaştı. Bunun da sebebi Konyaspor’un rakipleri savunma yapmıyordu. Abdülkerim de hücuma çıktığında çok boş alan bulup bunları iyi değerlendirdi. Ama Galatasaray ile oynayan bütün takımlar defansında boşluk vermiyor. Bilhassa o bölgeyi kalabalık tutuyor.
Bu sezon kendisi bu kadar boş alan bulamayacak, yeşil-beyazlılardaki performansını göstermesi de çok zor.Orta sahadaki sorun bir türlü çözülemiyor.
Her transfer sezonunda yaşanan şeyler aynı. Taraftarlar kombine almak için, forma almak için, o coşkuyu yaşamak için transfer bekliyor. Başkan Dursun Özbek ‘Cebimden para koyup transfer yapacağım ama Bankalar Birliği müsaade etmiyor’ diye açıklama yapıyor.
Bu açıklamanın ne kadar samimi olduğunu çözemedim. Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ın bankalara olan borcu Galatasaray’ın iki katından fazla. Bu iki takım şakır şakır transfer yapıyor. Hem de bonservis ödeyip... Sarı-kırmızılılar ise gazetelerde okuyoruz, sadece görüşmeler yapıyor. Görüştüğü futbolcuların da bonservisleri 10 milyon eurodan başlıyor.
Haberlerde Joao Pedro dahil birçok futbolcunun ismi geçiyor. Ben büyük bonservis ödeyerek bu isimlerin alınabileceğini düşünmüyorum. İçimde bir korku var. Sağır sultan bile biliyor. Okan Buruk’un 6, 8 ve 10 numaraya ihtiyacı var. Üç sezondur takım bu yüzden tatmin edici futbol oynayamıyor. İnşallah yeni yönetim taraftarın ateşini almak için bu mevkilere geçen
Galatasaray yeniden dizayn oluyor ve artık kimse kulüpte kavga, tartışma istemiyor. Bu büyük camiada tek düşünce; kulübün tekrar ayağa kalkması. Başkan Dursun Özbek başta olmak üzere herkes fedakarlık yapıyor.
Bakın Nef Stadyumu’nun sponsoru Erden Timur...
Kuveytliler daha yüksek parayla stada sponsor olmak istediği için Galatasaray adına fedakarlık yapıyor, ‘Sözüm olan parayı ben vereceğim ama Kuveytlileri sponsor yapalım, kulübe daha çok para gelsin’ diyor. Başka ne söyleyeyim; helal olsun. Erden Timur-Cenk Ergün ikilisi futbol takımını gençleştirip daha başarılı olması için büyük savaş veriyorlar.
Şu an herkes transfer bekliyor ve eleştiriyorlar. Yapacakları transferleri, gidecek ve gelecek futbolcuları, şu an için açıklamaları Galatasaray’a fayda mı getirir, zarar mı? Maalesef bunun bilincinde olmayan insanlar, abuk-sabuk yorumlar yapıp, kulübe zarar vermeye uğraşıyorlar. Sabır denen şey çok önemli. Görevde olanlar bu eleştirenlerden futbolu çok daha iyi biliyorlar. 30 milyon taraftarı olan bu
Galatasaray’da Okan Buruk hocayla yeni bir dönem başlıyor. Başarılı olmaması için hiçbir sebep yok. Yeter ki “yıldız” demiyorum, “doğru” oyuncular transfer edilsin, her türlü şartta hoca korunsun. Yıpratılmasına müsaade edilmesin. Ben, Buruk’un uzun seneler Galatasaray’da çok başarılı olacağını düşünüyorum.
Evet iyi bir miras devralmadı. Bu futbolcuların çoğu isim olarak iyi ama kesinlikle doğru isimler değiller. Süper Lig’in ilk yarısını liderin 22 puan gerisinde kapadılar. Ve Fatih Terim’in gönderilmesinde büyük pay sahibi oldular. Daha sonra Torrent geldi. Katalan teknik adamı hem futbolcular hem de taraftarın bir kısmı linç etti. Başarılı olması mümkün değildi, zaten olamadı da...
Okan Buruk problemleri olan bir takıma geldi. Ama en büyük şansı başta Ultraslan ve diğer taraftarlar hepsi yeni hocaya saygı gösterip çok büyük destek vereceklerini söylüyorlar. Daha doğrusu Buruk heyecanı yaşıyorlar. Ve benim gibi herkes deneyimli teknik adama güveniyor.
Her şeyden önce takıma,
Galatasaray’da daha güçlü yönetim kuran, projeleriyle taraftarı heyecanlandıran Dursun Özbek başkan oldu. Peki sıkıntılar bitti mi? Kesinlikle bitmedi, bölünmüşlük artarak devam ediyor.
Futbolun patronu taraftarların sevdiği Erden Timur oldu. Başkan ile beraber hoca seçimi, transferler, gidecek futbolcuların kararını Özbek ve Timur verecek.
En önemli konu teknik direktör kim olacak? Şu an konuşulan ve yazılanlara bakıyorum Fatih Terim diyen var. Sayı olarak daha çok taraftar ise ‘dinlenmesi gerekir’ diyerek istemiyor. Okan Buruk’un ismi geçiyor. Bir grup doğru isim derken, bir grup Buruk olmaz diyor. İtalyan, İspanyol hoca diyorlar; onlar için de ‘Türkiye’de bu ülkelerden hocalar başarısız oldu, kesinlikle gelmesin’ deniyor. İtiraz görmeyen tek isim sezonu Dortmund’un başında tamamlayan Marco Rose...
Benim anlayamadığım başkan ve Timur bu işi bilmiyor, sadece eleştiri yapanlar mı doğruyu biliyor! Bilhassa Erden Timur basketboldaki başarısını futbolda da göstermek istiyor. Bunun için Galatasaray’a