Türkiye'nin 21. yüzyıla girmesini önlemeye kararlı olanların oluşturduğu "ret cephesi"ni fevkalade üzen ve kaygılandıran gelişmeler birbirini izlemeye başladı son günlerde. 2000'li yıllara girilirken Türkiye'ye yeni bir pencere açan CNN - Türk'ün yayına girmesinden iki gün sonra Avrupa Birliği Komisyonu, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliğine şartlı olarak yeşil ışık yaktı. Ertesi gün, Devlet Bakanı Mehmet Ali İrtemçelik, insan hakları zirvesini topladı ve bu toplantıda da "tehlikeli fikirler" dile getirildi.
"Ret cephesi"nin rütbeli ve rütbesiz, yetkili ve yetkisiz mensupları için gerçekten kaygı verici gelişmeler bunlar. Maazallah hükümetimiz Avrupalı olma hevesine kendini kaptırıp Avrupa Birliği'nin ileri sürdüğü şartları yerine getirmeye kalkarsa tehlike daha da büyüyecek. Türkiye'nin 21. yüzyıla girmesini önlemek ve bilumum yabancıların kem gözlerinden korumak için seferber olanların derhal harekete geçerek bir şeyler yapmaları lazım.
Aslında ne yapmaları gerektiğini AB Komisyonu'nun belirlediği şartlar ortaya koyuyor. Bu şartlar madde madde ele alınıp Avrupa Birliği'ne haddi bildirilmeli ve bu bildiri etkili bir icraatla desteklenmelidir. Örneğin şöyle bir manifesto verilebilir haddini bilmez Avrupalılara:
* Bizim insan hakları uygulamalarımıza burnunuzu sokmayın, kendinize bakın.
* İfade özgürlüğü konusunda aşırı gitmenin zararları tecrübeyle sabittir.
* "Azınlıkların korunması" lafının ardına gizlenerek bölücülük yapmaktan vazgeçin.
* Kürtlere ne kadar demokrasi verilmesi gerektiğine biz karar veririz.
* Bizde işkence ancak gerektiği zaman ve usulü dairesinde yapılır, buna kimse karışamaz.
* MGK'nın siyasete etki yapması tabiidir ve irtica ile mücadele için gereklidir.
* DGM'ler yargı sistemimizin asli bir unsurudur ve öyle kalacaktır.
* Kıbrıs sorunu milli meselemizdir, sizi ilgilendirmez.
* Sizin keyfiniz olacak diye biz işçimize, memurumuza, çiftçimize kemer sıktıramayız.
Avrupalılara hadlerini bildirmek için böyle bir manifesto gereklidir ama bunun icraatla da desteklenmesi gerekir. Örneğin hemen önümüzdeki günlerde birkaç aydının ve gazetecinin daha hapse tıkılması, yargısız infazların yaygınlaşması, Öcalan'ın derhal asılması, MGK'nın zehir zemberek bir muhtıra vermesi, Kıbrıs'ta uzlaşmaz bir tavır takınılması ve IMF'ye rest çekilerek hababam ekonomisine dönülmesi fevkalade yararlı ve etkili olabilir. "Ret cephesi" vakit geçirmeden bunları düşünmeli ve harekete geçmelidir.
Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr