Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

zerinde bayrak ya da başka belirleyici bir sembol taşımayan makam aracı NASA’nın Washington’daki merkez binası önünde durur.

Araçtan inen genç diplomat, Ankara’dan gelen önemli bir talebi karşılamak üzere binaya girer.Tam saatinde, randevusu olan kişinin karşısına oturur.

Washington’daki bir sürü kamu binasında, Türk Büyükelçiliği’nden yetkililer, binlerce görüşme yapmıştır ama bu NASA için de genç diplomat için de bir ilk demek olacaktır.

Türk diplomat: “Hükümetimiz uzaya bir Türk kadın astronot yollamak istiyor. Bu konuda NASA’yla çalışmak istiyoruz” der.

Konuşma sırası NASA’ının üst düzey yetkilisine gelir: “Eğer uzaya prestij için birini yollamak istiyorsanız, gerekli eğitimin ardından bunu yapabiliriz. Bunun için bize 10 milyon dolar ödemeniz gerekir. Ancak, eğer gerçekten uzay çalışmalarına dahil olmak istiyorsanız, yeni fakülteler kurmalı, bitkilerin uzay genetiği dahil ciddi çalışmaların yolunu açmalısınız. Bu uzun yıllar alan bir süreçtir.”

Genç diplomat notlarını alır, makamına döner dönmez konuşmayı özetleyen bir bilgi notunu Ankara’ya geçer.

Fakat Ankara’dan bir ses çıkmaz ve süreç ilk adımda biter.

Bu okuduklarınızı, çok uzun yıllar sonra görüşmeyi yapan diplomatın ağzından dinledim.

O dönem MGK’nın ilgili bir bakanlıktan talebi üzerine yaşanmış bu görüşme süreci.

Uzaya gitmesi düşünülen kadın astronotun ismi bile belliymiş ve NASA’yla görüşme öncesinde de Büyükelçiliğe bildirilmiş.

Bugüne kadar 28 Şubat sürecine dair bir sürü meseleyi tartıştık ama toplum mühendisliğinin uzay ayağı hiç konuşulmamıştı.

Tahminen bundan sonra konuşulacaktır...

AMERİKA’NIN PKK’YA HAYAT ÖPÜCÜĞÜ...

Kesin ve tartışmasız olan bir gerçek var:

PKK, terör yöntemiyle Türkiye’deki hiçbir siyasi hedefine ulaşamadı.

Önce bağımsız devlet, sonra federasyon ve en nihayetinde demokratik cumhuriyet fikrini savundular.

Hendek eylemlerinde gördük ki, şehirlerde umdukları desteği de bulamıyorlar artık.

Yani başarılı oldukları tek konu masum insanların kanını dökmek.

İşte böyle bir noktada başta Washington olmak üzere Batı, PKK’ya hayat öpücüğü verdi.

Pentagon, PKK’nın Suriye kolu için “ortaklarımız”, Fransa Cumhurbaşkanı “müttefiklerimiz” diyor.

İngiliz Daily Telegraph gazetesi “Kürtleri ödüllendirelim, devlet kurmalarına izin verelim” diye yazılar basıyor.

Ödül olarak devlet vaat etmek aslında efendi kafasıdır ve geçmişte de Kürtler aynı şekilde kandırılmışlardı ama o ayrı bir mesele.

Eğer bugün Washington öpücüğü olmasaydı, PKK’nın kendi yarattığı terörle tükendiği zamanları yaşıyor olacaktık.

O yüzden Türkiye’nin başına örülmek istenen çorabın mavi,kırmızı ve beyaz renkli iplikleri kimseyi şaşırtmamalı...

BİZ DİZİ SEYREDİYORUZ...

Lafa gelince en değerli varlıklarımız çocuklarımız değil mi?

Bugün okullarda ilk zil çalacak, çocuklar ders başı yapacaklar.

Sonra akşam evlerimize gideceğiz.

Neredeyse tüm kanallar yeni yayın dönemine başlıyorlar bu gece, dizi dizi üstüne binecek.

Eğitim sistemi sorunları ya da çözümlerine dair yapılacak herhangi bir programının bırakın iddialı olanları, ortalama bir dizi kadar bile izlenme şansı yok.

Biz dizi seyretmeye devam edelim, reklam aralarında da “en değerli varlığımız çocuklarımız” diye kendimizi kandırırız...

NEDEN ÇOK KAZA OLUYOR?

İstanbul’da bırakın yağmuru yere bir bardak su dökülse kaza oluyor.
Hiç şaşırtıcı bir durum değil aslında bu.
Londra’da sürücü kursu sayısı 12.
Paris’te 7, Roma’da 6 ve İstanbul’da 880 civarında sürücü kursu var.
Verilen eğitimi denetlemez, nüfus kağıdı dağıtır gibi ehliyet dağıtırsanız böyle olur.

Güzel şey...

Türk medyasında çalışan herkes için en onurlu duraklardan birisidir Milliyet.

Burada olmak çok güzel.

Herkese merhaba...