Özgürlük haritası

YÜREK ezici bir rapor daha... Uluslararası Af Örgütü'nün Türkiye ile ilgili en son raporu 20 Kasım 1996, yirmi gün önceki tarihi taşıyor. Başlığı: "Çocuklarda İnsan Hakları İhlali!.." Tüyler ürperten bir konu...
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 48. yıldönümü nedeniyle insan hakları tüm dünyada yeniden sorgulanıyor. Her ülke kendine bakıp insan hakları alanında nerede bulunduğunu yeniden gözden geçiriyor. Bu görevi "sadece insan hakları dernekleri değil, aynı zamanda meslek kuruluşları, sivil toplum kurumları ve sendikalar" üstleniyor. Demokrasinin işlemesine katkıda bulunan bu güçler konunun üzerine gittikçe, "devlette duyarlık" ister istemez artıyor.
Buna rağmen, birçok ülkede "insan hakları bilinci" yerleşmiş değil. Türkiye'nin durumu ise, hiç parlak değil. "1980'de İnsan Hakları Ligi'nden bir düşüyor, pir düşüyor!.." Olaylar bunun kanıtı.

İşte Türkiye'yi güç durumda bırakan gerçekler:
"Faili meçhul cinayetlerin" sayısı 1995'te 99, 1996'da 59. "Yargısız infaz, işkencede, cezaevinde ve gözaltında ölüm" geçen yıl 122, bu yıl 169. Şehit düşen asker ve polis, ama buna şu ya da bu örgütün militanı dahil, "çatışmada ölenler" geçen yıl 3894, bu yıl 2395. "Gözaltında kayıp" 1995'te 220, bu yıl 66. "İşkence gören" geçen yıl 1412, bu yıl 309.
"Gözaltına alınan" 1995'te 14 bin 473, 96'da 17 bin 604. Geçen yıl gözaltına alınan 461 gazeteci için "toplam 1712 yıl hapis, 4 milyar 813 milyon lira para cezası" isteniyor. Mahkemeler 172 yıl hapis, 17 milyar 688 milyon lira ceza veriyor. Bu yıl 386 gazeteci için "toplam 877 yıl hapis" isteniyor, 140 yılı kesinleşiyor. Cezaevlerinde yatan "düşünce suçlusu" geçen yıl 121, bu yıl 160. Tek bir rakam, "TEK BİR İNSAN." Rakamların hepsi "İNSAN." Kanıyla, canıyla, yakınlarıyla...
Bu rakamlar insan haklarının göstergesi. Zaten bu nedenle Türkiye 1991'de "yarı özgür ülkeler" arasında sayılıyor. 1992'de bu nedenle "en az özgür ülkeler" arasında yer alıyor. Şimdi de "88 ülke içinde yedi puanla 66. sırada." Bizden sonra Fas, Liberya, Bangladeş, Suudi Arabistan, Suriye, Mozambik, Endonezya ve Pakistan geliyor.

Ne ilginç, "Dünya Özgürlük Haritası'nda" bu sıralama yapılırken, Erbakan'ın ünlü "D - 8'leri" son sıralarda!.. Hani, şu bir araya gelseler, dünyanın gelişmiş ülkelerine kök söktürecek müslüman D - 8'ler!..
Siyasal iktidarlar mangalda kül bırakmıyor, hatta hükümet programlarında "aşılacak hedefler" arasında insan hakları ihlallerine yer veriyor. Ama, ilerleme yok. Uluslararası örgütler "özel raporları" hala bir de Türkiye için hazırlıyor. Uluslararası mahkemeler hala "en çok Türkiye'den yapılan başvuruları" inceliyor.
Ve günümüze denk düşen bir olgu: Avrupa Konseyi İspanya ve İtalya'dan sonra, "rüşvet ve yolsuzluğun en yaygın ülkesi" olarak Türkiye'yi gösteriyor. Rüşvet ve yolsuzluk artık insan hakları ihlali!..