Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ABD Başkanı Trump’un duyurduğu ama karşılıklı ihlal edilen Hindistan ve Pakistan arasındaki “tam ve acil ateşkes” anlaşmasına dünyada üzülen tek ülke İsrail olmuştur kesinlikle... Çünkü İsrail Başbakanı Netanyahu ile Hindistan Başbakanı Modi aynı kafadalar. Netanyahu gibi Modi de kendi ülkesindeki Müslüman nüfusu baskı altına alma yönünde strateji izliyor. Netanyahu’nun Filistin topraklarında uyguladığı demografik dönüşüm politikasının benzerini yapıyor. Çoğunluğu Müslüman olan bölgeye Hindu yerleşimciler, Hindu grupların Müslümanlara saldırılarını görmezden gelme gibi... Bu ideolojik yakınlık, Hindistan ile İsrail arasında son yıllarda giderek derinleşen diplomatik ve askeri ilişkilerle de örtüşüyor. Dolayısıyla Hindistan’ın Pakistan’a saldırma bahanesi, Keşmir’in Hindistan idaresindeki bölgede gerçekleşen terör eylemi de her ne kadar üstlenen bir örgüt olsa da fazlasıyla İsrail tarzı tezgâhı kokuyor... Hatta doğrudan MOSSAD aklı, taktiği sanki... Hindistan’ın “terörle mücadele” yutturmacasıyla bombaladığı yerlerde adı lafta Savunma Kuvvetleri (IDF) olan ama saldırganlığıyla bilinen İsrail Ordusu’nun kara harekâtına hazırlık izlenimi veren taktiğiyle örtüşüyor yine... Saldırılarda kullanılanlar da Gazze’yi vuran SİHA’lar zaten... Hindistan’ın Pakistan’a karşı başlattığı askerî saldırılara ilk destek de işgalci İsrail’den geldi nitekim... Hem de bildik İsrail numarası “Hindistan’ın kendini savunma hakkı var” diyerek... Yani Tel- Aviv’e 5 bin kilometre mesafedeki Keşmir’e kadar uzanan bir MOSSAD ve IDF’nin kirli oyunu söz konusu. Doğrudan ya da dolaylı...

Haberin Devamı

★★★

MOSSAD ve IDF’nin yanıbaşımızda, Suriye sahasında devam eden kirli oyunu da malum. Dürzi toplumunu Şam yönetimine karşı kışkırtarak,”Dürzileri koruma” bahanesiyle Suriye’ye saldırılar düzenliyor. Yani haydut İsrail, istihbarat ağı MOSSAD ve ordusu (IDF) işbirliğiyle yine aşağılık bir tezgah yürütüyor... MOSSAD etnik, mezhepsel fay hatlarını tetikleyerek Dürzileri kışkırtıp ayaklandırıyor, Suriye yönetimi kalkışmayı bastırıp duruma hakim olunca da IDF devreye sokuluyor… Baş haydut Netanyahu ve avaneleri de bunu dünyaya, Suriye’de zulüm yapılan, soykırıma uğrayan bir gruba onları korumak adına verilen destek olarak yutturmaya çabalıyorlar hiç utanmadan... Niyesi belli Suriye’nin toprak bütünlüğünü engellemek, işgal ettiği alanları genişleterek bir başka ülkenin topraklarına çökmek. Yoksa gerçekten Dürzileri korumak, sahip çıkmak gibi bir derdi, amacı olsaydı, Esad rejimi 14 yıldır herkese, saldırırken ortaya çıkar, “ben onları koruyacağım” derdi... Ama hiç ses bile vermedi... Şimdilerde ortaya çıkmasının nedeni de korumak kollamak falan değil, Dürzileri de aparat olarak kullanmak sadece...

Haberin Devamı

MOSSAD ve IDF işbirliğiyle süren en alçak tezgâh Gazze’de yaşanan soykırım, utanç tablosu da ortada... İsrail ordusunun “HAMAS’ı yok edeceğim” diye Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023 tarihinden beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitiren çoluk, çocuk sivillerin sayısı 55 bine yaklaştı. Enkazların altında da binlerce ölü olduğu biliniyor... Aylardır da Gazze’ye gıda, ilaç, çadır veya başka bir yardım girişine izin vermiyor... Filistinli çocuklar açlıktan ölüyorlar artık. Bırakalım yağdırdığı bombaları...

Haberin Devamı

★★★

Aynı haydut çetesinin şu andaki en büyük rahatsızlığı ise daha da güçlenen bir Türkiye elbette... Onun içinde “Terörsüz Türkiye” hedefinden son derece rahatsız... Bölgeyi, Suriye’yi karıştırmak, istikrarsızlaştırmak hesabıyla terör örgütü YPG/PKK’yı hepten sahiplenip, “Arkanızdayım” diyerek gazlıyor pervasızca. Hatta Türkiye’ye karşı “düşmanım” dediği İran ile iş birliği girişimleriyle daha da alçalıyor... İşgal ettiği topraklarda kalıcı olduğunu söylüyor. Yani Ortadoğu’nun çıban başı İsrail’in şer faaliyetleri her yere uzanıyor, alçaklıkta sınır tanımıyor...