Pelin Çini

Pelin Çini

Tüm Yazıları

Hafta içi gazeteye bir paket geldi. Paketten de uzun bir süredir araştırmak istediğim bir konu olan Mardin bölgesindeki kadınların yüzlerindeki dövmelerle
ilgili bir kitap çıktı. 80’lerinde olmasına
rağmen alnında, çenesinde ve göz kenarlarındaki desenleri en az kolundaki
altın bilezikler kadar gururla taşıyan kadın figürü hep ilgimi çekmiştir.
O dövmeleri nasıl yaparlar?
Desenlerin anlamları nedir? Merak ederim. Açıp okumaya başladım.
Dövmeye o bölgede “dek”, deniyor. Bu, kelimenin Kürtçedeki karşılığı. Kitabın ismi de “Dövme/Dek”, Sibel Abiç imzasını taşıyor. Abiç kitap için Mardin’in birçok köyünü ziyaret etmiş ve dövmeli ninelerin fotoğraflarını çekip desenlerinin anlamlarını konuşmuş. Kitapta
boyanın nasıl hazırlandığı ve vücuda nasıl nakşedildiği de detaylı biçimde anlatılıyor.


Haberin Devamı
Anne sütü ve çıra ile yapılan dövme

Kitaptaki Mardinli ninelerden biri alnına sağlıklı bir ömür
geçirmek için güneş motifi yaptırmış.


Erkeklere güzel görünmek ve böceklerden korunmak için dövme yaptırıyorlar

Mardin’de genellikle kadınlarda görülen “dek”, genel anlamda karşı cinse daha güzel ve çekici görünmek için yapılıyor. Motifler çekicilik, bereket, güzellik ve güç anlamlarını taşıyor. Nazara karşı koruduğuna inanılanlar da var. En çok tercih edilen motiflerden bazılarını sayalım:

Çekiciliği artıran ceylan: Deforme edilmiş ceylan motifinin evlilik hazırlığı yapan kızlara şans getirdiğine inanılıyor. Cinsel çekiciliği artırdığına da inanıldığı için genellikle namahrem bölgelere yapılıyor.

Anne sütü ve çıra ile yapılan dövme


Hamaratlaştıran kırkayak: Birçok ayağı bulunduğu için her işi çabuk halledebildiği düşünülen kırkayak, evin işlerini çabuk ve sorunsuz halletmek isteyen kadınlar tarafından tercih ediliyor.
Güzelleştiren tarak: Mardinli kadınlar tarağın güzellik ve süs anlamına geldiğini düşünüyorlar. Tarak dövmesini de daha güzel görünmek için yaptırıyorlar.

Sağlık veren güneş: Genellikle el üzerine yapılan bu motif asalet, aydınlık ve umudu temsil ediyor. Güneşi bedeninde taşıyan kişinin sağlıklı bir hayatı olacağına inanılıyor.

Süslülere halhal: Ayak bileklerine taktıkları halhalları tarlada kaybetmekten sıkılan kadınlar kalıcı bir çözüm bulmuş ve halhalı dövme motifi haline getirmişler. Süsüne düşkün olanlar bu deseni tercih ediyor.

Anne sütü ve çıra ile yapılan dövme

Tarak deseni, Güzel görünmek isteyen kadınlar yaptırıyor.

Nazardan koruyan göz: Nadir rastlanan motiflerden biri. Kem gözden, nazardan koruduğuna inanılıyor.

Genç kızlara ay: Genç kızların büyüdüklerinde ay kadar parlak ve güzel olmak için yaptırdıkları desen. Genellikle el üzerine yapılıyor.

Enerji için yıldız: El ve çene altına yapılan yıldız motifinin yaptırana olumlu enerji verdiğine inanılıyor.


Zehirli böcek ısırıklarından koruduğuna inanılıyor.

Tarlada koruyan böcek: Tarlada çalışırken zehirli böcekler tarafından ısırılmaktan korkanlar bu motifi tercih ediyor. Kadınlar tarlada çalışırken kendilerini korumak için yaptırıyorlar.
Beğenilmek için kalp: Karşı cinse kendini beğendirmek isteyen genç kızların tercih ettiği bir desen. Genellikle el, ayak ve göğüs üzerine yapılıyor.

Yeni kız çocuk doğurmuş annenin sütü gerekiyor

Dekin yapılışı modern dövmenin yapılışı ile aynı mantığa dayanıyor. Deri, iğne ile yaralanıyor ve yaranın içine iğnenin ucundaki boya akıtılıyor. Deki özel kılan, malzemeleri: Yeni kız çocuk doğurmuş bir annenin sütü (inanışa göre dövmeyi daha kalıcı kılıyor) ile çıra isi karıştırılıyor. Karışımdan elde edilen mürekkep iğne ile deriye işleniyor. Dövme bitince de temiz bezle sarılıyor.


Anne sütü ve çıra ile yapılan dövme

Sibel Abiç “Dövme-Dek” kitabını hazırlarken 100’e yakın kadınla konuştu.

“Komşumuzun namahrem yerindeki dövmeyi görünce bu kitabı yazmaya karar verdim”

Kitabın yazarı Sibel Abiç 30 yaşında. Mardin’in Kızıltepe ilçesinde doğdu, orada okudu. Şimdi de köylerde resim öğretmenliği yapıyor, bir yandan da devlette çalışmak için kadrosunun çıkmasını bekliyor. “Dövme/Dek”in hikayesini onun ağzından dinleyelim:
“Kitap projesi komşumuzun dövmesi ile karşılaşmamdan sonra oldu. 70 yaşlarında tatlı mı tatlı bir teyze düşünün. Bahçede oturmuş sohbet ediyorduk. Derken rüzgar esti ve eşarbı savruldu. Bir de ne göreyim; çenesinden başlayan ve boynundan aşağıya inen bir dövmesi var. Dövmeyi çok merak ettiğimi söyledim. Beni eve götürdü ve utana sıkıla elbisesini çıkardı. Meğer çeneden başlayan
o desen, namahrem yerine kadar devam ediyormuş. “Dövmenin ismi hayat ağacı” dedi. O gün karar verdim bu dövmelerle ilgili bir kitap yazmaya. İki yıl boyunca yaklaşık 100 kadınla görüştüm. Yaş ortalaması ise 70’in üzerinde. Hatta kitap basılmaya yakın bir-ikisini kaybettik. Kadınların bedenlerinde taşıdıkları desenler tam bir sanat eseri. Birçoğu 15 yaşında yaptırmış. Bu yörede kadınlar kendilerini rahat ifade edemezler, bu dövmeler bir anlamda o sessizliklerini bozuyor. Onlara yeni bir dil veriyor. Kitap valiliğin yardımıyla çıktı, kütüphanelerde dağıtılıyor. Maksat Mardin’in kendine has bu kültürünün insanlar tarafından bilinmesi. Yok olmadan sonraki nesillere aktarılabilmesi.”


Anne sütü ve çıra ile yapılan dövme

Yıkama talimatlarını eline yaptırdı
8 adında bir erkek giyim markası bulunan ve vücudunun yüzde 70’i dövme ile kaplı olan Umut Eker’in en yeni dövmesi sol el parmaklarına yaptırdığı yıkama talimatları. Kıyafetlerin etiketlerinde gördüğümüz bu sembolleri mesleğine esprili bir gönderme olsun diye yaptırmış. Çalıştığı dövme sanatçısı ise Vaso Vasiko.

SİZDEN GELENLER
Siz de dövmenizin bu köşede yer almasını istiyorsanız bize fotoğrafını ve hikayesini yollayın. Paylaşalım.