Sizleri ‘dövmecim’ ile tanıştırmak istiyorum
Dövmelerimi kime yaptırdığımı merak ediyorsunuz biliyorum. Bugün size o sanatçıdan bahsedeceğim
Dövmelerimle ilgili karşılaştığım en sık sorulardan biri şüphesiz “Dövmeciniz kim?” ya da “Bunları Türkiye’de mi yaptırdınız?”dır. İnsanlar rengarenk, iri desenlerimi görünce nedense yurt dışında yapıldığını düşünüyorlar. Başlarda bunu bir iltifat olarak alıyordum. Ancak diyaloglar “Hangi ülke?”, “Kesin Amerika’dır” gibi cümlelerle uzamaya başlayınca rahatsız oldum.
Facebook’tan, Twitter’dan ya da mail yoluyla teker teker cevap vermekten de sıkıldım. Kısacası iş başa düştü efendim. Bugün size dövmecimi yani “Kolunuzdaki dövmeyi kim yaptı?”, “Renkli bir şey istiyorum, kime danışayım?” benzeri sorularınızın cevabı olan adamı tanıştıracağım: Vaso Vasiko.
Vaso, insanlara senin ismini söylediğimde önce şaşırıyorlar tabii. Anlatsana nerelisin?
Gürcüyüm. İsim ve soyadım birbirini andırıyor diye şaşırıyor insanlar ama güzel bir yanı var akılda kalıyor. Bir kere duydun mu unutmak zor.
Ne zaman ve nasıl dövme yapmaya başladın? Ve kaç yıldır Türkiye’desin?
2000 yılında geldim Türkiye’ye. O günden beri de burada dövme yapıyorum. Bu işe başlama hikayemse aslında birçok kişi ile aynı. 17 yaşında falandım, çizime kabiliyetim vardı. Dövmeye de meraklıydım. Arkadaşlarıma dövme yaparak başladım tabii. Klasiktir ya, hep arkadaşlarına ya da kendine yaparsın ilk desenlerini.
Ben ‘Oldschool’(klasik) desenleri sevdiğini biliyorum. Başka hangi tarzda dövmeler yapmaktan hoşlanıyorsun?
Küçük desenler bana göre değil. Bir de katalogdan seçilmiş bir şey ile karşıma gelinmesinden hoşlanmıyorum. Tarz olaraksa ‘oldschool’ yani klasik desenleri ve Japon tarzı dövmeleri beğeniyorum diyebilirim.
Stüdyodan notlar...
Ben Vaso ile tanıştığımda Taksim’de Dragon Tattoo stüdyosunda çalışıyordu ve hayali kendine ait bir yer açmaktı. Sonunda bunu gerçekleştirdi ve 10 gün önce yine Taksim’de Yapı Kredi Kültür Merkezi’nin tam karşısındaki apartmanda kocaman bir stüdyo açtı. Geçen hafta gördüm, gezdim ve yeni stüdyoda ilk dövmemi yaptırdım. Sizlere biraz ortamı anlatayım:
* Bir kere en büyük farkı kocaman tavanlı geniş bir yer oluşu. Normalde dövmeciler küçük dükkanlardır, dövme yapılan bölge bir türlü kapanamayan (!) bir kapı ya da perde ile ayrılır. Vaso’nun stüdyosunda ise yurt dışındakiler gibi VIP oda bulunuyor. Yani ‘dövülürken’ görülmek istenmiyorsanız ya da ‘ünlü’ iseniz rahat rahat gidebiliyorsunuz.
* Stüdyoda birden fazla sanatçı çalışıyor. Bu da diğer ülkelerdeki örnekleri andıran bir durum. Vaso’nun misafirleri de olacak. Duyduğuma göre yakında İzmir’den Luba Goldina (Harika bir sanatçıdır, kendisini daha önce burada konuk etmiştik) gelip bir süre dövme yapacakmış.
* Vaso’nun yeri ile ilgili eğlenceli detaylara gelelim: Dövme yaptıran arkadaşınızı beklerken, sıkılmak ve katalogları karıştırmak zorunda değilsiniz. Kocaman bir televizyon ekranında playstation oynayabiliyorsunuz. Ayrıca dans konusunda hünerliyim derseniz stüdyonun tam ortasındaki boruda boru dansı denemeleri yapabilirsiniz (Duyduğuma göre birçok müşteri dövmeden önce bu boruyu merak ediyor ve dans etmeye kalkıyormuş).
