Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in Habertürk gazetesine üniversite adaylarını heyecanlandırdı. Dinçer, üniversiteye giriş sınavlarını gerekterin unsurun arz-talep dengesizliği olduğuna dikkat çekerek, arz-talep dengesinin sağlanması halinde sınavsız geçişin mümkün olabileceğini belirtiyor. Peki bu ne kadar mümkün?
Arz-talep dengesine vurgu yapılması yerinde bir bakışaçıcı. Fakat bu arz-talep dengesini sağlamak ne kadar mümkün? Eğer arz-talepten kastımız üniversite okumak isteyen aday kadar üniversite kontenjanının bulunması ise bu neredeyse sağlanmak üzere...
Son dört yılda üniversite kontenjanlarında çok ciddi artışlar oldu. Öyle ki, gelinen noktada mevcut üniversite kontenjanları, her yıl ortaöğretimden mezun olan öğreci sayısını yakaladı hatta küçük bir miktar da geçti. Önceki yıllarda yerleşemeyen birikmiş adaylarla yerleştiği ve okumakta olduğu programdan memnun olmayıp yeni bir yere yerleşmek isteyen adayların devreye girmesiyle üniversite sınavlarına giren aday sayısı bir hayli artıyor. Fakat bu birikmiş adaylar da önümüzdeki birkaç yıl içinde büyük oranda eriyecek.
Bununla birlikte bu yıl ek yerleştirmelere rağmen 67 bin üniversite kontenjanı boş kladı. Ve
>
>
Sinan ÇAĞIRAN | www.EgitimHaberim.com
sinan.cagiran@EgitimHaberim.com
ÖSYS merkezi genel yerleştirme sonucunda boş kalan, kazanan adayların kaydolmaması nedeni ile boşalan ve tercih kılavuzunun yayımından sonra resmi açılışları tamamlanan yükseköğretim programları kontenjanlarından oluşan ek yerleştirmelere, kimlerin müracaat edebileceğini daha önceki yazımızda belirtmiştik. Bu yazımızda ek yerleştirmenin diğer önemli kurallarına değineceğiz.
>
ÖSYS merkezi genel yerleştirmede (birinci yerleştirme) yerleştirilmeyen (açıköğretimin kontenjansız programına yerleşenler de tercih yapabilir) adaylar, ek yerleştirmelerde tercih yapabilir ve en çok 30 tercihte bulunabilirler.
Ek yerleştirmelerde, merkezi genel yerleştirmeler sonucu yükseköğretim programlarının yeni oluşan minimum (taban) puanlarına göre tercih yapılır. Yeni açılan yükseköğretim programlarının ve kontenjanı dolmayan programların minimum (taban) puanları oluşmadığı için, bu tür yükseköğretim programlarına ilgili puan türünde puanı hesaplanmış bütün adaylar tercih yapabilirler.
Merkezi yerleştirmelerde kontenjanı dolan fakat kayıt yaptırmayan adaylardan dolayı boş kontenjanı oluşan lisans programları (Tablo4) ve Tablo3B”de yer alan önlisans (2 yıllık ortak programlar) programlarını tercih
Öncelikle adayların ek yerleştirmelere müracaat edebilmesi için, sınava girmeyip sadece sınavsız geçiş için başvurmuş adaylar da dahil olmak üzere 2011-ÖSYS”ye başvuru yapılmış olunması gerekir. Yani 2011 YGS başvurularının yapıldığı dönemde bu yıl yerleştirme işlemlerinden yararlanma adına sürece dahil olma isteğini belirtme anlamına gelen başvurunun yapılmış olması gerekir.
Bununla birlikte ek yerleştirmelere müracaat edebilmek için merkezi yerleştirmelerde (birinci yerleştirmeler) tercih bildirmiş olma koşulu aranmıyor. Yani merkezi yerleştirmelerde (birinci yerleştirme) herhangi bir tercihte bulunmamış adaylar da ek yerleştirmeden yararlanabilirler.
Sınavsız geçiş dahil olmak üzere merkezi yerleştirmede (birinci yerleştirme) herhangi bir yükseköğretim programına yerleştirilmiş aday, kayıt yaptırmamış dahi olsa ek yerleştirmelere müracaat edemez. Fakat açıköğretimin kontenjan sınırlaması olmayan programları bu kuralın dışındadır. Yani birinci yerleştirmede açıköğretimin kontenjansız programlarına yerleştirilmiş adaylar ek yerleştirilmelere müracaat edebilir.
Bununla birlikte merkezi yerleştirmede bir yükseköğretim programına yerleştirilmiş adaylar, Anadolu Üniversitesi'nin
YÖK, 22/09/2011 tarihli Yükseköğretim Genel Kurul toplantısında önemli bir karar aldı. Alınan karar, özellikle üniversitelerin fen-edebiyat fakültesi bölümlerinden mezun olanlar için bir fırsat niteliğinde... Zira YÖK'ün aldığı karar, üniversitelerin fen-edebiyat fakültelerinden mezun olanlara öğretmenlik yolu açacak...
>
YÖK, aldığı kararla 53 üniversitede pedagojik formasyon eğitimi verilmesini uygun buldu. Üniversitelere tanına toplam kontenjan ise 13 bin 400. Başka bir açıdan baktığımızda ise öğretmen olmayı bekleyen yüzbinlerce aday arasına 13 bin 400 kişi daha katılacak!...
Mevcut düzenlemelere göre eğitim fakültesi dışındaki bölümlerin mezunlarından öğretmen olmak isteyenlerin pedagojik formasyon programı alması gerekiyor. Pedagojik formasyon eğitimlerine özellikle fen-edebiyat fakültesi mezunları yoğun ilgi gösteriyor. Zira fen-edebiyat fakültesi mezunlarının istihdam alanı çok geniş değil ve niceleri daha üniversite tercihi sırasında ileride pedagojik formasyon alarak öğretmen olabilmenin hayalini kuruyor.
YÖK bu yıl, 53 üniversitede açılmasına izin verdiği pedagojik formasyon programı kontenjanlarının yüzde 20'sinin MEB'in ihtiyaç duyduğu rehber öğretmenliği, okul
2011-ÖSYS ek yerleştirme sürecinin önümüzdeki hafta başlaması bekleniyor. Onbinlerce üniversite adayına ikinci bir şans niteliği taşıyan ek yerleştirmeler ekim ayının ilk haftası yapılacak. 3-7 ekim tarihleri arasında başvurularının yapılması beklenen ek yerleştirmelerde bu yıl 100 binden fazla üniversite adayına yeni bir üniversiteli olma fırsatı tanınacak.
Peki bu böylesine önemli bir fırsat sunan ek yerleştirme kontenjanları nasıl belirleniyor?
Ek yerleştirmelerdeki boş kontenjanlar 3 şekilde oluşur. Bunlar;
1) Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılan Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı (ÖSYS) merkezi yerleştirmeleri (ilk yerleştirme)sonunda yeterince tercih edilmediği için ,
2) ÖSYS merkezi yerleştirmelerinde yerleşerek kayıt hakkı kazanmasına rağmen bu hakkını kullanmayarak kayıt yaptırmayan adayların oluşturduğu boş kontenjanlar, ve,
ÖSYS merkezi yerleştirmeleri açıklandığında (birinci yerleştirme) dolmayan kontenjanlar da belirlenmiş olur. Fakat ek yerleştirme kontenjanlarını belirleyen bir diğer kontenjan da yerleşmiş olmalarına rağmen kaydolmayan adayların oluşturduğu boşluklardır.
Merkezi yerleştirmeler (birinci yerleştirme) sonrasında belirlenen takvimde üniversite kayıtları başlar ve tamamlanır. Kayıt tarihleri sona erdiğinde ise yerleşmiş olmasına rağmen kayıt yaptırmayan adayların oluşturduğu boşluklar da ortaya çıkmış olur.
ÖSYM, üniversite kayıt tarihlerinin başlangıç ve bitiş tarihlerini merkezi yerleştirmeler sonuçlandığında ilan etmesine rağmen ek yerleştirmelerin kesin tarihlerini ilan etmez. Ek yerleştirmelerin kesin tarihi ancak birkaç gün öncesinden kamuoyuna açıklanır.
Fakat ÖSYM, hemen her yılki takvimi genellikle aynı şekilde işletir. Buna göre ek yerleştirme kılavuzu Eylül ayının son haftası yayımlanarak ek kontenjanlar ve ek yerleştirme tarihleri ilan edilir. Ek yerleştirmelerin alınması genellikle 4-5 gün sürer. Ek yerleştirme tercihleri, ilan edilen süre içerisinde internet üzerinden yada ÖSYM sınav merkezi yöneticiliklerine tercih formunu teslim etme şeklinde gerçekleştirilir.
Normal zamanlarda hiçbir bedensel şikayeti olmayan çocuğunuz, okullar başlayınca sabahları uyanır uyanmaz mide bulantısı, karın ya da baş ağrısı şikayetlerinden dolayı okula gitmek istemiyor ve okula gitmediği takdirde şikayetler kayboluyorsa, çocuğunuzda okul fobisi olabilir.
Okul Fobisi Nedir?
Okul fobisi, kuvvetli bir endişe nedeniyle çocuğun okula gitmeyi reddetmesi ya da okula gitmede isteksiz görünmesidir. Genellikle 5-8 yaşları arasındaki çocuklarda görüldüğü gibi 11-14 yaşlarında da görülebilmektedir. Okul fobisi olan çocuklar, okula olan isteksizliklerini bedensel yakınmalarla dile getirir ve anne babalarını iknaya çalışırlar. Bu bedensel yakınmalar çoğu zaman gerçekten olmaktadır ve okula gitme bahsi kapandığı zaman etkisi kaybolmaktadır.
Okul fobisi olan çocukların mide bulantısı, karın ya da baş ağrısı şeklindeki bedensel şikayetleri genellikle sabahları uyanır uyanmaz görülmekte, okula gitmemelerine karar verildiğinde ise kendiliğinden kaybolmaktadır. Eğer çocuk öğleden sonra okula gidecekse bu şikayetler