Üniversite yerleştirme sonuçları ne zaman açıklanacak?

12 Ağustos 2012

Bu yılın üniversite tercih dönemi üniversite adaylarının kafası biraz karışıktı. Zira üniversite tercihlerinde alan farkının kalkmış olmasıyla birlikte ÖSYM tarafından yayınlanan tercih kılavuzunda yer alan üniversite programlarının başarı sırası alan farkının uygulandığı eski sistemle oluşmuştu. Bu nedenle adaylar tercih yaparken daha esnek davranmalı ve başarı sıralamasına göre yapacağı tercihleri üsten ve özellikle alttan geniş tutmalıydı.

Tercih dönemlerinde adayların zihinlerini karıştıran bir diğer etken de basında yer alan bilgilerin sağlıklı olmaması. Maalesef birçok ulusal basın-yayın organı bu tür konularda bir uzman bulundurmadığı gibi bir uzmana danışmadan haberler yapıyor. Oysa ki bu tür konularda eldeki verileri yorumlamadan yapılan haberler oldukça yanıltıcı olabiliyor. Örneğin bu yıl basında kontenjanlar kadar tercih hakkına sahip aday bulunmadığı gibi bilgiler yer aldı. Oysa tercih edebilecek aday sayısı, her puan türünde kontenjandan daha fazlaydı. Bununla birlikte vakıf üniversitelerinin kontenjanlarının boş kalmaması için baraj puanını düşürtme çabaları da kamuoyunu olumsuz etkilemiş ve zihinleri bulandırmıştı.

Aslında konumuz tercih süreci değil. Fakat

Yazının Devamı

Bunları devlet okullarında okuyan öğrenciler mi yaptı!

21 Mayıs 2012

Hemen herkez 10-15 yıl öncesinde herhangi bir özel okulun bilim çadırına ya girmiş ya da haberdar olmuştur. Evet 10-15 yıl önce özel okulların dikkat çekmek ve eğitimlerindeki kaliteyi göstermek için sıkça gerçekleştirdikleri organizasyonlardan birisiydi, "Bilim Çadırı" kurarak öğrencilerinin geliştirdiği projeleri ve çalışmaları sergilemek...

Ziyaret edenlerin kimisinde bir ağzı açıklık hali belirir kimisinde de hayranlık oluşurdu. Sunumu da çok iyi yapılrıdı bu organizasyonların ve makamca yukarılardan konuklar davet edilerek gündeme taşınırdı. Eğitimin özelinde bunlar yaşanırken devlet okulları, kitaplardaki neye yaradığı öğrenci tarafından bilinmeyen bilgileri öğrencilerine öğretmekle meşguldu...

Birkaç günce İstanbul'un bir ilçesinde devlet okullarında okuyan öğrencilerin çalışmalarının, icatlarının ve fikirlerin projeleştirilmiş hallerinin sergilendiği bir "Bilim Çadırı"nı ziyaret ettim. Öğrencilerin çalışmalarında neler yok ki;

Çorba soğutma makinesi, kaybolan kumandayı kolayca bulan sistem, el ve ayak değmeden açılan çöp kovası, organik ve zararsız gıda koruyucusu keşfi, sakarlığı engelleyen çay tablası, en verimli organik gübre keşfi, kablo kalabalığı ve 3'lü

Yazının Devamı

YGS'ye hazırlananlar önündeki günleri nasıl değerlendirmeli ve neler yapmalı?

19 Mart 2012

Yükseköğretime Geçiş Sınavı'na (YGS) iki haftadan daha az bir süre kaldı. Adayları panik havası sarmış durumda. Hele bir de konular birikmiş ve yetişme ihtimali düşükse... Sınava yeterince hazırlanmadığını düşünen adaylarsa daha bir kaygılı. Olaya bir de zihnimizin sürekli ürettiği ,"konular yetişmezse ne yapacağım", "dikkatim dağıtınca ne yapacağım", "sınavda bildiklerimi hatırlamazsan ne yapacağım", "ya sınav umduğum gibi geçmezse", "sınav iyi geçmezse aileme ve çevreme ne diyeceğim" gibi olumsuz düşünceler eklenince baş ağrıları başlıyor.

Değerli üniversite adayları, yukarıda özetlediğimiz duygu durumu ve olumsuz düşünceler sadece ve sadece moralinizi bozmaya ve performansınızı düşürmeye yarıyor. Evet moral, motivasyon ve performansınız bozmaktan başka bir işe yaramayan bu düşünceleri neden o kadar önemsiyorsunuz? Şu ana kadar bu durum daha gayretli ve motiveli çalışmanıza yarar sağladı mı? - Hayır

Dünü Düşenerek Bugünden Olmayın!

O halde size hiçbir olumlu katkısı ve yararı olmayan bu duygu durumlarından sıyrılmak için çaba sarfetmelisiniz. Öncelikle kendinize, bu şekilde düşünmenin size hiçbir yarar sağlamadığını aksine konsantrasyonunuzu bozduğunu

Yazının Devamı

Üniversite adaylarına YGS tatili verilecek mi?

16 Şubat 2012

İki yıl öncesine kadar üniversite adayları üniversiteye giriş sınavları yaklaştıkça doktor doktor dolaşıyor ve sınav öncesi iyi bir hazırlık performansı sergilemek için sahte rapor peşine düşüyordu. Bu durum hem doktorları, hem velileri, hem öğrencileri hem de öğretmenleri zor durumda bırakıyordu. Zor durumda kalmanın da ötesinde hem doktorlar, hem veliler, hem öğrenciler ve hem de öğretmenler iyi bir niyete kötü bir yöntemle erişmenin etik olup olmaması ikilemi ile karşı karşıya kalıyordu.

Son iki yıldır Milli Eğitim Bakanlığı'nca yayınlanan genelgelerle bu soruna yarabandı çözümü bulunmuştu. Yayınlanan genelge ile velilerin dilekçe ile başvurması durumunda öğrenclere özürlü devamsızlık günü kadar izin veriliyordu. Doktor doktor dolaşarak sahte rapor peşine düşülmesini engellemek için geliştirilen bu çözüm son iki yıldır uygulanınca doğal olarak bu yıl da aynı yönde bir beklenti oluşmuş durumda.

Bu beklentinin yansıması olarak son zamanlarda üniversite adaylarının öğretmenlerinden yanıt almak istedikleri konunun başında bu yıl için de benzer bir genelge ile veli dilekçesi ile devamsızlık isni verilip verilmeyeceği? Milli eğitim bakanının a değişmiş olmasından ötürü

Yazının Devamı

Üniversiteye girişte sınavsız geçiş kaldırılmalıdır!

9 Ocak 2012

1999 yılında üniversiteye geçiş sisteminde yapılan köklü değişiklikler sonrası 'alan içi', 'alan dışı' ve alanlar arasında da 'katsayı farkı' uygulaması başladı. Bu yıldan itibaren uygulanan katsayı farkı ile meslek lisesi öğrencileri nerdeyse alanları ile ilgili öğretmenlik programı dışında bir lisans programına yerleşemez hale geldi.

Bu yeni uygulamanın sonucu olarak meslek liseleri, yükseköğretime devam etmek isteyen öğrenciler açısından cazibesini yitirdi. 1999 öncesi ortaokul mezunlarının yaklaşık yarısı (1996-97 yılında yüzde 49,4) mesleki eğitime devam ederken 1999 sonrası bu oran hızla düşmeye başladı.

Bunun üzerine 2001 yılında büyük bir hızla kan kaybeden mesleki eğitimi bir nebze de olsa hareketlendirmek için olsa gerek, meslek liselilerin meslek yüksek okullarına sınavsız geçişi yasalaştı. 2002 yılından itibaren ise meslek lisesi mezunlarının herhangi bir sınava tabi olmaksızın belirli önceliklere göre sınavsız geçişle alanları ile ilgili meslek yüksek okullarına yerleştirmeleri yapılmaya başlandı. O günden bugüne üniversiteye geçiş sisteminde birçok yeni düzenleme yapılmasına rağmen sınavsız geçiş, 2002 yılından itibaren aynen uygulanmaya devam ediyor.

Yazının Devamı

Üniversiteye girişte okul başarısının etkisi azaltıldı!

19 Aralık 2011

Bir önceki yazımızda YÖK'ün üniversiteye girişte uygulanan alanlar arası katsayı farkını kaldırmasını değerlendirmiş ve katsayı farkının kaldırılmasının ne anlama geldiğini birçok açıdan ele almıştık. Yazımızın ardından gerek e-mail, gerekse de telefonla birçok geribildirim ve teşekkür aldım. Gelen telefonlardan biri de değerli meslektaşım ve kıymetli dostum Psikolojik Danışman Sait Güler'den oldu. Sait kardeşim böylesi bir yazıda katsayı farkının kaldırılması ile birlikte yerleşme puanındaki ağırlıklı ortaöğretim başarı puanının katkısında meydana gelen değişikliklerin de yer almasının anlamlı olacağını hatırlattı. Konunun önemine binaen katsayı farkının kaldırılmasının bu sonucunu önceki yazımıza eklemek yerine ayrıca ayrıntılı olarak ele almayı tercih ettim.

Aralık ayının ilk günlerinde YÖK'ün üniversiteye girişte yerleştirme puanının hesaplanmasında kullanılan alanlar arası katsayı farkını kaldıran kararı, günlerce eğitim gündemini belirledi. Eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, giderayak yıllarca alınması beklenen kararın alınmasını sağlayarak YÖK'ün tarihine geecek adımlardan birini attı.

Üniversiteye Girişte Okul Başarısının Etkisi Azaldı

Bilindiği üzere

Yazının Devamı

Üniversiteye girişte katsayının kaldırılması ne anlama geliyor?

2 Aralık 2011

Birkaç ay önce Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan üniversiteye giriş sisteminde yerleştirme puanlarının hesaplanması sırasında kullanılan katsayı uygulamasının 2012 yılında kaldırılacağını söylemişti. YÖK Genel Kurulu, dün yaptığı toplantıda aldığı kararla üniversiteye girişte yerleştirme puanının hesalanmasında kullanılan katsayı uygulamasının kaldırıldığını duyurdu. Böylece katsayı uygulamasındaki değişiklik 2012 üniversite yerleştirmelerine yetiştirilmiş oldu.

Öncelikle karışıklığı gidermek için bir konuya dikkat çekilmesi gerekiyor. Basın ve yapılan açıklamalarda katsayı uygulamasının kaldrıldığı öne çıkartılıyor. Oysa kaldırılan katsayı uygulamsı değil, katsayı farkıdır. Yani üniversite adayları ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarının belirli bir katsayı ile çarpılmak süretiyle elde edilen puanı yine alacaklardır. Fakat bu katsayı artık her aday için eşit olacaktır. Böylece hiçbir aday dezavantajlı duruma düşmeyecek ve üniversite adayları hangi lise ya da hangi alan mezunu olursa olsun istediği her programı herhangi bir puan kaybına uğramadan tercih edebilecektir.

Her adaya eşit olarak uygulanacak katsayı ise 0,12 olarak belirlendi. Hangi lise türü ya da hangi alan mezunu

Yazının Devamı

Mesleki eğitimde reform nasıl gerçekleşir?

13 Kasım 2011

İş dünyası nitelikli eleman bulamamaktan, mezunlarsa iş bulamamaktan yakınıyorsa birşeyler ters gidiyor demektir. Maalesef bir zamanlar birilerinin eğitimle hiç alakası olmayan başka hesaplar uğruna aldığı birtakım kararlar, ülkemizdeki mesleki eğitimi dibe vurdurdu. Eğitimden anlamayanların eğitime müdahalesi ülkemizin on yıllık neslini heba ettiği gibi iş dünyası ve üretimi de sıkıntıya soktu.

Neyse ki 3-4 yıldır bu yaralar sarılmaya çalışılıyor. Fakat taktığı gözlüğün renginden ötürü her baktığını aynı renk gören büyük etkili küçük azınlığın girişimleri nedeniyle henüz istenen sonuçlar alınamadı. Bütün bunlara rağmen üniversiteye girişteki katsayı farkının aza indirilmesi bile mesleki eğitimde umut verici hareketlenmeler oluşturdu. Ve bu yıl katsayı uygulamasının tamamen kaldırılması planlanıyor.

2012 yılında mesleki eğitimin etkinliğini artırma adına anlamlı bir çalışma planlanıyor. Bu kapsamda bütün meslek yüksek okulları (önlisans eğitimi veren yükseköğretim kurumları) gözden geçirilecek ve mesleki eğitim programları analize tabi tutulacak. Verilen mesleki eğitimle istihdam dengesi araştırılacak. Diğer bir ifade ile istihdam sağlamayan mesleki programdan ya da işgücü

Yazının Devamı