Günün ilk yarısında verilen planların daha sonra değişikliğe uğrayacağını fark etmeliyiz. Haftanın ilk gününde parasal konular ve güven üzerinde daha fazla duruyoruz. Akşam saatlerinde evdeki hesabın çarşıya uymadığını görebiliriz.
Eğer yükselen burcunuz Akrep ise ya da bu burçta doğmuşsanız bu yazı sizin için faydalı olabilir...
2010-11 döneminde pek çoğumuzun hayatında geri dönüşü olmayan değişiklikler gündeme geliyor. Özellikle Satürn’ün Terazi burcuna geçişi yükselen Akrepler açısından önem verdikleri kontrol edebilme gücünün çok zayıfladığı, kariyerde ve ilişkilerde kabullenmenin gerektiğini anlatıyor.
Böyle bir dönemde önünüzü görmeniz, plan yapmanız, kendi çıkarlarınızı korumaya çalışmanız pek kolay değil. Yakın beraberlikler, anlaşmalar ve evlilikler yeni bir anlayışla değerlendirilmeli, eğer ilişkiler çürümüşse hayatı arıtmalı, sadeleştirmeliyiz.
Kendini geliştirmeyi ve fırsatları anlatan Jüpiter önümüzdeki bir yıl içinde üç burçta ilerliyor olacak. 22 Ocak’a kadar Balık’ta kalan Jüpiter bu dönemde yaratıcı olduğunuz, aşka daha açık olduğunuz, heyecan verici adımlara işaret ediyor. Hayata daha pozitif bakabilir ve bu arada çocuklarla ilgili adımlar atabilirsiniz. Şansın sizden daha fazla yana olduğu, eğitsel konuların akıcı olabileceği bir dönem bu.
22 Ocak-5 Haziran arasında ise bu kez iş hayatınızda özellikle tek başına yapabileceğiniz işlerde yeni adımlar atabileceğiniz, riskler
Bugün enerjik bir yapımız var. Üstlerle bir araya gelebileceğimiz olanaklar değerlen- dirilmeli. Gün boyu bazı kararlara çakılıp kalma ya da yeteri kadar objektif olamama durumu var. En iyisi hayal kurmaktan gerçeklerden uzaklaşmamak.
Koç burcunda ilerleyen ay, dinamik bir gün işaret ediyor. Bizi duygusal açıdan meşgul eden konularda büyük cesaret gösterebiliriz. Enerjimizi yıkıcı değil, yapıcı yönde kullanmalıyız. Ani çıkışların öfke patla- masına dönüşmemesine izin vermeyin.
Bugün şimdiye kadar yaptıklarımızı toparlamak, sonuçları değerlendirmek için uygun koşullar getiriyor. Bitişler ve başlangıçlar da var. Sosyal konulara daha yakın olabilir, yardımlaşma içine girebiliriz. Daha çok zamana ihtiyacımız olacak.
Bugün ne yapılabilir ? Sezgilerimizden daha fazla yararlanabileceğimiz bir gündeyiz. Yaratıcı hayalgücü harekete geçirilebilir. Bugün kötümserlikten uzak durmaya bakmalı ve aşırı duyarlılıkların da bir bedeli olacağını görebilmeliyiz.
Hayatımızın geneline baktığımızda hep bizde olmayan, eksik bir şeyin peşinden koştuğumuzu görürüz. Ancak bu konuda verdiğimiz sert tepkilerin hiçbiri bizde eksik kalan şeyi getirmez, hatta tersine öğrenme sürecimizi baltalayabilir. Zira hayatın anlamında acı çekmek olmasa bile, bir nehrin denize, denizin okyanusa kavuşması gibi bütüne kavuşma ve kendini anlamlı bir yerde görme arzusu vardır.
Bununla birlikte, gerçek eksiklerimizi hemen anlayamayız, bunun keşfedilmeye başlanması için daha fazla olgunlaşmak, bize farkındalık getirecek deneyimlerden geçmek gerekir. Hatta kimileri bunu ancak kafalarına büyük şeylerin düşmesi yoluyla anlayabilir. Kimileri de, eğer hazırlarlarsa, bir ağacın hışırtısından, bir notadan, esen rüzgarda üstüne düşen bir yağmur damlasından hayatında nelere yönelmesi konusunda ipuçları elde edebilir. Bu bir iç ses, içe bakış, hayatla bütünleşme ve anlayış duygusudur.
Yine de çoğumuz hep dikine giderek isyan ederiz hayata. Onu acımasız, adaletsiz ve boş buluruz. Ancak taşların yerine oturması 40’lı yaşlarda gerçekleşmeye başlar. 30’lu yaşlar hayatın bize sunduklarını kavrayabilmek için oldukça erkendir. Genellikle bu dönemde, toplumun bizden beklentileri ve
Pek kolay bir gün olmayacağa benziyor ancak yeteri kadar planlı ve hazırlıklı olursanız, başarı gelecektir. Bugün yönetsel konular, irade ve kararlılık gerektiren koşullar var. Gücünüzü boşa harcamamaya bakın.