R.Hakan Kırkoğlu

R.Hakan Kırkoğlu

pembenar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Önceki haftalarda sözünü etttiğim, astrolojik açıdan yıpratıcı bir kombinasyon olan Mars ve Satürn’ün yanyana gelişi 15 Ağustos’ta gerçekleşiyor ancak etkilerini çoktandır hissediyoruz. Dünya astrolojisinde bu tür birleşimlere özellikle dikkat edilir. Örneğin eski astrologlar bu birleşimleri iktidar değişimlerine ve sultanların, kralların başa geçmesine bağlamışlardır. Daha önceki yazılarımda sözünü ettiğim sahib-kıran, başka bir deyişle birleşmenin sahibi dünya liderliğini ele geçiren kişi olarak tanımlanmıştır.

Mars ve Satürn birleşimleri de önemsenmiş ve zor karakterdeki bu iki gezegenin yan yana gelişleri rahat olmayan dönemler olarak görülmüştür. Nitekim bu iki güç birbirinin zıddı gibidir. Mars doğası gereği sıcaktır, Satürn ise soğuktur, yavaşlatır. Karşıt ögelerin yanyana gelişi, özellikle Mars gibi sabırsız ve savaşa özendiren bir gezegenin Satürn gibi yavaşlatan bir güçle yanyana gelmesi sıkışmalara, engellenmelere ve her seviyede gerginliklere yol açar. Aynı zamanda bu birleşme, astrolojide “yanan yol” adı verilen, daha tehlikeli, çatışma riski taşıyan bir alanda gerçekleşiyor. Terazi burcunun 15 derecesinden, Akrep burcunun 15 derecesine kadar olan bölümü, eskiler tarafından belalı görülmüş, zodyakın bu bölümünün şiddete, çekişmelere yol açtığı söylenmiştir.

Haberin Devamı

Ayrıca Terazi burcu ülkemizin haritasında toprağı, güvenliği ve içişlerini anlatan 4’üncü evde yer aldığı için, içinden geçtiğimiz bu süreç yaşanan problemleri ve riskleri de anlatıyor. Ortadoğu’daki kaynama karşısında daha soğukkanlı olmak, uzun vadeli göstergeleri düşünmek gerekir. 15 Ağustos’ta bu iki gezegenin birleştiği ana göre çıkarılan haritada ise (Ankara için) Akrep burcu yükselmekte ve bu birleşme, elde olmayan nedenleri, kayıpları, gizli düşmanları anlatan 12’inci eve düşmekte. Ayrıca Venüs (7 derece Yengeç’te, ülkemizin yükselen burç derecesi üzerinde), Pluton ve Uranüs’le de çok zorlayıcı açılar kuruyor. Barışı simgeleyen Venüs’ün zorlanması ve bu konumun Yengeç burcunda yer alması halkları, milletleri anlatan yönünü açıklamakta. Umarız, Suriye’yi ve tüm Ortadoğu’yu ilgilendiren çatışmalar büyük yıkımlara yol açmaz. Ülkemizin bütünlüğü açısından bu ateş çemberine çok dikkatli yaklaşması gerekiyor.

Zira önümüzdeki üç yıl boyunca aktif olan Uranüs-Pluton kare açısı, ülkemizin haritasındaki yükselen burcu, Mars ve Pluton gezegenlerini ilgilendiriyor. Kendi iç barışımızı geliştirmenin önemli olduğu böyle bir dönemde, Satürn’ün de, 5 Ekim’den sonra ülkemizin burcu olan Akrep’e girecek olmasına şaşmamak gerekir. Bu temaları daha sonra ele alacağız.