Rıdvan Dilmen

İntertoto Kupası 3. tur rövanş maçlarında 22 takım birbirlerine üstünlük sağlayarak UEFA Kupası elemelerine gidebilmek için mücadele ediyor.
İç saha avantajına sahip olan takımlardan Aston Villa, D.La Coruna ve Napoli rakiplerini mağlup ederek tur atlayan takımların arasına isimlerini yazdıracaklardır. Brezilya Serie A'da ise Fluminense-Cruzeiro maçında beraberliğin bozulacağını düşünmüyorum. Goias-Recife maçında ise ev sahibi galibiyete daha yakın.
Rusya Ligi'nde Spartak Moskova Vladivostok karşısında favorim.

Brezilya Serie A'da heyecan tüm hızıyla sürüyor. Lider Flamengo, Vitoria Bahia karşısında rahat bir galibiyet alacaktır. Fluminense de saha avantajını iyi kullanarak Figueirense'yi mağlup edecektir. Sao Paulo-Botafogo maçında ise ilk tercihim beraberlik.
İntertoto 3. tur ilk maçlarında ise takımlar rövanşta avantaj elde etmek isteyecektir. İsveç temsilcisi Elfsborg, İsviçre 1. Ligi'nde mücadele eden Grasshoppers ve Fransa temsilcisi Rennes rakipleri karşısında zorlanmadan galip gelecektir.

Rusya Ligi'nde heyecan tüm hızıyla sürüyor. Vladivostok son haftalarda çok formsuz. Zenit Fatih Tekke ve Arshavin gibi gol silahlarıyla zorlanmadan galibiyete ulaşır. Rubin Kazan'da saha avantajını iyi kullanarak Saturn'ü mağlup eder.
Brezilya Serie A'da da iç sahada oynayan takımlar ilk seçenek olarak düşünülmeli. Taraftarı karşısında iyi sonuçlar almayı başaran Botafogo, Cruzeiro, Internacional ve Vasco de Gama üç puana yakın takımlar.

İntertoto Kupası 2. tur rövanş maçında Sivasspor, Karadağ temsilcisi Grbalj'ı mağlup ederek tur atlar. Rusya Ligi'nde iyi bir çıkış yakalayan Amkar, Vladivostok karşısında favorim. Fatih Tekke'nin formasını giydiği Zenit ise zayıf rakibi Khimki deplasmanında kazanacaktır.
Brezilya Serie A'da lider Flamengo saha avantajını iyi kullanarak Vasco De Gama'yı zorlanmadan geçer. Gremio da, Portuguesa karşısında galibiyete bir adım daha yakın. İsveç 1. Ligi'nde iyi bir çıkış yakalayan Sundsvall da Orebro deplasmanında kaybetmez.

İspanya Ligi’nde penaltısız 27 gol atmak önemli bir başarı. Boş bir oyuncunun bunu başarması mümkün değil. Her ne kadar İspanya’da tüm takımlar açık futbol oynasa da, forvetlere imkan verilse de bu sayı çok ciddi.
Avrupa Şampiyonası’nda yarı final ve finalde kendisini izledim. İkisinde de sonradan oyuna girdi. Hem Rusya, hem de Almanya maçlarında İspanya öndeyken görev aldı ve tek forvet oynadı. Yani rakibi bekleyen, kontraatağa çıkan bir takımda oynadı. Fenerbahçe’nin ilgilendiğini bildiğim için özellikle kendisini takip ettim. Kontratak ihtimalini düşünerek top rakipteyken sürekli çizgilere kaçtı ve doğru yerlerde topla buluştu. Mesela Rusya’ya atılan ikinci golde karşı çizgiden alıp içeri kat etti. Orta saha oyuncusuna topu verip koşusuna devam etti. Rusya’nın çizgi defansında ofsayta düşmedi. Geride kalmaya dikkat etti. Bu önemli bir özellik. Topla buluşup iyi bir kontrolden sonra ayağın dışıyla golü attı. Bu forvette pozisyon alma bilgisini, iyi tekniğini ve  koordinasyonunu gösterir.

UEFA Kupası’nı kazanan Zenit artık lige döndü ve bu sezon yine şampiyonluğu istiyor. Fatih Tekke’nin formasını giydiği Zenit, Tom Tomsk’u saha avantajını iyi kullanarak zorlanmadan geçecektir. İsveç Ligi’nin lideri Kalmar, Halmstad karşısında zorlansa da 3 puana ulaşan taraf olur. AIK ve Start hafta sonu programında galibiyete yakın gördüğüm diğer takımlar.
Süper Lig’de iyi bir çıkış yakalayan ve ülkemizi İntertoto Kupası’nda temsil edecek olan Sivasspor, cumartesi günü Grbalj ile 2. tur ilk maçına çıkacak. Kırmızı - beyazlılar rövanş için avantajlı bir skor alacaktır.

Euro 2008’de heyecan pazar günü oynanacak Almanya-İspanya finaliyle bitiyor. Turnuvanın sürpriz takımlarından Rusya’yı çok rahat geçen İspanya, Panzerler karşısında da kolay pes etmez. İspanya’nın yenilmez seçeneği bu maç için iyi bir tercih olacaktır. Norveç Ligi’nin lideri Stabaek, Tromso engelini zorlanmadan geçer. Japonya Ligi’nde FC Tokyo, Brezilya Serie A’da ise Gremio galibiyete yakın gördüğüm takımlar.

Futbolun klasik cümlesiyle başlayalım. Kazanmayı sonuna kadar hak ettiği halde kaybedenler için, “Galiptir bu yolda mağlup” denir. Bu tespit dün gece de doğrulandı.
Maalesef en iyi oynadığımız maçı kaybettik. Dünya futbolunda abartmıyorum devrim yaratacak önemli bir olay yaşandı. Bugün Avrupa’da herhangi bir kulüp antrenörü kadroya baksa kaleci Rüştü dışındaki 10 oyuncudan defans oyuncusu olarak bir tek Gökhan Zan’ı transfer eder. Sabri, Aurelio, Hamit, Kazım, Ayhan, Hakan Balta, Mehmet Topal hep daha çok ofansif oyuncular. İşte bu oyuncular, Hırvatları, Almanları durdurmak defansla olmazı öğrettiler. Hücum yaparak olur dediler, topa sahip olarak, iyi pas yaparak bunu başarırız dediler.

İnandığını yaptırdı
Podolski belki de dünyanın en iyi sol kanat oyuncularından bir tanesi. Sabri bir kere savunma yapmaya kalktı, Podolski ortaladı gol oldu. Onun dışında Sabri sürekli hücum yaptı, Podolski ise onu kovalamaktan kendi oyununu oynayamadı. Diğer oyuncularımız da hücum ederek savunma yaptı.
Portekiz maçında geride kalabalık bekledik, goller yedik.