İkinci yarılar

2 Eylül 2008

Galibiyet yine ikinci yarıda geldi. Antalya ve hafta arası oynanan UEFA Kupası maçlarının bir örneği dün de yaşandı.
Beşiktaş ilk yarılarda tempoyu yükseltmiyor. Rakiplerini de oynatıyor. Rakiplere pas imkanı verdiğiniz zaman maçı tek kaleye çevirmeniz zor oluyor. Maç başlamadan kolay gözüküyordu, Antalya’daki ikinci yarıdaki Beşiktaş’ı düşündüğümüz için.
Beşiktaş ikinci yarıda hücum yönünden tempoyu artırmadı. İbrahim Toraman ve Zapotocny savunmayı orta alana çıkardılar. Orta alan da pres yaptı. Kısacası Konya’ya pas imkanı vermeyince doğal olarak hücum üstüne hücum geldi. Konya’nın savunması arızaya uğradı. Beşiktaş topu kazandıktan sonra hem kenardan geldi, hem de göbekten. Çok da pozisyon buldular.
Tehlikeli bölgede iş yapacak çok oyuncuya sahip Beşiktaş. Delgado, Bobo ve Holosko gibi. Bu oyuncular kötü de oynasa, iyi de oynasa farketmiyor. Yetenekli olduklarından mutlaka sonuç elde ediyorlar. Atakların sonunda hataya zorlayınca da rakip savunma oyuncuları konsantrasyonlarını

Yazının Devamı

Hırs

31 Ağustos 2008

Fenerbahçe lige Gaziantep mağlubiyetiyle başlayınca futbolcuların bu maça bakış açıları da ister istemez daha değişik olmuş.
Aragones, Partizan maçının ilk 11 ile sahaya çıktı. Oyun düzeni de aynıydı. Güiza’yı gezdirecek, arkasındaki sürpriz oyuncularla gol atacaktı. Futbolcularda istek vardı, arzu vardı, hırs vardı ama bir türlü üretkenlik sağlanamadı. Çünkü Fenerbahçe’nin tedbiri kolay bir oyun şablonu vardı Belediye takımı için.
Maldonado’nun önünde oynayan dörtlüden Alex zaman zaman geri geliyor ve pozisyon yaratmaya çalışıyordu. Semih, Uğur ve Kazım ise markajdan kurtulamadılar. Bu yüzden de istenilen pozisyonlar gelmedi.

En iyi Alex idi
İlk yarıda Uğur’un soldan yaptığı güzel bindirmedeki ortayı (aslından pastı) Güiza değerlendirmedi. Maç 11’e 11 oynanırken, Fenerbahçe’nin 1, Belediye’nin 0 pozisyonu vardı. Belediye önce 10 kişi, sonra 9 kişi kalınca yapacağı bir şey de kalmamıştı. Sadece daha fazla eksilmeyelim düşüncesiyle maçın bitmesini beklediler.
2-0&rs

Yazının Devamı

Şansı var

29 Ağustos 2008

Fenerbahçe hangi gruba düşse “iyi veya kötü oldu” diye yorumlar yapacaktık. Sonuçta Şampiyonlar Ligi’ndeki tüm takımlar birbirinden güçlü. Ancak Fenerbahçe de güçlü bir takım. Rakiplerinin analizinden önce, rakiplerinin gücünü konuşmadan önce, Fenerbahçe’nin sorununu çözmek lazım.
Geçen yıl İstanbul’daki Chelsea maçının ilk yarısı ve Milano’daki İnter karşılaşmasının ikinci yarısı dışında hiçbir Avrupa maçında ezik oynamadılar. Hatta rakiplerine üstünlük kurdular.
Aragones’e büyük iş düşüyor. Bu takımın oyuncuları zaten bu tip maçlara konsantre oluyorlar, ayrıca çaba sarfetmesine gerek yok. Yapacağı tek şey fizik ve taktik olarak takımı iyi hazırlamalı. Orta sahası güçlü olan Fenerbahçe bu gruptan birinci de çıkabilir. Maç içinde büyük şanssızlıklar yaşarsa dördüncü de olabilir. Bugünkü haliyle değil tabi. Çünkü bugünkü haliyle grubu

Yazının Devamı

Öldük, öldük dirildik

28 Ağustos 2008

Öldük öldük dirildik. Statdaki seyirci, ekran başındaki tüm Fenerbahçeliler maçı zor bitirdi. Oyuncular da öyle.
Takım ofansif bir kadro ile sahaya çıktı. Dörtlü savunmanın önünde tek ön libero Maldonado. Onların önündeki dörtlüde sağda Kazım yanında Semih, Alex, sol kenarda Uğur. Uçta da Güiza. 4-1-4-1.
Hücumda iki beki de ileri çıkarmak istedi Fenerbahçe. Özellikle Gökhan müthiş oynadı. Orta dörtlüden de Semih ve Alex, Güiza’ya daha çok yardımcı oluyordu. Güiza’nın boşalttığı yerlere de Semih ve Alex koşular yapıyor, böylece çok pozisyon bulunuyordu.
Aslında planlar hücumda tutmuştu. Top rakipteyken yapabildikleri kadar savunma yapmaya çalıştı oyuncular. Allah’tan takımın savunma göbeğinde oynayanlar hata yapmadılar. Fazla pozisyon vermeden bitirdiler maçı. Gökhan, Alex ve Semih olağanüstü iyi oynadılar. Alex’in takımını bu kadar sahiplenmesi, özverili oynaması bence maçtaki en önemli unsurdu.

Ders almalılar
Partizan&rsq

Yazının Devamı

Fenerbahçe turlar

26 Ağustos 2008

Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme rövanş maçlarında ev sahibi takımları ilk seçenek olarak görebilirsiniz. Partizan deplasmanından 2-2'lik skorla dönen Fenerbahçe, Şükrü Saracoğlu Stadı'nda kazanarak tur atlar. Anorthosis'e 3-0 yenilerek büyük bir şok yaşayan Yunanistan temsilcisi Olympiakos iç saha avantajını iyi kullanır ve bu sefer galibiyete ulaşır. İlk maçı 2-0 kazanan Arsenal, Twente karşısında rövanşı da alır. Belçika deplasmanından golsüz beraberlik ayrılan yıldızlar topluluğu Liverpool ise haftanın favorileri arasında. UEFA Kupası'nda ise ilk maçları deplasmanda kazanma başarısı gösteren Vaslui ve Zilina sahalarında beraberliğe razı olabilirler. Bu karşılaşmalarda eşitliğin bozulacağını düşünmüyorum.

Yazının Devamı

Kumar tuttu

25 Ağustos 2008

Bir takımda çok ve kaliteli forvetin olması da başa bela. Beşiktaş’ın Bobo, Nobre, Holosko gibi etkili silahları var. Sistemden taviz vermiyorsun, bu oyunculara göre de oyun planı yaratamıyorsun. Sonuçta Nobre kenarda. Holosko çizgide.
Antalya takımı lige yeni çıkmış, bekleyecek kontratak yapacak. Orta sahayı kalabalık tutup, kazandığı topları çabuk oynayıp gol kovalayacak. Ama ilginçtir bu öyle olmadı. Antalyaspor duran toplardan iki gol buldu.
Ali Tandoğan ve Tello bek oyuncuları olmadığı için Gökhan da bazen konsantrasyon sıkıntısı yaşadığından pozisyon hatalarından Beşiktaş kalesinde iki gol gördü. Aslında maçı izlerken Beşiktaş üç hücumun birinde net pozisyon buluyordu. Bu demek oluyor ki hücumda bir sorun yoktu. Antalya da iyi savunma yapamıyordu. Sonuçta skor geç de olsa ikinci yarı 2-2’ye geldi.

Kazanma arzusu
Oyunun en kritik anı aslında 65. dakikada Rüştü’nün önlediği yüzde yüzlük gol pozisyonuydu. Ardından üst üste gelen etkili ataklar Beşiktaş’ı ümitlendirdi. Çok kapanan

Yazının Devamı

MTK maçı!

24 Ağustos 2008

MTK maçı kandırmasın dediğimizde eleştiri aldık. Partizan karşılaşmasının ilk yarısı Fenerbahçe için ciddi bir uyarıydı. Gaziantep ise cezayı kesti.
Oyun başladı, zannetmiyorumki bir tek Fenerbahçeli ekran başında “Bugün kazanırız” diyebildi. Yürüye yürüye oynadılar, emekliye emekliye bitirdiler. Hani Aragones futbolcuların pestelini çıkarmıştı, uçuyordu takım. Tabii ki sezon başı, yüzde yüz hazır olmayabilirsiniz, ama bakıyorsunuz oyun disiplini bile yok. Rakip maç boyunca savunmada dahil sahanın her bölgesinde pas yaptı. Zaten fizik  olarak hazır olmayan Fenerbahçe rakibi karşısında daha da yoruldu.
Gaziantep sakin sakin top çeviriyor, Fenerbahçe de dakikalar ilerledikçe oyundan düşüyordu. Savunma arkaya atılan toplarda Partizan maçındaki gibi aynı hataları tekrarladı. Savunma arkasına dripling yapan ve pas atan Gaziantepli oyuncuların hepsi orta sahayı kolay geçtiler. Hem de zorlanmadan. Fenerbahçe takımının bu yavaş temposuyla deplasmanda işi zor diye düşünüyordum, nitekim öyle de oldu.

Aragones

Yazının Devamı

Heyecan başlıyor

15 Ağustos 2008

Birçok kişinin heyecanla beklediği İngiltere Premier Ligi’nde 2008/2009 sezonu bu hafta oynanacak maçlarla başlayacak. Transfer sezonunda takımın yıldızı ve gol kralı Cristiano Ronaldo’yu elinde tutmayı başaran son şampiyon Manchester United, Newcastle engelini kolay geçer ve ilk üç puanını alır. Geçen sezon son haftalarda yaşadığı kayıplarla şampiyonluk yarışında gerilerde kalan Arsenal de ligin yeni takımlarından West Bromwich karşısında favorim. Sunderland deplasmanında Liverpool yıldız oyuncularıyla galibiyete ulaşacaktır. Aston Villa-Manchester City karşılaşmasında iki golden fazla olacağını düşünmüyorum. Almanya 1. Ligi’nde Wolfsburg, İskoçya Premier Ligi’nde ise Celtic haftanın favorileri arasında.

Yazının Devamı