Ligde dört takım şampiyonluğa oynuyor... Beşiktaş, ilk yarıda topladığı daha fazla puan, Galatasaray ise büyük fikstür avantajıyla, Fenerbahçe ve Gençlerbirliği’ne göre yarışta biraz daha şanslı.
Bu tabloya baktığımızda; Fenerbahçe - Beşiktaş maçı, ligin kader sınavlarından birisi olarak göze çarpıyor. Hoş, bütün derbiler gazozuna da olsa, çekişme içinde geçer... Ama bu, çok farklı bir maç.
Fenerbahçe kazanırsa, bir anda Beşiktaş kadar şanslı olur. Çünkü Sarı - Lacivertliler’in de fikstürü iyi. Kaybederse, şampiyonluk şansı bana göre hemen hemen kaybolur. Puan farkı açılır, önündeki üç takım daha da rahatlar. İkinci yarıdaki Beşiktaş ve Galatasaray maçlarını da deplasmanda oynayacağı için işleri zorlaşır. Beraberliğin de Fenerbahçe’ye yaramayacağını düşünüyorum.
Beşiktaş’a bakarsak... Kazanırsa; namağlup unvanı dışında, rakiplerinin sayısını ikiye indirecek. Beraberlikte çok şey kaybetmeyecek... Kaybederse, ne kadar puan farkı olursa olsun, fikstür nedeniyle Galatasaray ve Fenerbahçe’yi daha avantajlı hale sokacak.
FENERBAHÇE:
Avantajları:
- Kimsede olmayan seyirci faktörü Fenerbahçe’de var. Taraftarlar; yönetim, teknik heyet ve oyuncular da dahil olmak üzere, camianın en başarılıları. Tek görevini yapan seyirci.
- Fenerbahçe gibi büyük bir kulüpte oynayan oyuncular, bu tür "Final gördükleri" 90 dakikalarda, daha iyi konsantre olup, daha çok koşar ve mücadale ederler. Oyuncuların çok mücadele etmesini bekliyorum.
- Yeni sistem sayesinde, oyun kontrolünün Sarı - Lacivertliler’de olacağını düşünüyorum. Topa sahip olma oranları ev sahibinden yana olacak.
- Muhtemelen ıslak zeminde oynanacak olan maçta, Ceyhun gibi isabetli ve sert şutlar atan oyuncular önemli bir şans.
Dezavantajları:
- Tehlike yaratabileceği bölgelere topu çabuk getiremiyor. Kapanacak Beşiktaş’ı açmakta zorlanabilir.
- Mutlak surette kazanmak istediği için, öne geçeme stresi içinde olacak. Erken gol atamaz veya yerse, iyi kapanıp, hızlı çıkan Beşiktaş’ın kontrataklarında zorlanır.
BEŞİKTAŞ:
Avantajları:
- Oyuncular daha rahat. Gergin olmayacaklar. Son günlerin sinirli isimleri artık uysallaştı. (İlhan Mansız gibi)
- Ligde hiç yenilmemiş olmanın verdiği psikolojik bir avantaj var.
- Fenerbahçe’ye karşı, çabuk çıkabilecek bir takım. Kontra ataklarda etkili olabilir. Galatasaray maçındaki gibi...
Dezavantajları:
- Her maçta oynayan Ronaldo’nun olmaması en büyük handikapı. Brezilyalı futbolcu, gömülü defansın temel taşlarından. Bu maçta çok aranacak.
- Yine savunması... İlk kez bir resmi maçta yanyana oynayacak üçlü bir defans kurgusu olacak.
BENCE;
Oğuz Çetin’e sorsalar; ‘Maçı oynatmadan, berabere bitirelim’ diye, "Hayır der."
Lucescu’ya sorsalar, "Kesinlikle evet" yanıtını verir...
Fenerbahçe’de oynarken kamptayız. Öğlen yemeğinde takım olarak buluştuk. Servisin yapılmasını bekliyoruz. Karşımda Hasan Vezir, sağımda ise Kaptan Müjdat Yetkiner var. Müjdat ve benim, en sevmediğimiz şeylerin başında, boş tabağa sürtülen çatal ve onun çıkardığı ince iç gıcıklayan ses gelir. Bunu çok iyi bilen Hasan Vezir, gözlerimizin içine baka baka, çatalı tabakta bir oraya bir buraya gezdirip duruyor.
Sonunda Müjdat dayanamadı patladı; "Beni ayağa kaldırma."
Hasan’dan ise fıkra gibi cevap geldi; "Sana yapmıyorum ki... Rıdvan’a yapıyorum."
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025