Rıdvan Dilmen

Rıdvan Dilmen

rdilmen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Galatasaray neredeyse bir ay maç yapmadan Bursaspor’un karşısına çıktı. Ayrıca kadroda dört de yeni futbolcu vardı. Bu yüzden iki ayrı devre izledik. Hemen hemen hiç pas yapmadan, hatta tek pozisyon bile bulamadan (gol hariç) ilk yarıyı bitirdiler. On kişi kalmasına rağmen Bursaspor’a karşı bir üstünlük sağlayamadılar.
Fatih hoca, Ümit Davala’yı orta sahaya çekmiş, sağda da Suat Usta’yı görevlendirmişti. Bunun sıkıntısı ilk yarıda zaman zaman yaşandı. Dörtlü savunmanın önünde Batista ön libero, sağında Ümit Davala, solunda Ergün, onların önünde Baliç ve Revivo serbest oyuncu, en ileride de Lukunku düzeni vardı. Özellikle öndeki üçlü ilk yarıda fazla hareketli olmadıkları için takım olarak orta saha oyuncuları fazla pas yapamadı ve maç dengeli geçti. Ancak takım ilk yarı boyunca birbirini tanıma fırsatı buldu. Ve ikinci yarı en önemlisi ÇOK PAS yapmaya başladılar. Bu da rakibin gardını düşürdü. Maç tamamen Galatasaray’ın hakimiyetiyle oynandı. Kolay bir şekilde de goller geldi. İlk yarıda topa sahip olma oranı ile ikinci yarı arasında büyük fark var. Bu çok yüzdeli pas rakibi demoralize ettiği gibi fizik olarak da bitirdi.
İkinci yarıda Revivo da zaman zaman geriye gelip Ergün, Ümit Davala ve Hakan Ünsal ile yardımlaşınca dengeler tamamen Galatasaray’ın lehine döndü. Revivo, Hagi kadar önemli transfer demiştik. Yüzde 100 hazır olmamasına rağmen bunu gösterdi. Galatasaray takımı belli ki iyi hazırlanmış ikinci yarıya. Özellikle ikinci devreki futboluyla bunu gösterdi. Paslaşmalardaki yardımlaşma mükemmeldi. Kısacası Galatasaray ilk yarı kötü, ikinci yarıda ise takım halinde çok iyiydi. Hakan Ünsal’ı çok beğendim. Sezonun ilk yarısındaki görüntüsünden uzak, daha kuvvetli ve daha olumluydu.
Hakem İsmet Arzuman genelde iyi maç yönetti. Bursaspor ise hazırlık maçlarındaki görüntüsünü inkar etmeyen bir futbol oynadı.
Sonuç olarak bu maç için tek bir şey söyleyebiliriz; Pas.. Pas.. Pas...