Akademisyenlerin geçen yılın performans karnesi belli oldu. 100 puan alabilen sadece 255 akademisyen oldu. 120 bin civarındaki öğretim elemanının sadece 25 bin 988’i otuz puanı geçebildi. Ayrıca profesörlerimizin puan ortalaması 52, doçentlerin ortalaması 49’da kaldı.
Akademisyenlerin proje, araştırma, yayın, patent gibi faaliyetlerini desteklemek amacıyla uygulanan akademik teşviklerde, geçen yılın performansına göre devlet üniversiteleri arasında ilk sırayı Abdullah Gül Üniversitesi aldı. Yaklaşık 120 bin öğretim elemanından , ancak 26 bininin hesaplamaya dahil olmak için gerekli 30 puan sınırını aşabildiği dikkati çekti.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi eğitim Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Engin Karadağ ve Prof. Dr. Cemil Yücel Devlet Üniversiteleri Sıralama (DÜS) raporu hazırladı. Raporda akademisyenlerin 2015 yılı performanslarına göre aldığı akademik teşvikler mercek altına alındı. Prof. Dr. Cemil Yücel, yaptığı açıklamada, DÜS’ün temel amacının devlet
1 Puandan ziyade başarı sıranı dikkate alın. Bir önceki yıldaki başarı sıraları size bu konuda yardımcı olabilir. Her yıl puanlar değişse de başarı sıraları bize en sağlıklı veriyi sağlar.
2 Alternatifi bol olan tercih listesi oluşturun. Tek bir üniversite ya da birkaç bölüm üzerine odaklanmayın.
3 Sadece bir bölüme takılıp kalmayın. İstediğiniz bölüm ile ortak özelliklere sahip başka bölümlerin de olup olmadığını araştırın. Geçişli bölümleri göz önünde bulundurarak tercih listenizde alternatif yaratın.
4 Alternatifli oluşturduğunuz tercih listesini, önceliklerinizi göz önünde bulundurarak ve uzman yardımı alarak, sadeleştirmeye çalışın.
5 Tercihlerinizi yaparken ilk beş ya da altı tercihin, kendi başarı sıranızdan yukarıda ve en çok istediğiniz üniversite ve bölümler olmasına dikkat edin.
6 Tercih listenizde kendi başarı sıranızdan yüksek tercihlere yer verdikten sonra, kendi başarı sıranıza yakın ya da denk olan en az 20 tercih yapabilirsiniz.
7 Yerleştirmede önemli olan tercih sırası değil, puanın
Her yıl yaklaşık 2 milyon genç, üniversiteye yerleşebilmek için bugünkü adıyla YGS ve LYS sınavlarına hazırlanıyor.
Yaklaşık 2 milyon öğrenci ve ailesi için sınav ve sınav sonrası yaşanan kaygının ana temeli hemen herkesin bu sınavlara yüklediği anlamda yatıyor.
Üniversiteye girmek, bir bölümde okumak ama hangi bölüm olursa olsun bir yere yerleşmek arzusu, gençlerimiz ve aileleri için meslek edinmenin birinci şartı. Bu durumun nedenini, Türkiye’nin içinde yaşadığı sosyal ve ekonomik dönüşümün Türk aile yapısına yönelik yansımasında aramak gerekiyor.
Kariyer planlama zamanı
Genç, kendini ne kadar iyi tanır, önünde yer alan kariyer seçenekleri içerisinde kendisine en uygununu belirler ve bu doğrultuda seçimler gerçekleştirirse, sınava ve sınav sonucu elde ettiği başarıya o kadar doğru anlamlar yükleyebilir.
Anne babalar, çocuklarıyla klişelerden uzak ilişki kurmayı, onların sınırlarını bilerek güçlü yönlerine odaklanmayı ve olaylara ve durumlara kendi
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), eğitim müfredatının basitleştirilerek, hacminin daraltılacağını, bilgiden ziyade analiz yeteneklerini geliştirecek bir müfredat oluşturmak için hazırlıklara başlandığını daha önceden açıklamıştı. MEB, yeni müfredat çalışmalarında üç önemli konu üzerinde hassasiyetle duracaklarını belirterek, haftalık ders saatlerinin fazla olması, ders sayısındaki yığılma ve dersleri n içeriklerinin çok ağır olması konularında değişiklik yapılacağını, yapılacak çalıştaylar sonrasında yeni müfredatın oluşturulacağını belirtmişti .
En son 2013 yılında değişikliğe uğrayan YGS-LYS müfredatı, 2017 yılında uygulanmaya başlayacak. 2017-YGS ve LYS’de birçok konuyu kapsam dışı bırakan MEB ve ÖSYM, bir takım konuları da ekleme kararı aldı.
Değişiklik öğrencileri nasıl etkiler?
Değişikliklerin, öğrenciler açısından olumlu olacağını baştan belirtelim, ancak tamamı sayısal derslerden yapılan müfredat değişikliği, 11. sınıftan itibaren hazırlanan ve bu konulara çalışan öğrencileri bir taraftan sevindirirken, bir taftan da hayal
Özel ve yabancı liselerde kesin kayıtlar bugün başlıyor. Vatan eğitim uzmanı Sadık Gültekin her öğrencinin yeteneğinin farklı olduğuna dikkati çekerek “Çocuğunuz için iyi lise kadar ‘ona uygun lise’ de önemli” uyarısında bulundu.
Özel ve yabancı liselerin 27 Haziran’da başlayan ön kayıtları sona erdi. Ön kayıtlar süresince açıklanan kontenjanların çok üzerinde başvuru sayısına ulaşıldı. Okullara kesin kayıt yaptırma hakkı kazanan son öğrencilerin puanları, açıklanan taban puanların 20 ila 60 puan üzerine çıktı. Özel yabancı okullarda bugünden itibaren 14 Temmuz’a kadar kayıtları alınacak. 15 Temmuz ile 25 Temmuz arasında ise resmi kayıtlar başlayacak. Bu süreçte aileleri zorlu bir tercih dönemi bekliyor.
İyi lise hangisidir?
VATAN Eğitim uzmanı Sadık Gültekin kayıt yaptırmayı planlayan ailelere nelere dikkat etmesi gerektiğini açıkladı:
-Özel okula kaydını yaptıran öğrenci devlet okullarından herhangi bir tercih yapamıyor. Bu yüzden öncelikle devlet okulu mu yoksa
Öğrenciler LYS’de ter dökerken veliler de dışarıda heyecanla bekledi.
2016-LYS maratonu Edebiyet-Coğrafya sınavıyla nihayet sona erdi. Edebiyat dersi, TM puan türünden tercih yapacak adayları doğrudan etkileyen, hatta sonucu belirleyen test. LYS edebiyat soruları, Türk edebiyatının tüm dönemlerini kapsıyor. İslâmiyet Öncesi Türk Edebiyatından başlayıp, Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatında son buluyor. Adaylar, LYS edebiyat sorularında en çok Cumhuriyet Dönemi ve Divan edebiyatı sorularında zorlanıyor. Bu sebeple en çok yanlış bu konulardan yapılıyor.
Edebiyatta sürpriz yok
Sorular, genel anlamda müfredata uygundu. Birkaç bilginin birleştirilmesini gerektiren soru tipleri olmasına rağmen, konu ayırmadan düzenli çalışan her öğrencinin yanıtlamakta zorlanmayacağı sorular da vardı. Hemen her konudan soru soruldu. Paragraf soruları, YGS tarzındaki paragraf sorularından daha kolaydı. Dil ve anlatım bölümündeki sorular önceki yıllarda olduğu gibi anlam bilgisi ağırlıklı (paragraf, cümlede anlam, sözcükte anlam) olmakla
Lisans Yerleştirme Sınavı’nın 3 oturumu olan LYS 2 Fen Bilimleri sınavı da sona erdi. 460 bin adayın ter döktüğü LYS-2 Fen Bilimleri sınavında adaylar, Fizik, Kimya ve Biyoloji olmak üzere 3 testten 135 dakikada toplam 90 soru yanıtladı. Peki sorular nasıldı?
Öğrencilerden edindiğimiz bilgilere göre, sınavın genelde kolay olduğunu söyleyebiliriz. Her seviyedeki öğrenciye hitap eden soruların olması, moralleri bir hayli yükseltmiş. 12’nci sınıf müfredatındakilerin daha çok bilgiyi ölçen sorular olduğu belirtildi. Bu soruların ayırt edici olacağı düşünülüyor.
2015 LYS-2 Fizik testi, geçen yıllara göre oldukça kolay sorulardan oluşmuş, hatta bu duruma adayların bile şaşırdığını belirtelim. Bu sene fizik ortalaması yükselir. Öğrencileri zorlayacak derecede ‘çok zor’ soru yoktu. Sadece birkaç soru için işlem uzun sürüyordu. Sorular çoğunlukla bilgi sorularından oluşmakla beraber, ayrıntılı bilgi gerektiren detay soru da sorulmadı. Fizikte bilgiyi kullanma, yorumlama ve sözel kısım ile ilgili
LYS-3 Edebiyat-Coğrafya
Yaklaşık 857 bin adayın iyi bir üniversite ve bölüme girmek için yarışacağı LYS-3 sınavıyla birlikte sınav maratonu sona erecek. Son oturum olan LYS-3 (Edebiyat-Coğrafya) , hem TM hem de TS puan türlerine katkısından dolayı, son derece önemli bir sınav; neticede 5 puan türünün hesaplanmasında etkin rol oynayan bir sınav. Ancak bu sınavın önemli bir özelliği var, bu sınavda istikrar yakalanmış durumda, yani yıllara göre çok farklılık göstermeyen sonuçlarla karşılaşıyoruz. Genelde sınavın kolay olduğunu söyleyebiliriz, ancak ayrıntılara dikkat etmek koşuluyla…
LYS-3 (Edebiyat-Coğrafya) sınavında adaylara , Türk Dili ve Edebiyatı testinden 56 soru ve Coğrafya-1 testinde de 24 soru yöneltilecek. Türk Dili ve Edebiyat testinin çözümü için 85 dakika, Coğrafya testinin çözümü için de 35 dakikalık bir süre verilecek. Edebiyat bölümünde yer alan 56 sorudan 23’ü dil ve anlatım, 33’Türk edebiyatına ait. Dil ve anlatım bölümündeki sorular