Sefa Karahasan

Kuzey Kıbrıs’ın tanıtıma ama ‘doğru’ tanıtıma ihtiyacı var. Türkiye’de sokaklarda Kıbrıs’ın nerede olduğunu bilmeyen milyonlara rastlayabiliriz.

Suçlu aramadan, değişime odaklan- malıyız.

Bunun için Türkiye’de ün yapmış Kıbrıslı Türk sanatçılara büyük görevler düşüyor.

Işın Karaca, Ziynet Sali, Osman Alkaş, Hüseyin Köroğlu, İnci Pars, Hazar Ergüçlü gibi isimler ekranlarda, sahnelerde yer alıyor. Milyonların kalbine hitap ediyorlar.

Sanatçıların ‘ün’ünden yararlanmak gerekiyor.

Gözlemlediğim kadarıyla, hem KKTC hükümetleri hem de sanatçıların kendi açılarından ‘serzenişleri var...’

Sanatçılar kendilerine sahip çıkılmadığından yakınırken, hükümetin üyeleri de sanatçıların ‘ün’lendikten sonra ülkelerinden koptuklarını savunuyor.

Hatta eski bir bakan, “Ne yazık ki, Kıbrıslı Türk sanatçılar üne kavuşunca, Kıbrıs’ı unutuyor. Ulaşılmaz oluyorlar” diyor.

Kuzey Kıbrıs’a her yıl 200’e yakın kaplumbağa gönüllüsünün gittiğini biliyor muydunuz? ABD, İngiltere, Danimarka, Pakistan ve Türkiye’den onlarca kaplumbağa seven, ağustos ve eylül aylarında Kıbrıs’a gidiyor ve kaplumbağaların hayatla buluşmasına tanıklık ediyor.

Kaplumbağa sevenler yumurta dönemine şahitlik yapmak istiyorsa, haziran ve temmuz ayında Kıbrıs’a gidiyor. Kaplumbağalar yumurtaladıktan sonra 60 günlük bir süre başlıyor. Bu süre içinde yumurtalar koruma altına alınıyor. Yurt dışından gelen gönüllüler devreye giriyor. Gruplara ayrılan ekip, yumurtaların etrafında, sahilde ‘vardiya’ usulü nöbet tutuyor. Bir olumsuzluk olursa, yetkililere haber veriliyor. Bu amaçla ayrıca 17 sahil, özel çevre koruma bölgesi ilan edildi. Kıbrıs Kaplumbağaları Koruma Derneği, ‘Deniz Kaplumbağalarını Koruma Projesi’ geliştirdi.

Turkcell’den sorumluluk

Proje sayesinde, Kuzey Kıbrıs’ta 300’ün üzerinde kaplumbağa yuvası tespit edildi. Bu rakam Güney Kıbrıs’ta 800. Kuzey Kıbrıs’ı nesli tükenme tehlikesi altında olan caretta caretta ve yeşil kaplumbağalar ziyaret ediyor.

Geçen perşembe yumurtalarından çıkan yavru kaplumbağaların denize bırakılması etkinliği vardı. Turkcell’in davetlisi olarak Ala

Kurtlar Vadisi Pusu dizisinin yeni sezon bölümleri Kuzey Kıbrıs’ta çekilmeye başladı. Necati Şaşmaz (Polat Alemdar) ve dizide rol alan oyuncular bir haftadır Kıbrıs’a kamp kurmuş durumda. İki hafta devam edecek dizi çekimleri Girne, Lefkoşa, St. Barnabas Kilisesi, St. Hilarion Kalesi, Büyük Han ve Salamis Harabeleri’nde devam ediyor.

Çekimler, Kuzey Kıbrıs’ın tarihi ve önemli turizm şehirlerinde yapılıyor.

Dizide rol alanlar arasında Kıbrıslı Türkler de var. Bunlardan biri Çağlar Yüksel diğeri ise eski Turizm Bakanı Ünal Üstel’in oğlu Emre. Emre ile Çağlar, ‘Polat Alemdar’ın adamları olarak dizide bulunuyor. Emre’nin iki bölümde rol alması planlandı. Ancak ilerleyen zamanda bunun değişebileceği belirtiliyor. Eski Turizm Bakanı Üstel, Ulusal Birlik Partisi’nde başkan adaylığını açıklamıştı. Emre, “Babamın kongresi nedeniyle iki bölümde rol alacağım. Ama seçimden sonra değişebilir bu” dedi. Necati Şaşmaz’ın da Kuzey Kıbrıs’ı çok sevdiğini anlatan Emre Üstel,”‘Necati Bey’in Kıbrıslı Türklerin hakları konusunda duyarlılığı çok yüksek. Buraya aşık biri. Yoksa burada zorla dizi çektiremezsiniz” dedi.

Şaka başladı!

Kuzey Kıbrıs’ın tanınan yüzü olan Çağlar ise ‘gururlu.’ Bir Kıbrıslı Türk

Milliyet’e başladığım 1998 yılından beri Cadde Yayın Yönetmeni Ali Eyüboğlu’nu tanıyorum. Cadde’ye Yayın Yönetmeni olarak göreve başladıktan sonra ise daha yakından çalışma imkanımız oldu. Bundan yaklaşık beş ay önce “Cadde’de Kıbrıs ile ilgili yazılar yaz” dediğinde çok heyecanlanmıştım. Bu güvenini boşa çıkarmamam gerekiyordu. Cadde’deki ilk yazım manşet oldu. Ali abi, yazılarımızla bire bir ilgilendi. Uyarılarını ‘tatlı - sert’ üslubuyla yaptı. Kırıcı olmadı. Doğruları söyledi. Sansasyonel değil, gerçekçi yazıların yazılmasını istedi. Geçen salı günü de Cadde’nin tarihinde ilk kez yazarlarını bir araya getirdi. Yazdığı yazılarla Cadde’ye büyük renk katan Merit Oteller Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar’ın müthiş ev sahipliğinde Heybeliada’daki Merit Halki Palace Otel’de buluştuk.

Sorunlarımızı konuştuk.

Yazarlar olarak düşüncelerimizi ortaya koyduk.

Keyifli ve rahat bir ortamda eleştiriler - istekler dillendirildi.

Cadde’nin ‘halkın tamamının okuyabileceği’ bir ek olarak öne çıktığına vurgu yapıldı.

Cadde’yi diğer eklerden ayıran en önemli özelliğinin ‘kalitesi’ olduğu ifade edildi.

Yazarların birbiriyle tanışması ve kaynaşması sağlandı.

Bizlere Genel Yayın Yönetmenimiz Fikret Bila da eş

Ünlü sanatçı Ebru Gündeş, hafta sonunda Kaya Artemis Otel’de sahne aldı. Ebru Hanım neredeyse her ay Kaya’da sahneye çıkıyor. Kaya Holding’in sahipleriyle de iyi bir dostlukları var. Bunu da sahnede dillendiriyor. Konserden önce Ebru Gündeş’le kısa bir sohbetgerçekleştirdik. Kuliste beklerken, etrafı izleme fırsatım oldu.

Tam bir titizlik hakimdi. Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş.

Gündeş’le sahne alan dansçı kadınlar son sürat hangi şarkıda nasıl elbise giyeceklerini hazırlıyordu. Birden etraftaki otel yetkilileri ‘Sanatçımız geliyor’ diye ayaklandı.

Kulisin yanına araç yaklaştı ve şarkıcı içeri girdi. Ardından bizler de kulise girdik.

Ebru Hanım’a yazılarımızı okuma fırsatı olup olmadığını sordum. ‘Tabi ki okuyoruz’ dedi. Mutlu olduk.

Sevgiyi anlatan koku!

Ardından konser saati geldi. Müthiş performansı vardı. Bu enerji salona da yansıyınca, yaklaşık iki bin misafir unutulmaz bir gece yaşadı. Ebru Gündeş’in söylediği hareketli şarkılarda misafirler yerlerinde duramadı. Sahneye çok hakim bir sanatçı vardı.

En ufak aksaklık dikkatini çekti. Bir ara bir misafir Ebru Hanım’a sarıldığını şu heyecanlı sözlerle anlatmaya başladı:

Kıbrıs'ta Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Lideri NikosAnastasiadis arasında devam eden görüşmelerde kritik sürece doğru gidiliyor. Ada'daki atmosferi, Annan Planı'nın referanduma sunulduğu 2004 yılından sonra "çözüme en yakın zaman" olarak adlandırmak doğru olur. "Kamuoyuna bilgi vermiyor" eleştirilerine maruz kalan Akıncı da dün bazı gazetecilerle kahvaltıda bir araya geldi. Cumhurbaşkanı'na müzakere heyeti de eşlik etti. "Basından bir şeyin gizlenmediğini" ifade etti ve "Rum basının spekülatif haberler yer alıyor. Biz gerektiği kadar konuşmak istiyoruz. Asıl amacımız Kıbrıs sorununu çözmek" dedi. Akıncı'nın Liderler olarak aldıkları kararın "halkların onayına sunulacağına" vurgu yapması dikkat çekti. Bu vurgu, "Liderler bir anlaşmayı masaya getirecek ve imzalayarak yürürlüğe koymak isteyecek" yönünde yapılan eleştirilere cevaptı. Akıncı bu konuda, "Günün sonunda halk karar verecek. Değişim sancılıdır. Halkımız çözümünün ertesi gününün bir önceki günden daha iyi olduğunu görebilmeli. Daha iyi bir geleceğe oy verdiği duygusunu yurttaşlar o gün, referandum günü yaşamalı. Referandum mutlaka olacak, süreci oldu bittiye getirmek mümkün değildir" dedi.

İnsan

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ASALA terör örgütü tarafından şehit edilen Maslahatgüzar Yurtsev Mıhçıoğlu’nun eşi Cahide Mıhçıoğlu ve Portekizli polis memuru Manuel Pacheco anısına yapılan anıtın açılışı için Lizbon’a gittik. Ankara’dan kalkan GAP uçağı Lizbon semalarına ulaşmadan, Sayın Bakan’la IŞİD başta olmak üzere birçok konuyu konuştuk.

Kıbrıs konusunda da önemli bilgiler edindik. Dışişleri Bakanı’nın kendisi gibi çalışkan bir ekibi var. Sözcü Tanju Bilgiç, Basın Danışmanı Ahmet Görmez, danışman, müşavir, özel kalem yardımcısı.

Sayın Bakan, bir konuda bilgi istediği an, ekip alarma geçiyor. Her ayrıntı düşünülerek hareket ediliyor. Bunu uçakta ve yapılan temaslarda yakından görme fırsatım oldu. Lizbon ise tarihi bir şehir. Sokaklarda, eski binaları sıklıkla görmek mümkün. Sokaklar, rahat ve nefes alacak durumda.

Ancak sahil kesimlerinde temizlik konusunda ciddi sıkıntılar var. Turistlerin yoğun olarak uğradığı Belem sahilinde sıklıkla çöplere rastlıyorsunuz. -Türkiye’nin güzelliğini arıyorsunuz attığınız her adımda.

Lizbon’a gidip de, Belem tatlısı yememek olmazdı. Bize mihmandarlık yapan Büyükelçilik yetkilisi, Belem tatlısını mutlaka denememizi istedi. Biz de

Kuzey Kıbrıs’ta Bafra Turizm Bölgesi ciddi bir kalkınma içerisinde. Şu anda iki büyük otel bölgede hizmet veriyor. Biri Kaya Artemis, diğeriyse Nuh’un Gemisi. Kaya Artemis’in adını son dönemlerde sık sık duymaya başladık. Bunun nedeniyse ‘Survivor’ finalinin burada yapılması oldu. Geçen hafta sonu Nuh’un Gemisi’ne gittim, Sibel Can’ı dinledik. Otel, Kaya Artemis’e komşu bir konumda. ‘Her şey dahil’ uygulaması nedeniyle, misafirler otelden dışarı çıkmadı. Bafra Turizm Bölgesi’nde yer alan oteller tam bir konsept olarak öne çıkıyor.

Kaya Artemis dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı’ndan esinlenerek, Nuh’un Gemisi de, Nuh’un gemisine benzetilerek yapıldı. Nuh’un Gemisi’nde yatırım yapılırken hiçbir ayrıntıdan kaçınılmadığını gözlemledim.Ferah bir iç dizaynı var. Otel gemiye benzetildiği için odaların çoğu denizi görüyor. Yaklaşık 650 odası var. Gelecekte yaklaşık olarak 10 otelin olacağı bölgede, Limak da bir otel yapıyor. Kıbrıs sorununun çözülmesiyle birlikte, Bafra’nın paylaşılamaz bir ‘şehir’ olması kaçınılmaz olacak. Bunu yatırımcıların dikkate alması gerekir.

Can’a koruma duvarı!

Bu arada Sibel Can’ın konserinde ciddi bir koruma duvarı vardı. Sadece sahnede üç