Sefa Karahasan

Sefa Karahasan

sefakarahasan@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türk kamuoyunun yıllardır sadece Kıbrıs sorunu nedeniyle izlediği Kıbrıs Adası’nda son zamanlarda ilginç şeyler oluyor. Kıbrıs sorunu, gerek Rumlar, gerekse Türkler tarafından adeta unutulmuş durumda. Güney ekonomik, Kuzey ise siyasi krizle boğuşuyor! Kıbrıs sorunun çözümü ile ilgili halkların bir istenci neredeyse yok gibi. Rumlar, bankalarda biriken paralarını Yunanistan bankalarının tahvillerine ve hazine bonolarına yatırınca iflasa sürüklendi.
Kriz başladıktan sonra, sorunun sadece Atina’da batırılan fonlar olmadığı, çoğu devlet gibi Rumların da gelirinin üstünde harcama yaparak ciddi oranda kamu açığı yarattığı belirlendi. Bu nedenle Avrupa Birliği, AB Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu tarafından oluşturulan üçlü heyet (Troyka) ile pazarlık yürütülüyor.
Pazarlıkların gerçekçi olabilmesi için masaya konması gereken veriler de Troyka ’dan saklanıyor olmalı ki, Rum ekonomisinin rahatlayabilmesi için gerekli olan kredi miktarı henüz tam olarak saptanamadı. Bir de Başkan Hristofyas çalışanların haklarını budayacak herhangi bir anlaşmanın altına imza atmak istemiyor. Yaygın kanaate göre Hristofyas bu müzakereleri Şubat ayında gerçekleşecek başkanlık seçimi öncesine kadar oyalayacak ve imza atmayı seçilmesine neredeyse kesin gözüyle bakılan Nikos Anastasiadis ’e bırakacak. Bu arada, Rum meclisi çeşitli düzenlemelerle can yakıcı tedbirler almaya başlamış durumda.

Kuzey’de neler oluyor?
Kıbrıslı Rumların ekonomik krizden çıkmanın yollarını aradığı bir dönemde Kuzey Kıbrıs’ta ise ‘siyasi’ olarak hiç de iç açıcı bir görüntü yok. “Türkiye ’nin yardımları nedeniyle” ciddi bir ekonomik sıkıntının yaşanmadığı Kuzey Kıbrıs ’ta, iktidardaki Ulusal Birlik Partisi’nde (UBP) tam bir kaos yaşanıyor. UBP’de 21 Ekim 2012’de yapılan kurultayın sonucu mahkeme salonlarında sorgulanıyor.
Lefkoşa Kaza Mahkemesi, Başbakan İrsen Küçük’ün parti başkanlığı yetkilerini elinden aldı. Buna bir de önceki gün, “Kurultayın 10 gün içinde yenilenmesi” gerektiği kararını eklendi. Ortalık toz duman oldu. Başbakan Küçük tarafı karara çok sert eleştiriler getirdi.
Sonuçla ilgili konuştuğum Başbakan’ın rakibi Ahmet Kaşif, “Mahkemenin kararına uyulmalı” derken, Küçük’ün avukatı Ergin Ulunay, “Mahkeme yetkisini aştı” iddiasında. Başbakan Küçük’ün kararı, bugün istinafa götüreceği bilgisi medyaya açıklandı. Yüksek Mahkeme, Kaza Mahkemesi’nin kararını “onarsa” ülkede yeni bir süreç yaşanabilir.
Küçük, UBP’yi ya erken seçime sürekler ya da ikinci kurultayın yapılmasının yolunu açar. KKTC’de istikrardan yana tavır koyan Ankara’nın bu dönemde bir erken seçimi destekleyeceğini sanmıyorum. Ama ülkedeki iç dinamikleri “iyi takip” eden Ankara, son anda seçim sinyalini de verebilir. Bu ise Kuzey Kıbrıs’ı iyi analiz etmesinden kaynaklanıyor.