Mustafa Ceceli nin boşanması,diğer ünlülerin boşanmasından farklıydı. Çünkü o hacıydı,muhafazakardı,örnek gösterilen biriydi.
Ceceli ise, bunları bir kenara bırakıp boşanma kararı aldı.
Bir kenara bıraktı mı gerçekten ? Hayır. O kadar olması gereken bir boşanma gibi anlattı ki, sanki çaresizlikten ve istemeden boşanıyor imajı çizdi.
Lakin bir şeyi gözden kaçırmıştı.

açıklamalarının satır aralarında adeta "ben boşanmak istedim"sinyalleri verdi.
"Eşim harika biri, tüm servetim uı",="" font-size:=""> Ayrılırken merhametli olandı,ayrılmak isteyen..

"Fransa halkının yeni cumhurbaşkanı #Emmanuel #Macron şaşkınlık verici bir adam.

-Peki bu şaşılacak şey; uı",="" font-size:="">-Hayır
-Peki onun 39 yaşında gencecik bir adam olarak cumhurbaşkanı olması mı?
-Hayır
-Eşinin 64 yaşında yani kendisinden 25 yaş büyük bir kadın olması mı?
-Hayır

Bütün aşklar tatlı başlar dedik ve tatlı başlayan bir aşktan da bahsedelim isterim. Acun ılıcalı ve Şeyma Subaşı’nın aşk hikayesi..

... Tanıştılar... Yakınlaştılar... Çocuk sahibi oldular... Çok konuşuldular ve bu hafta Şeyma Subaşı evlilik haberini bir milyon takipçisine müjdeleyerek magazin gündeminin ilk sırasına geçti..

Subaşı ile Ilıcalı’nın tanışıklığı yarışma programına dayanmakta. Sonrasında ise ortak çalışma alanları ile mekansal mesafe ile başlayan duygusal yakınlaşma. Bu ilişkinin bu kadar çok gündemde olmasının iki nedeni var.

1. Acun Ilıca’nın popülerliği

2. Subaşı’nın hangi bir üst düzey niteliği ( sanatçı, oyuncu güçlü ekonomik düzeyi) olmamasına rağmen bu ilişkide olmasının getirdiği şaşırtıcılık/özendiricilik

Durum böyle olunca bu ilişki adeta gündemin ana konularından biri haline geldi. Gün geçmiyor ki yeni bir yorum yeni bir hareket olmasın.

Gündemi yorumlayanlar dörde ayrılıyor.

MUTLU SONLA BİTECEK AŞKI BULMA VE KORUMA YOLLARI BU KİTAPTA!

Serhat Yabancı, uzun yıllardır çiftlerle çalışan bir ilişkive evlilik danışmanıdır. Halen düzenli olarak Milliyet.com.tr/PembeNar sitesinde yazılar yazıp, radyo ve televizyon programlarına konuk olarak katılmaktadır. Günümüzde, uzun soluklu romantik ilişkiler veya evlilik başlığı altında, reality şovlardan, aşk romanlarına dek öğüt veren pek çok yayın olmasına rağmen, sevgi ve denge içeren bir ilişki kurmakta çoğu insan zorlanmakta, ülkemizde boşanma oranları her yıl artış göstermektedir. Yabancı’nın son kitabı Bütün Aşklar Tatlı Başlar’ın çıkış noktasını da bu oluşturuyor: Doğru insanı bulmak bu kadar zor mu?

BÜTÜN AŞKLAR TATLI BAŞLIYOR AMA SONUÇ ÇOĞU ZAMAN ACI, HATTA ACIKLI OLABİLİYOR!

Yabancı, çiftlerle yaptığı çalışmalarda ayrılık veya boşanmaların farklı sorunlardan kaynaklanmış gibi gözükse de, aralarında benzerlikler olduğunu gördü ve aşk ilişkileri ile evlilik süreci konusunda bir farkındalık yaratmak istedi. Kadın ve erkekler, sancılı bir ilişki sürecinde veya yalnızlıktan pes edip geldikleri Serhat Yabancı’ya hep “neden” diye soruyor ve aldıkları cevaplara çok şaşırıyorlardı. Çünkü sorunun kaynağı

GÜVENDE HİSSETMEK İÇİN EVLENMEK

Yaşadığımız dünyada kendimizi güvende hissetmememizin bize yüksek motivasyonla nasıl ev aldırdığını daha önce yazmıştım.

Güvenmek ve güvende hissetmek tüm insanların ihtiyacıdır. Bekar, evli, çocuk, yetişkin ayırt etmeksizin. Durum böyle olunca insanın temel ihtiyacının sevilmek değil, güvenmek olduğunun söyleyebiliriz.

Güvende hissetmek için bazı adımlar atarız. Para biriktirir, yatırım yapar, meslek edinir,evlenir, ev alır çocuk yapar, sağlıklı yaşamaya çalışırız.

Insan en çok kendini güvende hissetmediğinde başka biriyle ortaklığa veya başka birinin varlığına ihtiyaç duyar. Böyle bir durumda da kök aileden kopmama, evlilik ve çocuk yapma davranışları gelişir.

Özellikle başımıza olumsuz bir durum geldiğinde bu girişimlerimiz daha da hızlanır.

ABD de 11 eylül saldırılarının olduğu yıl içinde Evlilik sayısında patlama yaşanırken boşanmalar o yıl %4 ün altına düşmüştü.

Yine İbrahim Tatlıses saldırıya uğradığı dönemde, tedavisi devam ederken uzun yıllar beraber yaşadığı sevgilisi ile apar topar evlenmiş, 2 yıl sonra ise boşanmıştı.

Bitme noktasına gelmiş bir ilişkide halen kurtarmak için ne yapacağını bilmemek şaşırtıcı değil mi?

Maalesef öyle.

Gerek arkadaşlık, gerek flört gerekse evlilikte son anda ne yapacağını bilmemek midir sorun, yoksa istememek mi?

Esasen tek bir şey ilaç olur bu dönemde. GÜVEN.

Bu güven, sadakatla ilgili güven değildir. Yani “seni aldatmayacağım” güveni değildir.

Özür dilemek, hatasını kabul etmek,talepleri gördüğünü söylemek, sorunları ciddiye alacağını, çabalayacağını, mevcut sorunlar ile ilgili somut adımlar atacağına dair güven..

Çünkü gitmek isteyenin çoğu zaman tek sorunu, size ve ilişkiye artık güvenmemesidir. Tekrar kırılacağı, üzüleceği, değersiz hissedeceğini düşünen biri size neden güvenip kalsın ki?

Yıllardır somut yaşadıklarına mı inansın yoksa sizing krizi atlatmak için verdiğiniz sözlere mi?

Ayrıldıktan sonra NADAS süresi neden önemli?

Insan, makine değildir. “bitti” dediğinde hemen bitmez. Çünkü bir ilişkide tek bir bağ ile bağlı değiliz.

Bu bağlar;

Zihinsel,

Duygusal,

Ekonomik,

Sosyal

Fiziksel

Ne zaman vazgeçilen olursun bilir misin? Kendinden vazgeçtiğinde.

Kendinden vazgeçtiğinde; Değersizleşirsin,kolay olan olur, Cepte olan olur,kürkçü dükkanı olursun. Nedensiz terk edilen, Nedensiz de dönülen olursun. O halde önce sen sana değer vereceksin. Hem de sınırlarınla. Tarzın olacak, tavrın olacak, Her zaman affeden olmayacaksın. Adamına göre değil, adamlığına göre davranacaksın. Gönlünü almayanla, barışmayacaksın. Sürekli kırana şans vermeyeceksin. Seni hafife alanla, barışırken ağırdan alacaksın. Hayatına biri girdiğinde, sen çıkmayacaksın Hayatını ilişkiden veya ondan ibaret görmeyeceksin. Senin bir sistemin olacak. O seni, sen de onu kabulleneceksin, Kimse kimseyi sistemine hükmetmeyecek. Kendine canım kendim demeyi bileceksin, Bencil olduğun için değil, kendin olduğun için. Olduğun gibi de sevilebileceğini bilecek, Sevecek sevilecek olgunluğa da erişeceksin.