Gelin-Damat ve kayınvalide üçgeni

9 Şubat 2017

Oğlan annesi sanki kanuni annesi misali oğlu evlendiğinde gelinini küçümser... Bazen inceden inceye laf sokar, bazen sanki oğlu ucuza gitmiş gibi hüzünlenir... Geline "kızım" demez ama "anneciğim anneciğim" diye peşinden koşmasını bekler... Gelin de kendini sürekli sınavda hissettiği için ağzıyla kuş tutmaya çalışıp yaranmaya çalışır. Neredeyse ilk iki yılı iki şey ile doldurur; Başarılı eş olduğunu kanıtlama ve borç ödemek. Sevgili GELİN HANIM; Kendinle barışık ol, Kendini kanıtlamaya çalışmaktan vazgeç. Ne ailen ne de eşinin ailesi sana madalya takmayacak. Saygısız olma, Surat asma, Tepkisel olma, Eşine bağımlı olma, Ailesini de rakip olarak görme. Ama kendini de değersizleştirme , Kimsenin de değersizleştirmesine izin verme. Seni seven böyle sevsin, Kabul eden de böyle kabul etsin. Kimse kafasındaki gelin kıyafetini sana giydiremez, Kimse senden habersiz seni kafasına göre şekillendiremez. Eşinin ailesinin hatalarının acısını eşinden

Yazının Devamı

Sınır Çizmek

24 Ocak 2017

SINIR ÇİZMEK;

Sınır çizemiyoruz çünkü sınır çizdiğimizde bencil algılanıyoruz, kibirli algılanıyoruz, reddetmiş oluyoruz. Çünkü bizde ilişkiler iç içe. Çünkü bizde boyun eğmek adetten. Çünkü bizde ses çıkarmamak efendilikten.

Böyle kültürel kodlarımız olduğu için de bol bol bencil çıkartıyoruz. Şımarıklar, başkasının üzerinden var olmaya çalışanlar, sessiz ve boyun eğeni bulduğunda hemen kontrolüne almaya çalışanları daha fazla görmeye başlıyoruz.

Sınırlarımızı ilk ailemiz ihlal ediyor. Kendi taleplerine göre yetiştirmek, kendi istedikleri mesleği seçtirmek, çocuk olduğumuzu unutmaları, toplumun data-editor="cmrfq" data-offset-key="bj4h2-0-0" style="font-family: "> İlk boyun eğici temeller ailede atılıyor. Oluşan bu şematik algılar, sonrasında tüm ilişkilerini yönetme senaryosuna dönüşüyor. data-editor="cmrfq" data-offset-key="45lgl-0-0" style="font-family: "> Peki bu kader mi?, değişmez mi? Kader değil elbet. Her öğrenilen yanlış bilgi, doğru ile değişebilme kaderine sahiptir. Bunun için gereken sık ve sürekli tutum geliştirmektir. ilk yapılması gereken, sınır çizmenin önemini kavramak. Sınır çizmek; mutluluğun kapısını açar. Ne istediğini/istemediğini fark

Yazının Devamı

Vitrinine esir olmadan "ben olmak"

18 Ocak 2017

Vitrininle övünmekten vazgeç dostum.
Artık "aslansın, kaplansın, sen halledersin" gazlarına gelme.
Senin de sıkıntıların var,
Senin de ihtiyaçların var,
Senin de isteklerin var. Neden erteliyorsun?
Neden gizliyorsun?
Neden kendi gerçeğinden uzaklaşıyorsun?

Yazının Devamı

Kimler Ailesi ile Eşi arasında kalır?

2 Ocak 2017

Ailesi ile iç içe olan, sınırlarını çizememiş, aile ve akrabalarına kolay kolay hayır diyemeyen biri, evlendiğinde eşinin de kendisi gibi olmasını bekler.

Hemen ailesine uyum sağlamasını, onlara karşı memnun edici hatta boyun eğici olmasını bekler. Bu gerçekleşmediğinde de aile ve çevrenin baskısına maruz kalır. Bu baskıyı da eşine yansıtıp daha fazla zorlamaya başlar.

Kendisi çok fazla memnun edici, onay arayıcı olan kişi, en çok beslendiği aile ve çevrenin eleştirisi aldığında adeta en büyük beslenme damarının tıkandığını hisseder. Suçlu olarak da eşini gösterir.

Muhtemelen eşi için de çok fedakarlık yapmıştır. Muhtemelen bu fedakar yapısı, eşinde kaybetme korkusu yaratmıştır. “Benim eşim sadece beni düşünsün, sadece benim için fedakarlık yapsın” gibi beklenti yaratmış olabilir.

Tam tersini düşünelim. Aynı ailede kafasına göre takılan, aileyi beslemek yerine ailesinden beslenen diğer kardeşin evliliği bu fedakar kardeşten daha rahat olacaktır. Çünkü eşi de ailesi de yüksek beklentilere sahip olmayacaktır. O da bunları “ yapmak zorunda “ hissetmeyeceği için daha düzeyli yürüyecektir.

Üzerine misyon yüklenilen evlat; ( bazen tek çocuk, bazen tek erkek veya tek kız

Yazının Devamı

Kıroyum ama para bende- kültürel gecikme

28 Aralık 2016

KÜLTÜREL GECİKME

Maddi kültür öğeleri, manevi kültür öğelerinden hızlı olduğunda oluşan uyumsuzluk ve görgüsüzlük durumuna kültürel gecikme denilir.
Paranın; eğitimden kültürden, maneviyattan veya ahlaktan daha çabuk kazanılması nedeniyle, zengin ama görgüsüz tiplerin sivrildiği bir toplumsal akışa kaymaktayız.

“Kıroyum ama para bende”, “paramla her şeyi elde edebilirim”, “sen benim kim olduğumu biliyor musun?” cümleleri birer kültürel gecikme metaforlarıdır.

Teknolojiye sahip ama onu doğru kullanmayı bilmeyen,arkadan gelen akım. Elinde ıphone 7 ama bağırarak kafede konuşan,camiye X6 cipiyle gelen, parasından aldığı güçle çapkınlığı meşrulaştıran evli adamlar,kadınlar ,yüzbinlierce liralık aracıyla kırmızı ışıkta geçenler ve eleştirildiğinde “cezası neyse öderiz” ile egosunu savunanlar.


Özellikle gelişimin sadece bir sütunda olmasına bağlı olarak oluşan bir göstergedir kültürel gecikme. Yüksek beygirli araçlar, geniş metrekareli villalar, pahalı eşyalar, şatafatlı hayatlar fakat değişmeyen şive, satın alma gücüyle kendini değerli hisseden ve bu gücüyle insanlara hükmetmeye çalışan zengin kişi.

5 sütunlu bir gelişim yolunda; eğitim, manevi gelişim, sosyal gelişi

Yazının Devamı

Alttan almak fedakarlık mı kaçış mı?

26 Aralık 2016

Alttan almak fedakârlık mı kaçış mı?

Gerginlik olmasın diye tartışmadan kaçmak, susmak, üstünü kapatmak, fedakârlık değildir.

Çünkü geri çekilmek, karşıdaki için değil kendin için yaptığın bir eylemdir. Sana göre sen alttan alarak, adres ederek fedakârlık yapıyorsundur.

Kırılmaktan, gerginlikten, uzamasından korktuğun için hemen kapatıyor, hemen kabul ediyor ya da hemen susuyorsun.

Bu kendini korumak için yaptığın bir eylem olduğu için bir fedakârlık olarak adlandırılamaz.

alttan almamanın diğer ucu da çatır çatır kavga etmek değildir. Yani bir şeyin tersi de doğru olmayabilir.

Oysa sürekli olunca, sorunun parçası olmaktasın. Çünkü ilişkideki sorunlarda karşıdakinin davranışları da sana göre de şekillendiği için senin gerginlik, stres gibi negatif duygulara dayanıksızlığın ile sorun kronik hale gelmektedir.

Konuşamıyoruz diyen çiftlerin çoğu, ya stresi yönetememek ya da strese dayanamamak nedeniyle daha fazla stres yaratmaktadırlar.

Yazının Devamı

Annelik kutsal değil

18 Aralık 2016

Annelik kutsal mı ?
Bence değil.

Annelik bir roldür.
Ve bir kadın tek bir rolden ibaret değildir.
Tek role sıkıştırılan bir hayat,
Gizli depresyonlar,
İfade edilmemiş öfkeler,aralıklı patlayan 30 40 yaş sendromları doğurur.

Kutsallaştırdıkça,

Yazının Devamı

Sevgilisini izole eden, kendini izole eder

15 Aralık 2016

Sevgilisini izole eden, kendini izole eder

Sırf kendini güvende hissetmek,

Özetle;

Güçlü ve sağlıklı ilişki, birey kalıp biz olabilmektir.birey olmak, bencil olmak veya ilişkiden kopuk olmak değildir. İki insan, kendisi olabilirse daha ilişkiye daha çok şey katabilir. Diğer şekilde birbirini bloke eder.Tıpkı iki güvercinin kanatlarını birbirine bağlarsanız hiç biri uçamaz. Lakin her biri kendi başına birer güç ve değerdir.

SERHAT YABANCI

İlişki ve Evlilik Terapisti

Diğer yazılarım ve takip için:

Yazının Devamı