‘İnşallah OHAL’i uzatmamız gerekmez’

10 Eylül 2016

15 Temmuz darbe girişimi-nin ardından FETÖ’ye karşı başlatılan mücadele bütün hızıyla sürüyor.
Bu mücadelenin bir ayağı FETÖ’cülerin kamudan ayıklanması.
OHAL ilanının en önemli nedenlerinden biri, yürütülen soruşturmalardaki gözaltı süreleri ve kamudan ihraçlar.
Ancak son dönemde hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan, mağduriyet yaratılmaması için azami özen gösterilmesi konusunda uyarılarda bulunuyor.
Mağduriyetlerin önlenmesi için Başbakanlık koordinasyonunda, valiliklerde kurulların oluşturulması da gündemde.
Bunun yanı sıra OHAL’in uzatılıp uzatılmayacağı da tartışılan bir başka başlık.
Tüm bunların yanında Fetullah Gülen’in ABD’den iadesi konusu da halen bir sonuca bağlanmış değil.

Yazının Devamı

Yeni konseptin şifreleri

7 Eylül 2016

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecinin PKK’nın saldırılarıyla sonlanmasının ardından topyekûn bir mücadele başlatıldığını açıklamıştı.

Şehir ve ilçelerde kazılan hendeklerin kapatılması, PKK’nın kent ve ilçelerden atılması uzun bir mücadele gerektirdi.

Erdoğan, bu mücadelenin ardından yeni hedefi, örgütün kırsaldan da temizlenmesi olarak gösterdi.

Yeni bir yaklaşımla PKK’nın kırsaldan da sökülmesine yönelik kapsamlı operasyonların başlayacağı dönemde Türkiye, ardı ardına saldırılara uğradı.

IŞİD’in, PKK’nın canlı bomba saldırılarını 15 Temmuz darbe girişimi izledi.

PKK’nın sınır dışındaki etkinlik alanını Suriye olarak belirlemesi, Suriye’nin kuzeyinde Kürt koridoru oluşturma çabaları, bir yandan Kuzey Irak’taki kampların ve Kandil’in hedef alınmasına, bir yandan da Suriye’deki gelişmelerin yakından izlenmesine neden
oluyordu.

Bütün bu gelişmeler, kentlerde girişilen operasyonların kırsalda aynı etkinlikte sürdürülmesinin ertelenmesine yol açtı.

Yazının Devamı

Yıldırım’ın 100 günü

3 Eylül 2016

15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle cumhuriyet tarihinin en olağanüstü dönemlerinden birinin yaşanıyor olması, Başbakan Binali Yıldırım ve 65. Hükümet’in 100 günlük performansını gelişmelerden ayrı değerlendirmeyi mümkün kılamıyor.
Ancak, geride kalan 100 günü, Başbakan Yıldırım’ın tam da 15 Temmuz kalkışması etrafında sergilediği tavır ve ardından kurulan koordinasyonu esas alarak değerlendirmek de mümkün.
Bu 100 gün, Türkiye’yi uçuran projelerin adamı olarak tanınan, biraz da bu kritere sıkışan, dolayısıyla nasıl bir Başbakanlık yapacağı bilinmeyen Yıldırım’ın siyasi kariyerinde başka bir faza geçtiğini kanıtladı.
Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişiminden önceki süreçte, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın devletin yönetim şemasına ilişkin oluşturmayı hedeflediği modalitesiyle uyumlu, geçiş döneminin gereklerinin farkında, hem devletin temel kurumları
hem de bakanlıklar arası eşgüdümü gözeten, diğer yandan Ak Parti’nin çıkış
ve tırmanış dönemini simgeleyen politika tarzını hedefleyen bir başbakan
profili çizdi.

Yazının Devamı

‘Yoksa’nın anlamı

31 Ağustos 2016

TSK’nın sınır güvenliğini sağlamak için başlattığı, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) unsurları ile birlikte yürüttüğü Fırat Kalkanı harekâtı sürüyor.

Cerablus merkezinde hızlı bir biçimde kontrolü sağlayan TSK ve ÖSO unsurlarının asıl işinin bu aşamadan sonra başlayacağı biliniyordu.

Harekâtın başında, “sınır güvenliğinin” sağlanabilmesi için Cerablus’un merkezde olduğu bir çemberin güvenlik altına alınarak teröristlerden arındırılması, IŞİD’in sınırdan uzağa itilmesi, PYD/YPG’nin de Fırat’ın doğusuna çekilmesi planlanmıştı.

Harekâtın ilerleyen günlerinde operasyonun çapı herkes için temel soru haline geldi.

Çekilme hemen olmayacak

Türkiye’yi harekete geçiren sorunların başında PYD/YPG’nin tüm uyarılara rağmen Fırat’ın batısına geçerek Cerablus ve El Bab’ı hedef alma, Suriye’nin kuzeyinde Kürt koridoru oluşturma niyeti yer alıyor.

Ankara, bunun sadece Cerablus’un merkezini alarak engelleneyemeyeceğinin farkında.

Suriye’den çekildikten sonra YPG ve IŞİD’in, ÖSO’nun kontrol altına aldığı bölgelere saldırabileceği de düşünülüyor.

Yazının Devamı

Terör örgütlerinin 15 Temmuz öfkesi

27 Ağustos 2016

15 Temmuz darbe girişimi, sadece hükümeti düşürmek, parlamentoyu kapatmak gibi klasik darbelerin taşıdığı amaçların ötesinde de hedefleri içinde barındırıyordu.

Ordunun önemli bir kısmının katılmadığı, siyasetçilerin sonuna kadar karşı çıktığı, medyasından sivil toplum örgütüne kadar bütün toplum kesimlerinin ilk dakikadan tavrını koyduğu girişimin başarıya ulaşması, ülkenin her yanına yayılabilecek kanlı ve çatışmalı bir sürecin başlaması anlamına da gelecekti.

Yönetilemez hale sokulmak istenen Türkiye, bırakın Suriye’de adım atmayı, Suriye haline dönecek ve müdahaleye açık bir ülke konumuna düşecekti.

Tersi oldu.

Darbeciler kaybetti, darbe gecesinden güçlenmiş ve kenetlenmiş bir toplum çıktı.

Terör örgütleri ise 15 Temmuz’da en büyük yarayı alan güvenlik güçlerinin sarsıldığını düşünerek kanlı eylemler dönemini başlattı.

Görülmemiş sıklıkta terör eylemleri, hemen her gün yeni bir acıyla uyanmamıza ya da uyumamıza yol açıyor.

IŞİD eyleminden hemen sonra PKK harekete geçiyor, FETÖ unsurları her an harekete geçmeye hazır bekliyor.

Yazının Devamı

Planlamalar tehdide göre güncellenecek

26 Ağustos 2016

Fırat Kalkanı operasyonunun daha ilk gününde Cerablus’ta kontrol önemli ölçüde sağlandı, emniyet tedbirleri alındı.

Neredeyse hiç direniş göstermeden çekilen IŞİD’in TSK’nın yoğun ateş gücü ile çatışmak yerine güneye çekilmeyi seçmesi, 14 saat gibi kısa bir sürede ilk hedefin mutlak bir başarıyla gerçekleşmesini sağladı.

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Ankara’ya ziyaretinin yapıldığı gün operasyona başlanılması Türkiye’nin tek hedefinin IŞİD’in bölgeden çıkartılması olmadığını da gösteriyordu.

Tıpkı operasyona “Fırat Kalkanı” adının verilmesi gibi.

Biden’a Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım tarafından en üst seviyede verilen mesajlar, operasyonun kararlılık düzeyiyle birleştiğinde hemen yankı buldu.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu dün sabah saatlerinde arayarak PYD’nin Fırat’ın doğusuna çekilmeye başladığını bildirmesi bunun yansıması.

Bölgeden gelen haberler de bunu doğrular nitelikte.

TSK’nın Özgür Suriye Ordusu unsurlarıyla başlattığı harekata artık günlük faaliyetlerin yanısıra tehditlere ve hedeflere göre güncellenen planlamaları da düşünürek, daha geniş bir çerçeveden bakmak gerekiyor.

Yazının Devamı

Hedef: Arındırılmış bölge Süre: Emniyet sağlanana kadar

25 Ağustos 2016

Suriye’de iç savaşın başladığı günden bu yana Türkiye’nin iki temel önerisi sürekli masadaydı.
Güvenli ve uçuşa yasak bölge oluşturulması.
Ancak bu tezler bir türlü kabul edilmek istenilmedi.
Sınır güvenliğini sağlamak, göç dalgalarını durdurmak, Suriyeliler’in ülkesinde kalmasına yönelik altyapı oluşturmak için bu iki temel adımın atılmasının zorunlu olduğunu savunan Ankara ise bir yandan koalisyon güçleri ile birlikte IŞİD’le mücadele ederken, bir yandan bölgedeki gelişmeleri yakından takip etti.
3 milyon Suriyeli’yi ağırlayan Türkiye, bu süreçte aniden patlayan iç sorunlarla sürekli uğraşmak zorunda bırakıldı.
PKK’nın Suriye kolu PYD’nin Suriye’nin kuzeyinin büyük bölümünü kontrolü altına alması, ılımlı muhaliflerin günden güne sayıca erimesi, IŞİD’in etkinliğinin artması hep bu süreçlerde yaşandı.
Suriye iç savaşı dallanıp budaklandıkça Türkiye için güvenlik riskleri günden güne arttı.

Yazının Devamı

Hedef 3 haftada sonuç almak

24 Ağustos 2016

Suriye, her şart ve koşulda bitmeyen gündem.

15 Temmuz darbe girişimini atlatan ve terör örgütleriyle bütün gücüyle mücadele eden Türkiye, bir yandan da Suriye’deki gelişmeleri ve kırmızı çizgi ilan ettiği bölgedeki hareketliliği yakından takip etmek zorunda.

Bu nedenle darbe girişiminden hemen sonra bir yandan TSK’daki paralel yapı mensupları ayıklanmaya, bir yandan bu kişilerin yarattığı boşluklar doldurularak güvenlik açıkları kapatılmaya çalışılırken diğer yandan da Suriye için adımlar atıldı.

Zira içinden geçilen dönem Suriye, özellikle de Türkiye’nin, “kırmızı çizgi” ilan ettiği bölgedeki Cerablus açısından büyük önem taşıyor.

Ağırlığını PYD’nin oluşturduğu ABD destekli Demokratik Suriye Güçleri’nin IŞİD’in elindeki Menbiç’i hedef aldığı günden bu yana Suriye’de kartlar yeniden dağıtıldı.

Menbic’in önemi büyük.

Rakka’dan sonra IŞİD’in en çok önem verdiği bir iki merkezden biri olan kent, örgütün kuzeye açılan kapısı niteliğindeydi.

Aynı zamanda Türkiye’nin vetosu nedeniyle Cerablus’u kuşatamayan PYD için Menbiç’in alınması, kantonların Cerablus’un kuzeyinden, Türkiye’ye uzak mesafeden birleştirilmesi için yol açmak anlamı taşıyordu. IŞİD’in Menbiç’ten atılmasıyla denklem yeniden değ

Yazının Devamı