Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yeni yıl mesajlarından etkilenip, sağlıkla ilgili bir giriş yapma ihtiyacı duymamın nedeni, geçenlerde bu sütunlarda okuduğunuz, "Deride iki Turgut olayı" başlıklı yazım.Bu yazımdaTürkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği ve paralelinde kurulan Deri Konfeksiyon Dış Ticaret (DKD) şirketinin öyküsünü anlatmıştım.Sektörel dış ticaret şirketlerine model oluşturan,Turgut Yılmazın başkanlığını yaptığı Giyim Sanayicileri Dış Ticaret (GSD) şirketi, bu yıl 55 milyon dolar ihracat yapan Deri Konfeksiyon İhracatçıları şirketinin kurulmasına örnek olmuştu. İnsanlar birbirine iyi dileklerini sunarken, birinci maddeyi sağlığa ayırırlar. Ancak, soluduğumuz havaya, içtiğimiz suya zehir salıyorsak, binbir tane havai fişeği atıp, MUTLU YILLAR dilemenin anlamı kalmıyor. Vergiyle terbiye edecekler DKD Başkanı Seyit Ali Gündüz, Koşarın Anadoludaki dericileri üye yapmadığını bu nedenle kendilerinin ayrı bir yapılanma içine girdiklerini anlatıyordu.Koşar beni arayıp, bu sözlere "Çevreyi kirleten sanayiciyi üye almam mümkün değil. Avrupa Birliğinin Deri Sanayicileri Federasyonuna üye olmamız için çevreye saygılı üretim yapmamız koşulu var. Arıtma tesisi olmayan sanayicilerin üyeliklerine son veriyorum, tesisi yapanı üye kaydediyorum" yanıtını veriyor.Koşara hak vermemek mümkün mü?Deri konfeksiyoncuları, ihracatlarının önemli bir bölümünü Rusyaya yapıyorlar ve o nedenle de ABnin yaptırımlarına kulak asmıyorlar. Ancak İtalya gibi yılda 12 milyar dolar deri giysi ihracı olan ülkeler, Türkiyenin Avrupa pazarlarına girmesini engellemek için "Telafi Edici Vergi" koymaya hazırlanıyorlar. İkinci Turgut olayı ise Türkiye Deri Sanayicileri Derneği (TDSD) Başkanı Turgut Koşar ile ilgiliydi. Cezalar geliyor Hong Kongda ofis, Polonyada da mağaza açarak dış pazarlarda daha etkin olma yollarını arayan deri konfeksiyoncularına düşen görev artık, kendilerini sağa sola atmadan atık tesisi kurmak.İtalyada bir toplantı yapan Avrupada üretim yapan dericiler, arıtma tesisi olmadan üretim yaptığı saptanan ülkenin ihracatına yüzde 35 vergi koymayı dile getirdiler bile...Bu vergi cezasından, Tuzlada atık tesisine 25 milyon dolar yatırım yapan da, Antakyada pis sularını denize akıtan derici de payını alacak. Bu durumda Türkiyeden deri ceket değil, anahtarlık satılamayacak.Yalnızca dericiler mi ABye uyumlu olmaya çalışıyor, aynı şartlar Türkiye için de geçerli. Türkiye de TBMM komisyonlarından Çevre Kanunu geçiriyor. Yasalaşması durumunda para cezası değil, 6 ay hapis cezası gelecek. Hapis cezası tükürük cezasına benzemiyor; parayı verip, kurtulmak yok. syilmaz@milliyet.com.tr Son yıllarda deri ihracatçıları, Avrupa pazarındaki paylarını yüzde 80lere varan oranlarda artırmaya başladılar. Avrupaya 400 bin dolar olan deri ihracatı, 2001de 600 bin dolara çıkarak, toplam deri ihracatının (kayıt dışı da dahil) üçte birini geçmek üzere...